1.BÖLÜM

3K 41 12
                                    

Hikayeme Hoşgeldinizzz

Öncelikle başlama tarihlerinizi yorumlara alayımmm

Ve son olarak kitabımızın Şarkısı isminden de anlaşıldığı üzere Pus.

Ve Pus bence kesinlikle kitabın gidişatını vs. Fazlasıyla yansıtıyor.

Okudukça ne demeye çalıştığımı ve şarkıda ki anlamları anlayacaksınız

Ayrıca kitabımız ilk 20 bölüme kadar normal ve gündelik hayatta bir kitap olarak dursa da 20. Bölümden sonra yavaş yavaş gerilimlerin vs. İçine gireceğiz. Yani olaylar biraz yavaş ilerliyor. Bu da bilgilendirmeydi.

İyi okumalar dilerim:)

"Susmayan telefonlar ve altında pusuya yatan avcılar."


Gökyüzü o gün daha fazla karanlıktı. İşim gereği Paris'e gelmemin üzerinden üç gün geçmişti. Fazlasıyla ve gereksiz lüks olan otel odama girmemle üzerimde ki elbisenin fermuarını indirip, elbiseyi koltuğa attım. Saten, siyah pijamalarımı üzerime giyinirken bir yandan telefonumu elime aldım ve koltuğa yığıldım.

Eyfel kulesine çevrildi bakışlarım. Gecenin karanlığında tüm ihtişamıyla karşımda duruyordu. Sessizlik oda da kol gezerken aç hissediyordum.

Oda servisini arayıp, yemek servisi verdiğim de salak gibi Tavana bakarak yemeğimi beklemeye başladım. Bir süre sonra sıkılıp koltukta kalktım ve büyük boy aynasının önüne geçtim. Belime yakın, dalgalı, kestane rengi saçlarım dağılmıştı. Halbuki odamdan çıkmadan özenle düzleştirmiştim. Ama bir saat bile dayanmadan kendi dalgasına dönmüştü.

Kapı çaldığında oda servisinin geldiği düşüncesiyle kapıya ilerledim. Zaten başka biri gelemezdi.

Kapıyı açıp, yemeğimin olduğu tepsiyi içeri aldığımda telefonum inatla çalmaya başladı.

Garipsiyerek kuzenimden gelen telefonu açtım.

"Efendim Asya?"

"Alo, Alina... Acilen yarına bilet alman gerekiyor."

"Neden? Daha iki günüm var."

"Çünkü annen... biraz kötü."

"Nasıl yani? Neyi var? Ne olmuş? İlaçlarını içmedi mi?"

"Gece hastaneye kaldırdık." Dedi daha fazla içinde tutamayıp.

"Neyi var?" Dedim derin bir nefes alarak. Hemen en kötüsünü düşünmek istemiyor, ve sakin kalmaya çalışıyordum.

"Kanser..."

"Ne kanseri?" Diye çığlık atarak oturduğum yerden kalkarken ayağımı koltuğun ayağına vurdum.

PUS (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin