Bölüm 30: "Sen Benim Dünyamsın Felix."

1.8K 241 229
                                    

⋆。˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧・゚

Felix tamamen iyi hissettiğinde, Hyunjin'le birlikte hastaneden ayrılıp eve gitmişlerdi.

Tabi hastanede onlara katılan Seungmin, Jisung, Chan ve Minho da onlarla beraberdi.

Felix'i uyuması için odasına bıraktıktan sonra, kalanlar salonda gergin bir sessizliğin içindeydi.

Aslında birileri konuşmak, bir şeyler söylemek istiyordu ama Hyunjin'in neredeyse patlamak üzere şişmiş olan alnındaki damar herkese bir sus işareti gibiydi şimdi.

Mümkün olduğunda sessiz durmaya çalışsa da, Hyunjin sonunda dayanamayıp elindeki viski bardağını salonun kenarına fırlattı, patlayarak kırılmasına izin verdi.

"Aklım almıyor ya!" Diye gürledi, volta atarken. "Nasıl bir aile, nasıl bir abla!"

"Sakinleş Hyunjin." Diyerek ayağa fırladı Chan, onu omzundan tutup koltuğa oturttu. "Hallettik biz."

"Ablasını ayrı, ailesini ayrı sikeyim tamam mı? Sorun o bile değil."

"Felix'ten korkuyor." Dedi Seungmin, araya girerek. "Felix'in tekrar ablasıyla görüşmek isteyeceğinden korkuyor."

"Öyleyse ona olanları anlatmalı mıyız?" Diye sordu Jisung.

"Hayır." Hyunjin çatık kaşlarını Jisung'a dikti. "Ablasının böyle bir şey yaptığını duyarsa... Çok üzülür. Ya sikeceğim..." Başını iki ellerinin arasına aldı, öne doğru eğildi.

Neredeyse ağlayacaktı, onu böyle görmek hepsini şaşırtmıştı.

Chan yanına oturdu, elini Hyunjin'in omzuna koydu. "Belki de birazcık üzülmesi kötü bir şey değildir."

"Hayır." Diye sayıkladı Hyunjin. "Onu üzen, onu zarar veren her şeyi yok edeceğim... Hamile o ya, neredeyse altı aylık! Bebek var karnında! Nasıl..."

"Benim naçizane fikrim..." Diye tüm dikkatleri üzerine çekti, bir süredir orada olduğunu unuttukları teyze. "... Felix'e söylemeliyiz. Felix güçlü bir çocuk, bunu anlayacaktır. Ailesinin ne bok olduğunu o da çok iyi biliyor, onlara ihtiyacı olmadığını da. Ama bunu başka yollarla öğrenirse... Onu üzen ondan sır saklayan kocası olur. O zaman ne yapacaksın, kendini mi ortadan kaldıracaksın?"

Teyzenin sözleri üzerine, Hyunjin gömüldüğü yerde bir süre duraksadı. Ardından kafasını kaldırdı, endişeyle dolmuş gözlerini teyzeye dikti.

"Gerekirse."

Sesi titrese de, sözünde ne kadar kararlı olduğu her halinden belliydi.

"Saçma sapan konuşma." Diye araya girdi Chan. "Teyzeye katılıyorum."

Hyunjin bir medet umarcasına tek tek odadaki herkesin yüzüne baktı. Sonunda aradığı yardımı Felix'in en eski dostunda buldu.

Seungmin başını sağa sola salladı. "Felix biraz aptal bir çocuk. Onu kandırmak zor değil. Ailesinin öğrendiğini, ablasının bir daha gelemeyeceğini söyleyeceğim. Belki biraz üzülür, ama atlatacaktır."

Hyunjin duyduğu şeyden memnun bir şekilde gülümsedi.

Bu defterin derhal rafa kaldırılmasını istiyordu. Seungmin'in desteğiyle bunu kısa sürede başardılar.

Felix'in hamileliği ilerledikçe vücudu zorlanmaya, hareketleri iyice yavaşlamaya başlamıştı.

Neredeyse sekiz hafta oluyordu şimdi. Bebek normal boyutlarında, sağlıklı bir şekilde büyüyordu.

Asıl sıkıntı, hormonlar yüzünden çıldırmak üzere olan Felix'ti, Jae'yi de pek iyi etkilemiyordu.

The Babysitter 2 | Hyunlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin