0.9

292 36 18
                                    

Bolca yorumm🤳

1k olduk ve mutlulugumu anlatamam cok tesekkur ederim🥹

***

Seungmin eve vardıklarından beridir ağzını açıp tek kelime etmiyordu, Chan da üstelemiyordu çünkü Seungmin ondan rahatsız olmuş olma düşüncesi onu korkutuyordu.

Fakat aksine bu Seungmin'in fazlasıyla hoşuna gitmişti.

Seungmin kendini sıcak suyun altına atıp güzel bir duş aldığında banyosunda ki aynanın karşısında Chan'ın temas ettiği vücuduna bakmadan duramıyordu, ellerini alnında dolaştırıp öptüğü yere tekrar tekrar bakıyordu. Cidden enayi olmuştu.

"Kendine gel Seungmin." Diyerek yüzündeki eli ile kendine küçük bir tokat attığında belindeki havlu ile odasına geçip giyinmeye başlamıştı.

Chan da aynı şekilde yeni duştan çıkarak giyinmiş mutfağa geçerek telefonundan baka baka yapacağı yemek için malzeme çıkarıyordu.

Bu sırada Seungmin de aşağıya inerek Chan'a göz atmıştı fakat salonda bulamayınca mutfaktan gelen sesler ile orada olduğunu anlamıştı. Arkası dönük olan beden işine fazlasıyla odaklanmıştı ve Seungmin'in geldiğini fark etmemişti.

Seungmin Chan'ın kokusunu burnunda hissetmesiyle derin olmayacak şekilde iç çekmişti. "Ne pişireceksin?"

Chan Seungmin'i duymasıyla odaklandığı işinden ayrılarak ona dönmüştü, Seungmin nemli saçları ile karşısında duruyordu ve şuan da Chan'ın gözüne ne kadar güzel geldiğini bilmiyordu.

Chan gözlerini kırpıştırarak Seungmin'e cevap vermişti. "Bilmem tariflere bakıyordum." Demişti. Elindeki telefonu mermer tezgahın üzerine bırakarak Seungmin ile karış karşıya durarak sormuştu. "Beni affettin mi?"

Seungmin ise tepkisiz bir şekilde Chan'a bakıyordu. "Hayır, sadece açım."

Gözlerini kaçırıp orta tezgahın oturaklarından birine oturup telefonunu çıkarmıştı seungmin. Chan bir ümit de olsa Seungmin'in yumuşadığını düşünüyordu fakat yanılma hissiyatı onu derince kırmıştı.

Fakat Seungmin çok daha kırgın hissediyordu.

"Gıda şirketine sahipsin ve yemek yapmayı bilmiyorsun? garipmiş."

Seungmin orta tezgahın üzerinde bulunan büyük meyve tabağından aldığı bir elmayı ısırarak söylendiğinde Chan ensesini kaşımıştı, bu doğruydu yemek yapmada berbattı fakat gıda şirketini devralmıştı.

"Muhasebe ve büro yönetmenliği okudum aslında gastronomi değil. Yumurta kırabilirim yemek istiyorsan?"

Chan'ın cümlesi Seungmin'i güldürmüştü.

"Önce ocağa koyduğun suyun taşmaya başladığını fark etmelisin." diyerek eliyle işaret edip Chan'a gülmeye başladığında Chan hızlıca ocaktaki suyun altını kısarak derin bir nefes vermişti.

Seungmin yaklaşarak Chan'n tezgaha bıraktığı telefondaki tarife göz atmıştı. "Makarnaları atınca sosu hazırlaman gerekiyor, domatesleri soymalısın." diyerek tarife göz atmaya devam ediyordu, Chan başını sallayarak kaynayan suyun içine makarnaları attığında domatesleri soymaya başlamıştı.

Bu sırada Seungmin çalışma odasına giderek sunacağı savunma yazısı üzerine çalışmaya başlamıştı.

ikili sonunda sessizce yemeklerini yemeye başladığında kısa süre içinde bitirmiş, Seungmin yemekleri Chan yaptığı için mutfağı kendisinin toparlayacağını söylemişti. Chan mutfakta etrafı toplayan genci izlerken Seungmin onu fark ederek sessizce mırıldanmıştı. "Gerçekten evli çiftler gibiyiz."

Don't Blame Me - Chanmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin