24.bölüm

23 4 5
                                    

Saatlerdir ağlıyordum nasıl böyle bir şey yapa bilirdi.O çok kibar çok centilmen çok iyi biriydi ondan bunu asla beklemezdim.Ama oda ne yapacağını şaşırmış olmalıydı bunu ona nasıl kanıtlayacaktım ben bunları düşünürken elinde 2 kupa çayla yanıma gelen Hatice'yi gördüm.
(Buradan sonra türkçe konuşuyorlar zaten)
"Bebeğim hâlâ ağlıyor musun?" Evet söylemesi kolaydı belki ama aşık olduğum adam bana el kaldırmıştı nasıl ağlamam.
"Ama ne yapayım Hatice o benden iğrendi bana vurmak istedi canımı yakmak istedi" dediğimde gerçekler yüzüme daha sert çarpıyordu Hatice bana sarılıp "şşş saçmalama güzelim o bir anlık sinirle olan birşey o sana asla zarar vermez bak hemen nasıl kendine geldi özür dilemeye başladı onun öfkesi sana değil yaptı-" ne diyordu Allah aşkına "Hatice saçmalama onu asla aldatmam ölürüm daha iyi ama ben bunu kimin yaptığını adım gibi biliyorum ve kanıtlarımda var" Evet herşey şuan aklıma geliyordu mesajlarını SS almıştım nasıl unuturum.
"Ara çabuk abimi buraya gelsinler"
Hatice bana şaşkınca bakarken "merak etme delirmedim çağır sen"

Zil çaldığında Hatice gidip kapïya baktı içeriye geçmek için izin istediklerinde Hatice yüzlerine bile bakmadan kapıyı açık bırakıp yanıma geldi ben tekli koltukta oturuyordum.
Tae beni görünce yerde diz çöktü ve ellerimi tutup "Jina lütfen affet beni yemin ederim isteyerek olmadı bir anda oldu bende anlamadım çok üzgünüm" ona ne kadar aşık olsamda yaptığı şeyin farkına varması gerekirdi.Bense ona bana söylediği şeyi tekrarlayıp.
"Sonra konuşalım,yanlış bir şey yapmaktan korkuyorum" dedim.

Kalkıp koltuğa oturduğunda hepsi Tae yüzünden mahcup olmuşlardı "şimdi kafanızı yerden kaldırın çünkü sizin hiç bir kabahatiniz yok.Onun öfke problemlerinin bedelini siz ödemek zorunda değilsiniz hele ben hiç değilim ama konumuz şuan bu değil benim meselem bir kanıt istiyordun ya heh bak" telefonu eline sıkıştırdığımda mesajı okumaya başlamıştı "neden söylemedin halledebilirdik." Dediğinde "çünkü senin aksine zarar görmenizi istemdim. He bu arada fotoğrafta kolumdaki bilekliği görüyor musun? Hatırlarsın belki bu bilekliği yalnızca bir kere taktım ve o gece senin yanındaydım." Dediğimde ne diyeceğini bilemiyordu.Gözleri özür dilerim diye yalvarıyordu,Yoongi hyung ayağa kalkıp "Biraz konuşalım mı canım" dedi. Bende ayağa kalkıp mutfağa ilerlediğimde peşimden geldi kollarımı tezgaha yaslandığımda karşımda durup "Onu bu defa affetsen olmaz mı?" Dedi Ne diyordu bu ordayken koruyup burada böyle demesine anlam verememiştim.
"Neden? Bu gün yeltendi ama yarın ne olacağını bilemem" dediğimde abim bana alaylı bir bakış atıp "Sende böyle birşey olmayacağını gayet iyi biliyorsun.Ayrıca ben buradayken sana elini sürmesine izin vermem he birde şuan bunları söylememi saçma buluyorsun.
Ama o da benim kardeşim ve huylarını biliyorum,ve sana çok aşık onu bırakırsan kendine birşey yapar diye korkuyorum lütfen kuzum"
Ona gülümseyip kocaman sarıldığımda oda kollarını belime dolayıp saçlarımı öpmüştü kafamı omzuna yatırıp "teşekkür ederim zaten onu affetmiştim birinin bunu söylemesini bekliyordum." Dedim.
Ayrıldığımızda "Neyse ben şimdi gideyim ve Tae'yi mutfağa göndereyim,siz konuşun anlaşın öyle çokta yüz verme"
Kıkırdadığımda onu onaylayıp Tae'yi beklemeye başladım.
İçerden biraz konuşma sesleri geldi ve Tae utanarak içeriye girdi bana yaklaştığında "Jina özür dilerim beni affedebilecek misin?" Ona gülümseyip "Seni affetmemek mümkün mü?" dedim gelip bana sarıldı ve kaldırıp tezgaha oturttu "çüş ya dünyanın en libidosu yüksek insanı sensin" dedim.
Eteğimin altından kalçamı okşarken gözlerim buzdolabının yanına kaydı ve Tae'nin kulağına "izleniyor olabiliriz." Dedim gülümserken oda bir cesaret "Sence onlara bir görsel şölen vermemiz gerekmez mi?" Kafamı onaylamaz bir şekilde sallayarak kollarımı boynuna doladım saçlarıyla oynamaya başlarken elleri kızlığımı ince kumaşın üzerinden okşamaya başladı bu beni tahrik ederken izlendiğimizi bildiğim için ses çıkarmamaya çalışıyordum.
"Kim Taehyung kes şunu yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim" dedim Sert ama istekli bir sesle
Dudaklarımız birbirine değdiğinde kafamı geri çekmeye çalıştım inatla öpmeye çalışıyordu.
"Kes şunu abimde izliyor." Tae beni duyduğunda gözleri kocaman açılmıştı bir anda ellerini üzerimden çekip beni tezgahtan indirmişti ve sıvımın bulaştığı ellerini yıkadı içeriye bizimkiler doluştuğunda "Hay sizin mutfak fantazinizede libidonuzada hele seni geberteceğim Kim Taehyung." Dedi Abim ben gülmeye başladığımda Tae sanki yürek yemiş gibi "Tabi hyung bende bir kaç ay öncesine kadar saptım ama emin ol kardeşin çok güzel ve beni çok etkiliyor ne yaparsın buda senin kaderin" Yoongi hyung elini Tae'nin omzuna koyup sıktığında "Sen bu kızın abisi olduğumu unuttun herhalde bunun karşılığını düğününüzde vermeyi düşünüyorum." Gülümsemem solduğunda aklıma ilerde eğer ayrılmazsak ki inşallah ayrılmayız evlenebileceğimiz geldi.Ve bu çok tuhaf hissettiriyordu.
Tae pis pis sırıtmaya başladığında "Hyung,bakıyorumda çok heveslisin bizi evlendirmeye" bu çocuk nasıl bu kadar yüzsüz olabiliyordu.
"Hı hı göstereceğim ben sana hevisi"
Sonunda bu sorunda hallolmuştu...


2 ay sonra

Bu 2 aylık süreçte 3 farklı ülkede konserimiz olmuştu ve birde benim ilk konserim ve hepside gayet sorunsuz geçmişti.Bu süreçte Tae ile birkaç birlikteliğimiz daha olmuştu Jin hyung ve Hatice resmen sevgili olmuşlardı ve Hatice bizimle yaşıyordu.

Kahvaltı etmek için aşağıya indiğimde herkes sofradaydı ve sohbet ediyorlardı.
Birtek Hatice ortalarda yoktu Jin hyung'a dönüp "hyung Hatice nerede?" Dedim merakla o ise bana dönüp "Odada dinleniyor hasta hissettiğini söyledi bende çok zorlamak istemedim." Dedi ah ne olmuştu bu kıza şimdi "peki iyi yapmışsın ben bir bakayım ona" dediğimde yanlarından ayrılmış Hatice ve Jin hyung'un odasına gitmiştim yatakta iki seksen yatan Hatice'ye gülmeye başladığımda bana dönüm "ha sen mi geldin Jin sandım bir git artık diyecektim" dedi oda halsizce sırıttığında yanına oturup elimle saçlarını okşadım "kuzum regl mi oldun?" Dedim Hatice kafasını olumsuz anlamda sallayıp "hayır normelde bu gün 2. günü olması lazım ama anlamadım bende"
Bende anlamamıştım ama peki dercesine kafamı sallayıp odadan çıkmıştım bizimkiler masada yemek yemeye başlamışlardı ama Yoongi hyung'un önceden yiyip duş almaya çıktığını söylediler tam o anda eşyalarımı duşta unuttuğum aklıma geldi tam banyoya koşacakkken abim elinde çiçekli bir çanta ile aşağıya inip elime tutuşturdu "bunları banyoda unutmuşsun topladım al" dedi göz temasında bulunmayarak bende hızla çantayı alıp yerime oturdum ve abim gittiğinde bir çığlık patlatıp herkesi korkutmuştum.
"Çüş ya boğazıma dizildi yemek" Jimin bana sitem ederken ben yalandan ağlamaya başlayıp "dizilsin boğazına dizilsin ben rezil oldum burada sen hâlâ yemek derdindesin" dedim yalandan bir öfkeyle "ne oldu neye rezil oldun yine" dedi Namjoon hyung "Bunda temizlik ve bakım eşyalarım var ve ben bunları banyoda unutmuşum abimde toplayıp bana veriyo sizce yeterli bir sebep değil mi bu" hepsi sustuğunda içeriden bir çığlık duyuldu hepimiz oraya gittiğimizde Hatice'nin yerde karnını tutarak çırpındığını gördük Jin hyung telaşla onu yerden kaldırdığında "bebeğim ne oldu iyi misin bir yerine mi bir şey oldu" demeye başladı.Koltuğa oturttuğumuzda "bilmiyorum gerçekten az önce ölecek gibiydim." Dedi.Ben merakla önünde eğilip "bak eğer söyleyemediğin bir şey varsa yanlız konuşalım." Dedim elini tutarak o "hayır gerçekten bilmiyorum ne olduğunu ama 2 saattir böyle ağrılar giriyor" dedi gerçektende bir şey saklamıyor gibiydi."Peki güzelim sen biraz daha dinlen ben sana yiyecek bir şeyler ayarlayayım" dedi Hobi hyung hepimize karşı çok tatlıydı hep çok iyiydi.







Aniyongaseyo napıyonuz bebişler garip bir bölümle geldim.Sizce neler oluyor biraz heyecan katayım dedim.
Kendinize iyi bakın hasta olmayın BTS ile kalın 💜💜💜💜💜💜

(Bu arada o mutfakta olan olayın ayrıntılarını kimse görmedi,görseler Jina'nın bu kadar rahat davranması tuhaf olurdu)

BTS'in 8. üyesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin