Jina'dan
Yemek bittiğinde otelin arka çıkışına doğru yürüyorduk valizlerimiz çoktan gitmişti araçlara bindiğimizde ön kapanın orda bir sürü insan olduğunu gördüm bizi bekliyorlardı ama biz çoktan çıkmıştık ben onları izlerken "Jina telefonuna hunharca mesaj geliyor" Yoongi hyung'a baktığımda telefonumu fark ettim ve hemen elime alıp okumaya başladım Yu-ri'nin ablasından gelmişti yine tehdit ediyordu mesajda 'Geçen gün çok cesaretliydin ama unuttuğun şeyse beni hafife almaman gerektiği' yazıp bazı videolar göndermişti videoda dün gece'nin görüntüleri vardı korkarak etrafa baktığımda üyeler bir sorun olduğunu anlamışlardı "Güzelim bir şey mi oldu?" Tae kafasını telefonuma uzatırken telefonumu çevirdim kendi aramızda halletmek istiyordum onları dahil etmek istemiyordum zarar görme ihtimalleri beni korkutuyordu bunlarımı paylaşacaktı hayır buna izin veremezdim ben kendi kafamda senaryolar kurarken bir mesaj daha geldi 'ah küçüğüm korkma bunları paylaşmayacağım bunlar bana özel ama ya o yakışıklı sevgilin senin kirli bir kız olduğunu düşünürse emin ol bir daha seninle yatmak istemez' ne demeye çalışıyordu daha fazla okumamak için SS alıp numarayı engelledim.
Sonunda Kore'ye indiğimizde Yurda gelmiştik kendimizi yorgun şekilde bir koltuklara atmaya başlamıştık ben neredeyse uyukluyordum.
Tae bana yaklaşıp "yatağına yatmak ister misin uykusuzsun zaten" buda ayrı bir dallamaydı ya Allah'tan Jimin'den başkası duymamıştı bende yalandan dönüp "yoğ ben uykumu gayet güzel aldım bilmem kaç saattir uyuyorum" dedim gülümseyerek Jimin sırıtıp gözlerini bana çevirdi "Jina seni bilmem ama biz hiç uyuyamadık" dedi gülerken bütün üyeler yerlerinde dikleşip Jimin'e kaş göz yapamaya başladılar ne oluyordu Allah aşkına"Neden?" Dedim masum bir şekilde Tae'de o anda birşey anlamış gibi "hey susun hadi Jina gel üzerimizi değiştirelim" dedi elimden tutarak,ama benim içim içimi yiyordu meraktan tekrar Jimin'e dönüp "ne oldu hızlı söyle bak çarparım he" dedim bir hışımla. Oda daha fazla sırıtıp "Valla ben sabaha sesin kısılır diye düşünmüştüm ama hâlâ çirkefsin" o anda sesimizi duyduklarını anladım ama utanmamıştım aksine Tae'ye dönüp gülümsemiştim hemen ardından Jimin'i dövmeye başlamıştım herkes bize gülüyordu Hatice'de dahil,baktım o böyle yüzsüz yüzsüz gülüyor Jin hyungda çatlayacak topu onlara atıp yalandan bir sinirle "siz hangi yüzle gülüyorsunuz sanki sizi bilmiyoruz bu evde çamaşırları ben yıkıyorum haberiniz varmı. Kardeş değil kalleşsiniz hahaha hihihihi çok komik insanın abisinin yanında yapılır mı?" Dedim ikisininde beti benzi atmıştı onlara kapak hareketi yapıp "işte böyle kalırsınız" dedim. Hatice kafasını eğip kıkırdıyordu Jin hyung'sa büyüklüğün verdiği öz güvenden midir nedir "püü ne kadar ayıp ben sana demedim mi Yu-ri daha tedbirli olalım bu evde herkes fesat diye" Hatice gözlerini belertip Jin hyung'un omzuna vurduğunda "Siz hep bu kadar utanmaz mısınız valla Türkiye'de bunun kızlar yokken erkekler goy goyunu yaparlar ama siz maşallah" ikimizde cık cıkladığımızda Namjoon hyung ayağa kalkıp "hadi hadi bırakın oyalanmayıda birşeyler yiyelim yoksa bir yerlere bayılacağız" evet her zamanki gibi çok haklıydı bizde mutfağa doğru ilerlediğimizde Jin hyung bana dönüp "Jina bu gün Türk yemeği yiyelim mi ne dersin?" Dediğinde şaşırmıştım gerçekten merak ediyor olmalılardı "hım elbette iki çeşit yemek deneteceğim size" dedim ve telefonumu elime alıp yemek sipariş vermeye başladım.Yaklaşık 2 saattir yemek yiyorduk ve artık şişmiş durumdaydık herkes ikişer tabak mantı ve 2 şiş cağ kebap yemişti şimdi ise yerlerinden kalkacak halleri yoktu ama yemeklere bayılmışlardı.
"Jina siz nasıl obezite olmuyorsunuz bu yemeklerle yaşayıp" on güldüğümde hafif çıkmış göbeğimi göstererek "sence olmuyor muyuz?" Dedim.Onlarda buna gülerken Kapı'nın kapanma sesini duyduk "kim geldi?" Dedi Jungkook merakla Namjoon hyung kapıya doğru baktığında Pd'yi gördük oha ya insan bir arar "ooo afiyet olsun diyetler unutuldu herhalde" biz kendimize çeki düzen verip koltuğa geçtiğimizde oda tekli koltuğa oturmuştu oldukça ciddi duruyordu "evet TaeJi ikilisi sizin bu ilişki meselesini konuşmaya geldim" dediğinde bu ship ismi hoşuma gitmişti ve Tae'de bunu sevmiş gibi duruyordu "sizce konuşacak bir şey var mı? Biz kararımızı verdik ve geri dönmeyide düşünmüyo-" Tae nefes almadan ardı ardına kelimeleri sıralarken Pd elini kaldırıp onu susturdu "şşş sakin ol yalnızca bir süre basına gözükmemeniz gerektiğini söyleyecektim ve gidiyorum" dedi.
Ayağa kalkıp kapıya yöneldiğinde diğerleri muhabbete dalmışken Tae ve ben şaşkın şaşkın Pd'nin gidişini izledik kapı kapandığında birbirimize bakıp ne olduğunu anlamadan sevinmeye başlamıştık bu bir izin demekti biz tam bunun için sevinirken bir anda telefonlarımıza bildirimler gelmeye başladı hepimiz gelen mesaja baktık bakmaz olaydık benim ve hayatımda hiç görmediğim birinin fotoğrafları vardı hemde aşırı gerçekti ayrıca saçlarımda şuan olduğu gibi mor tutamlar vardı.
Hepsi kafasını kaldırıp bana baktıklarında Hatice "Jina" dedi durgun bir sesle "bunlar için bir şey söyleyecek misin?" O konuşurken ben hâlâ şoktaydım ve o sırada Tae'nin öfekeyle yerinden kalkıp kapıya yöneldi hemen kalkıp kolundan yakaladım "beni bir dinler misin?" Dedim sesim oldukça muhtaç çıkmıştı nedenini bilmiyordum Tae öfkeyle bana dönüp "sonra konuşalım yanlış birşey yapmaktan korkuyorum" dedi öfkesine hakim olmaya çalışarak bunu yaptığımı düşünmüştü ona kaşları çatıp "bi dk bi dk yoksa buna gerçekten inanıyor musun?" Kalbim o bakışıyla kırılmıştı evet buna inanmıştı onu aldatacağıma "bana bir kanıt vere bilir misin ki neye inanmamı istiyorsun gözümle gördüğümemi yoksa şu an söylediklerine mi?" Bana bağırıyordu sesi haddinden fazla yükselmişti Yoongi hyung ayağa kalkıp "sesine dikk-" Tae sözünü kesip "Sen karışma hyung" dedi ama o cümleyi ben tamamlayıp "Kıs şu sesini yoksa kısmasını bilirim." Dedim bende sinirleniyordum yalancı konumuna düşmüştüm Tae dahada öfkelenip "sana güvenmiştim farklı olduğunu sanmıştım" dediğinde gözlerim dolmuştu "Sen ne diyorsun asla böyle bişey yapmam seni neden aldatayım seni seviyorum bende sana güveniyorum bu adamı tanımıyorum bile" derken Tae sanki ben hiç bir şey dememişim gibi bana sesinin en yüksek tonuna çıkarak ve elini kaldırarak "Kes sesini" (özür dilerim Tae) demişti bende reflex olarak ellerimi kendime siper etmiştim ama o eli tutan kişi Abim olmuştu "eğer bir daha Kardeşim dahil herhangi bir kadına o elin kalkarsa kırıp bir tarafına sokmasını iyi bilirim diyip eline sertçe bırakmıştı Tae ise yaptığı şeyin şokundan çıkamamıştı benimse gözlerimden yaşlar süzülmeye başlamıştı Tae bana doğru yaklaşıp "Güzelim özür dilerim gerçekten yap-" o sırada Hatice önüme geçip Tae'ye sağlam bir tane yapıştırmıştı Tae ona şaşkınlıkla bakarken Hatice "Sakın yaklaşayım deme yeterince batırdın zaten" dedi beni kolumdan tutup dışarı çıkartırken.Eman Eman Eman mochiler bizim bu çektiğimiz nedir yav bu fikir bir anda aklıma düştü ve neden olmasın dedim sizce neler olacak.
Kendinize iyi bakın hasta olmayın BTS ile kalın 💜💜💜💜💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS'in 8. üyesi
Teen FictionBu hikaye'de Beyza ARMY olarak çıktığı yolda kendisini BTS grubunun ve aşkın tam ortasında bulur