BTS'in 8. üyesi

16.bölüm

Jina'dan

Gözlerimi müthiş bir baş ağrısıyla açtığımda yanımda Tae'yi görmüştüm çok yorgun olmalıydık ki üzerimizi bile çıkarmadan uyumuştuk.Leş gibi alkol koktuğum için koşarak banyoya gittim ve ılık bir duş aldım çıktığımda Tae hâlâ uyuyordu onu rahatsız etmeden üstümü giyinip aşağıya indim.

"Günooo" diye bağırdığımda herkes bana dönüp gülümsemişti Jin hyung kahvaltıyı hazırlamıştı hemen yerime geçtiğimde ağzıma tabağımdaki zeytini attım sedece Hatice ve ben türk kahvaltısı yapıyorduk onlar antin kuntin şeyler yiyorlardı,"ee napıyosunuz yakışıklı hyunglarım" dedim neşeyle bu gün çok mutlu hissediyordum."iyi sen baya neşeli gözüküyorsun?" Dedi Junkook merakla,bende onlara dönüp "bilmem öyle içim bir hoş" dedim 32 diş sırıtarak
"Tae uyanmadı mı?" Dedi Namjoon hyung "yok hâlâ ikin seksen yatıyor-" derken Tae sözümü keserek "hey uyandım bile" dedi. bana arkamdan sarılarak "aa aşkım sen kalmışmıydın" dedim boynumu omzuna doğru eğerek beni yanağımdan öptüğünde Jimin yine "Hey aile var" dedi öksürerek
"Hay senin ailene" dedi Tae yalandan bir öfkeyle,yanımdan ayrılıp yerine oturduğunda "ee sen nasılsın Yu-ri" dedi Hobi hyung "Daha iyiyim biraz fazla kaçırmışım başım ağrıyor yalnızca" dedi bizimkilere alışmıştı ve bu beni mutlu ediyordu biz tam goy goy yaparken kapının çaldığını duymuştuk Rm hyung "güvenlik haber verirdi biri gelse ben bir bakayım dedi." Kapıya doğru ilerlediğinde kapı bir kez daha çalındı hyung kapıyı açtığında kargocu olduğunu gördük "Beyza Çiçeğin adına nesi oluyorsunuz?" Dedi.hyung "abisiyim" dedi bu çok hoşuma gitmişti korgocu bir kaç kağıt doldurup kargoyu rm hyung'a verdi hyung kapıyı kapatıp yanımıza geldiğinde "sanaymış kimden acaba" dedi Tae merakla karışık bir kıskançlıkla "bilmem kargo beklemiyordum" dedi gülümseyerek kargoyu açmaya başladığımda içinde benim eşyalarım olduğunu gördüm iç çamaşırlarım,parfümlerim, geceliklerim hatta günlüğüm bile içindeydi çamaşırlarımın üzerinde ki kağıtta "benim işimi gördüğüne göre sana lazım olur diye düşündüm" yazıyordu geceliğimin üzerinde "seni içinde görmek istiyorum" parfümümünde "kokunu unutmak istemiyorum güzel kızım" yazıyordu
Gözlerim dolduğunda Yoongi hyung bunu fark etmiş olmalı ki alıp okumaya başladı sanırım üyelerde anlasın diye Korece yazıyordu.
Okuduktan sonra burnundan soluyordu ama benim halimi görünce bana sarılıp saçlarımı okşamaya başladı "korkma biz buradayız" dedi. Diğer üyelerde hızla kağıtları okuduğunda Tae'yi zor tutuyorlardı gidip o şerefsizi öldürmeyi planlıyordu herkes başka alemlerdeyken ben "kesin artık sesinizi" diye öfkeyle bağırdığımda hepsi bana dönmüştü "bir intikam alınacaksa bana yaşattıklarının ve yaşatmaya devam ettiklerinin intikamını ben alacağım" dedim öfkemi kusmak istiyordum onu bulduğum yerde parçalamak istiyordum.
"Polise gitsek" dedi Hobi hyung "ne polisi o bana tecavüz ederken bu kadar kibar değildi şimdi benden kural kanun beklemeyin" dedim hâlâ polis diyorlardı elimde olsa bir kaşık suda boğardım o adamı.
"Jina sakin mi olsan güzelim" dedi Jimin, sakinmiş benim yerimde olsalar neler yaşadığımı anlarlardı Tae sakinleştiğinde yanıma oturdu "senin bu işi yalnız yapmana asla izin vermem" dedi elimi tutarak "sizi ve özellikle seni tehlikeye atamam üzgünüm" dedim onları tehlikeye atamazdın. Hatice korktuğu için bir şey diyemiyordu çünkü oda bir kızdı ve beni anlıyordu daha fazla konuşmadan kapıyı çarpıp çıktığımda arkamda bir nefes hissettim ve sonra sanırım bayılmıştım çünkü her yer karanlıktı.

                               ,☔

Tae'den

Jina saatlerdir eve gelmemişti her yerde aramıştık polisede haber vermiştik ama en sonunda elimiz bomboş eve geri dönmüştük onu nasıl yalnız göndermiştim hâlâ kendimden nefret ediyordum telefonuda evdeydi bir kaç dk sonra
Rm hyung'un telefonu çalmaya başladı "alo" dedi yabancı bir numaraydı "ah liderlerisin değil mi tasmaları senin elinde yani" dedi 50 lerinde bir adam sesi bir yerden tanıdık geliyordu ama çıkatamıyordum hepimiz telefonun başına toplandığımızda "kimsiniz ne hakla böyle konuşabilirsiniz"
Telefondan sinir bozucu bir kahkaha sesi gelmişti ve bir şeyin yere sürtünme sesi pürüzlü bir zemin olmalıydı sivri uçlu bir şey.
"Jinaaa güzel kızım neredesin bak seni kiminle konuşturacağım" dedi alaylı bir sesle Jina mı demişti o bu Jina'nın babasıydı onu kaçırmıştı ya zarar verirse ve daha kötüleri düşüncelerimi bir kenara bırakıp dinlemeye devam ettim bir süre sonra Jina'nın yorgun sesi geldi "lütfen acı şu küçük kıza ben senden bir parçayım nasıl bu kadar vicdansız olabilirsin." Dedi O ise hâlâ aynı yüzsüzlükle "sen nasıl böyle güzel olabiliyorsan öyle"çok korkuyordum ona bir şey mi yapacakcaktı Yoongi hyung sinirle ayağa kalkıp "Jina neredesiniz lütfen bir şey söyle" dedi
Jina'dan cevap beklerken
"Bilsem iki saattir niye mal gibi bekliyeyim dizi mi çekiyoruz burada" dedi öfkeyle haklıydı bilse söylerdi "ah siz gençler çok salaksınız benim güzel s*rt#ğ*üm size neden cevap versin ki oda istiyor belli ki he güzelim" bu bardağı taşıran son damlaydı telefonu aldığım gibi "bana bak o kızın saçının teline zarar gelirse ne seni yaşatırım nede oğlunu" artık bazı şeyleri söylemenin vaktiydi "sakın inkar etme bir oğlun olduğunu biliyorum." Evet bir oğlu vardı ama henüz kim olduğunu bilmiyordum ama onuda yaşatmaya niyetim yoktu o sırada yine onun sesi duyuldu "sanki çok mu umurumdalar bak mesela" dedi  ve ardından Jina'nın çığlığı duyuldu kan beynime sıçramıştı kim bilir ne yapmıştı ona telefon kapanmadan hemen önce Jina'nın 'konser f-' dedi ne demeye çalışmıştı "konum bize olduğu yeri anlatmaya çalışıyordu" dedi Jungkook "iyide öyle olsa başta niye söylemesin" dedim. Jimin "bence Jk haklı onu birisi engellemiş olabilir ama konser ne alaka" dedi evet haklı olabilirlerdi "yalnızca konser demedi f'de dedi acaba ne diyecekti." Biz hâlâ düşünürken
Yu-ri noona konuştu "Fransa Konseri" dedi ne anlama geliyordu bu "ne olmuş Fransa kon-" şimdi anlamıştım Fransa konserinin olduğu yerden bahsediyordu evet onu bulmuştuk Rm hyung'ta durumu anlayınca hemen bir kaç uçak bileti aldı.

                                🤍

"Fransa'ya geleli 2 saat olmuştu konser alanının yakınlarında bir sahil vardı ve orada bir ev ama etrafı korumalarla doluydu hiç bir kaçışımız yoktu Pd'nin haberi olmadığı için yanımızda korumada yoktu onun haberi olmadan bu işten sıyrılmalıydık.

Jina'dan

Bir sürü dayak yemiştim ama geleceklerine inanıyordum onlara sonsuz güveniyordum ben bunlarla kafamı meşgul ederken yine o pisliğin sesini duydum "güzel kızım sana yemek getirdim." Dedi elindeki tepsiyle bana yaklaşarak kendimi duvarın dibine doğru çekerek ondan uzaklaştığımda "yaklaşma" diye bağırmıştım içeri korumalar girdiğinde çok öfkelenmişti elindeki tepsiyi kenara yavaşça bırakıp yakasını düzeltti ve bana sert bir tokatla karşılık verdi.Tekrardan doğrulduğunda boğazını temizleyip "lütfen beni zorlama bitanem biliyorsun isteklerim konusunda hiç çekinmem." Diyip saçlarıma iğrenç bir öpücük verdi gözlerimdeki yaşlar boynumu ıslatma başladığında dışardan sesler duymaya başladım.
"Jina" diyen birini duyduğumda etrafımı kontrol edip kimse olmadığını görünce ürkekçe cama yaklaştım.Ve gördüğüm şey karşısında az kalsın bayılıyordum.

Nınınını evet biraz entirikasyon (bu nasıl bir kelime ya) bölümle geldim dostlar evet belki çoğunuz bu kızın babası olacak p#ç* unuttunuz ama ben durur muyum hemen tatilin içine etmeye geldim çünkü fazla mutluluk bana ters abi bu arada sizce Jina ne gördü.

Yorum yapmayı ve oylamayı lütfen unutmayın hayalet okur olmayın (şimdi ben bunu dedim ama senin neyine yaradı yine o yıldıza basmadın çünkü çokta şeyinde bencede bende basmıyorum zaten kim gecenin bir saati yorum yazmakla uğraşırki asla ben değil sadece emek verince otomatikmen karşılık bekliyorsun chim chimler."

Kendinize iyi bakın hasta olmayın BTS ile kalın 💜💜💜💜