1.1

326 42 21
                                        

Bolca yorumm🫡

***

birkaç gün sonra.

_

"Ben evde olmadan eve dönmüş olacaksın." Demişti Taehyung kardeşinin ısrarlarına dayanamayarak.

"Emredersiniz." Diyerek abisinin yanağına bir öpücük bırakıp anahtarını çantasına atmıştı Seungmin.

Yaklaşık bir saat boyunca zar zor aldığı izin ile kendi evindeki birkaç kitabını yanına almaya birkaç saat de orada çalışmaya gidiyordu.

Taehyung bu sırada üniversiteye uğrayarak bugünkü ortak dil dersine girip öğrencilerinden gelen soruları cevaplayacaktı.

Bu yüzden Seungmin zamanının kısıtlı olduğunu düşünmüyordu.

Ona arabayı teklif eden birkaç çalışanı nazikçe reddederek motoruna atlayıp kaskı taktığında zaten boş yollarla şanslı hissediyordu.

Pek de uzak olmayan konuma, Chan ile beraber kaldıkları eve vardığında kaskı çıkararak bahçede bir köşeye park etmişti.

Cebindeki anahtarı çıkarıp birkaç defa çevirdikten sonra açılan kapı ile önce duraksamıştı, Chan evde miydi? Çok düşünmeyerek içeri geçtiğinde arkasından kapıyı kapatarak ortamda ses oluşmasını sağlamıştı çünkü ev çok sessizdi.

Çantasını girişteki komodinlerin birine bırakarak arkasını dönüp üstündeki ceketi asmaya kalkıştığında belinde hissettiği kemikli, bir o kadar büyük ve sıcak ellerle yutkunmuş, dona kalmıştı.

"Geldin." Sesin sahibini zaten biliyorken sesini duymak iyi gelmişti Seungmin'e. Fakat şimdi ikisi de bu haldeyken ne yapacağını bilmiyordu.

"Geldin, bırakmadın beni." Chan Seungmin'in boynuna başı ile sokulurken konuşmuştu ve Seungmin tepki bile veremiyordu.

Chan'ın burnunun boynuna değdiğini hissedebiliyordu ve bu onu biraz huylandırıyordu.

"Chan, bırak beni." Chan'ın ellerine dokunarak konuştuğunda Chan sanki hiç bırakmak istemiyormuş gibi daha da sıkı sıkıya sarmalamıştı onu.

"Seninle konuşmam lazım." Demişti ellerini gevşetmeyerek.

"Tamam, konuşalım ama önce bırak beni."

Chan ellerini gevşetip çektiğinde Seungmin derin bir nefes vermişti nasıl kapılıyordu hemen bu adama?

Seungmin arkasını döndüğünde gözleri şişmiş olan büyüğüne endişeyle bakıyordu. "Gözlerine ne oldu böyle?" Refleks ile ellerini iki yanağına yerleştirdiğinde Chan'ın nasıl bu kadar mahvolduğunu merak ediyordu.

"Önceden hastalıktan uyuyamıyordum, şimdi seni düşünmekten." Omuzlarını düşürerek Seungmin ile aralarında ki mesafeyi yok denebilecek kadar aza indirdiğinde Seungmin Chan'ın yüzündeki elini indirmeden yuktunmuştu.

"Gideceksen bile önce beni dinlemeni istiyorum lütfen." Seungmin karşı koyamayarak başını sallamış, ardından patlayan dudağındaki kabuk tutmuş yarayı süzmüştü.

Seungmin elini Chan'ın yanağından çektiğinde artık dip dibelerdi. Sanki ilk defa yüzleşirmiş gibi, dip dibelerdi ve Chan gerçek anlamda ne yaptığının farkındaydı.

"Biliyorum klişe ama başka türlü nasıl açıklayacağımı bilmiyorum." Chan tek elini kaldırıp Seungmin'in yanağına koyamadan önce "Sana dokunmama izin ver." Diyerek Seungmin'in onayını aldığında elini yanağına yaslayarak nefesini dışarı vermişti.

Don't Blame Me - Chanmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin