Bolca yoruum🥱
final yakın
***
"Oha nasip olur mu?" Arkadaşlarının söylemlerinden dolayı utanç ile elini ensesine götürüp ovalayan Seungmin yüzünde ki gülüşünü bastıramıyordu.
Partiden saatlerce kaybolup arkadaşlarına haber vermeyi unuttuğunu son anda hatırlamıştı ve sorguya çekileceğini bildiğinden şimdi açıklama yaparak başbaşa olduklarını anlatmıştı.
"Niye deneyimlemek istersin ki." Hyunjin göz devirerek Felix'in söylemine katılmadığını belirttiğinde Felix yüzünden düşen gülüşünü belli etmemeye çalışıyordu.
"Neden olmasın? Bende sevgilimle başbaşa kalıp saatlerce vakit geçirmek isterdim."
Hyunjin bunun üzerine gözlerini felix'e diktiğinde felix ise sadece gözlerini kaçırmıştı.
Seungmin ortamda ki havayı anlayabiliyordu bu yüzden arkadaşının yüzüne hemen yanında bulunan yastıklardan birini attığında felix ona dönerek hyunjin ile olan gerginliğini bitirmişti.
"Utandırmasana beni."
Felix takmayarak bu konudan bahsetmeye devam ettiğinde minho kolunun altında telefonu ile oyalanan sevgilisine dönüp göz ucuyla baktığında jisung da fark edip ona dönmüştü.
"Ne olmuş saatlerce öpüşmüşlerse? Bizde öyleyiz."
Jisung minhonun kolunun altından ona gülümseyip dudağına bir öpücük kondurduğunda minho da ona gülümseyerek Seungmin'in daha da utanmasını sağlamıştı.
Seungmin gözünün önünde zaten her zaman öpüşen arkadaşlarına alışıktı fakat bundan sonra her bir çifte baktığında aklına Chan geleceği kesindi.
"Utandırmasanıza be."
"O değilde, ikinci dönemin vizeleri erken tarihe alındı. Sanırım 2 ay sonra falan."
Hyunjin'in telefonuna gelen bildirimi arkadaşlarına anlatması ile hepsi derin bir 'of' çekmişti, ikinci dönemin sınavları her zaman daha da zorlayıcı olurdu.
"Kütüphaneden nefret ediyorum ama seviyorum da." Başını kaldırarak olduğu yerde konuşan jisung ile arkadaşları ona dönmüştü.
"Niye lan?"
"Bakın şimdi, uyumak için daha iyi bir yer yok fakat ders çalışmak için daha sıkıcı bir yer yok öyle düşünün."
Seungmin haklı bulmuştu fakat göz devirerek araya girmişti.
"Sen zaten bir defa bizim zorumuzla geldin, ondada uyudun salak."
Hep bir ağızdan hepsi güldüğünde Seungmin çalan telefonu ile dikkatini oraya vermiş, kimin aradığına baktığında ise Chan'ın ismini görmesiyle boğazını temizlemişti.
"Efendim?"
"Ne zaman geliyorsun?" Chan heyecanla sorduğu soru ile Seungmin'i şaşırmıştı.
"Henüz 1 saat oldu görüşmeyeli." Kıkırdayarak cevap verdiğinde Chan sanki Seungmin görecekmiş gibi dudaklarını bükmüştü.
"Özledim işte, gelemez misin?"
Arkadan sesleri yükselen arkadaşlarının yanından ayrılıp boş bir odaya geçtiğinde konuşmaya devam etmişti.
"Kütüphaneye geçeceğiz sanırım?"
Chan bunun üzerine dışarıya bir nefes verdiğinde elini ensesine atıp kaşımıştı, günün sonunu nasıl getireceğini düşünmeye başlamıştı şimdiden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't Blame Me - Chanmin
FanfictionKim Seungmin abisinin reddettiği evliliği üstlenir, Gerçekten aşık olacağı ve en çok da acıtan sevgiyi tadacağını bilmeden.
