11.BÖLÜM

516 17 2
                                    

Bölüm Şarkısı ; Böyle Gitme- Kendimden Hallice

İyi okumalar☆

...

"Yanlızlık geçiyor, gönlümde ki ıslak caddelerden."

Filtre kahvenin yoğun kokusu burnuma dolarken, klavyede olan parmaklarımı arada çıtlatıp, tekrar işime devam ediyordum.

Yorgunluğum gözlerimden okunurken başımı ellerimin arasına aldım ve kafamı masaya koydum. O kadar uykum vardı ki. Fakat ben yine bu saate kadar ofiste tek başıma kalmıştım.

Bu kadar yeterli olduğunu düşünerek çantamı topladım ve ofisten çıktım. Radyoda çalan şarkı zihnimin yine derin düşüncelere dalmasını sağlarken ışıklarda durduğumda yanımda ki pet şişeden bir yudum su içtim.

Eve geç gelmek benim için bir alışkanlıktı. Eve hep geç gelir, geç yatar ve erken uyanıp, çok çalışırdım.

Girer girmez kendimi duşa atmıştım. Havluyu bir kenara koyduktan sonra giyindim ve mutfağa indim. Dolapta duran çorbayı alıp ısıttım ve bir kaseye koydum. Açıkçası yerken izlerim diye önüme açıp koyduğum diziyi takip edip etmediğimden pek emin değildim. Çünkü açtığımdan beri hiç bir şey anlamamıştım.

Bulaşıklarımı yıkadıktan sonra tekrar odama çıkıp ışığı kapattım ve sadece gece lambamı açtım. Loş odada cama ilerledim ve temiz havayı içime çektim. Sonra gözüm Yağız'ın balkonuna kaydı. Koltuğa uzanmış, ellerini başının altına almış bir şekilde uzanıyordu ve gözleri kapalıydı.

Uyuduğunu düşünerek caddeyi izlemeye devam ettim. Balkonunda olmayı sevdiği açıktı. Ve tahminimce işten bana göre daha erken geliyordu. Kurutmadığım saçlarıma ellemedim ve  bakışlarımı tekrar Yağız'ın balkonuna çevirdim. Bu sırada koltuktan yavaşça doğrulup, gözlerini araladı.

Bana baktığında elime telefonumu aldım ve mesajlara girdim.

Siz ; Beni motorunla bir tura çıkarma ihtimalin ne kadar motorcu?

Yağız(Motorcu) ; Giyinip, aşağı in.

Pijamalarımı çıkarıp siyah bir kot şort ve klasik bir tişört üzerine bol hırkayı giyinip aşağı indim ve evden çıktım.

Bana siyah kaskı uzattıktan sonra kendi de aynı renk kaskı taktı.

"Sıkı tutun." Dediğinde belini tuttuğum anda gaza bastı.

"İkinci ismim Sezen, biliyor musun?" Diye bağırdım öylesine.

"Alina Sezen..." Dedi bana karşılık vererek. Güldüm. Sahil kenarında motoru durduğunda kaskımı çıkarıp, motorun üzerine koydum.

"Yüzecek miyiz?"

"İstersen yüzeriz çöl kızı." Sıcak hava da denizin soğukluğunun çok iyi geleceğini düşünerek üstümdeki hırka ve tişörtümü çıkarttım. İçimde yarım atlet olduğu için sorun değildi ama şortumu çıkarmayacaktım.

"Yüzüyoruz yani?"

"İstersen yüzeriz motorcu." Dedikten sonra koşarak denize girdim. Denizin içinde yavaş yavaş ilerlemeye başladığımda Yağız çoktan yanıma ulaşmıştı. Parmak uçlarım zar zor denizin dibinde ki kuma değerken Yağız bu konuda pek zorluk çekmiyor gibiydi.

"Herkes sana Alina diyor, değil mi?"

"Evet."

"Ben Sezen demeye karar verdim."

"Sezen'i pek kullanmıyorum."

"Neyse, çöl kızı vardı. O kalsın."

"E, hadi." Dediğimde kendimi suya sırtüstü bıraktım. Onun da aynı şekilde kendini suya bırakmasını beklerken, suyun altından beni kaldırması küçük bir şok olmuştu.

İkimizi birlikte suyun altına daldırdığında bir kaç saniye sonra  suyun yüzeyine çıktım.

"Ruh hastası öküz!" Dediğimde gülmekle yetindi.

"Merhametin yok." Deyip yüzüme yapışan saçlarımı elimle geriye aldım.

"Ben merhametli bir insanım." Derken yanıma geldi. Alaya alıp başımla onayladığımda gözlerini gözlerime dikti.

"Kırıldım çöl kızı."

"Onu beni boğmaya çalışmadan önce-" Sözümü kesip, saçımın bir tutamını arkaya attı ve sahile doğru ilerlemeye başladı.

"Hadi çöl kızı!" Deyip seslendiğinde peşinden geldim. Kuma çıktığımızda üstüme baktım.

"Islandık, motora nasıl bineceğiz?"

"Biraz kuruyana kadar burada otururuz." Derken kuma oturdu. Bağdaş kurarak yanına oturduğumda gözlerimi dalgalı denize çevirdim.

"O geceden sonra ve o gece hakkında hiç bir şey konuşmadık."

"Konuşabilirdik fakat uyandığımda evde bile değildin."

"Zaten geç kalmıştım."

"Birlikte olduk. Bu kadar. Sadece bunu hakkında konuşacaktık." Sesimi çıkarmadığımda bana döndü.

"Benimle eğleneceksen baştan bırak çöl kızı."

"Neden eğleneyim?"

"Ben seninle eğlenmiyorum çünkü. Benim için oyun oynayıp, sonra ise bırakacağım bir oyuncak falan değilsin sen."

"Gerçekten eğlenmiyorum. O gece ikimizde isteyerek birlikte olduk ve bunun farkındayım."

"Öyleyse?"

"Birbirmizi sevebiliriz belki ama şuan değil. Şuan hayatım böyle karmakarışık bir durumdayken değil."

"Hadi gidelim çöl kızı." Deyip kalktığında motora ilerledi. Yine kaskımı bana uzattığında alıp ıslak saçlarımın üzerine kaskı taktım.

Tekrar aynı pozisyonu aldığımızda gaza bastı ve arkamızda hırçın dalgaların sesini bırakarak yola çıktı.

***



PUS (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin