Bölüm Şarkısı- Düşer O/İzel
◇
"Çok şey beklemeyin hayattan. Hayat kısa, hayaller ağır ve insanlar nankördür."
-Cemal Süreya
...
"Her yeri aradık, hiçbir şey yok. Bunca korumanın arasında nasıl girebildiklerini aklım almıyor." Diye isyan etti bu duruma Asel.
"Bugün Dairenin olduğu bodruma ineceğim." Dedi Yağız.
"Sen gerizekalı mısın Yağız?" Diye şokla çıkıştı Hafsa.
"Oraya tek başına inemezsin. Ne kadar psikopat ve ruh hastası biri olduğunu biliyorsun dairenin. Sana zarar da verebilir."
Şu dairenin kim olduğunu bir gün öğrenecektim umarım.
"Size benim için endişelenme hakkı sunmadım ama Hafsa. Bir şey olmayacak. Şuan Her yer tehlikeli. Geceleri bile tetikte olmamız gerekecek." Yağız geniş salondan hızlı adımlarla çıktığında ne yaptığımı bilmeden aynı şekilde hızla arkasından ilerledim. Ve kendime bunu yaptığım için küfür ederek bileğini tuttum.
Şaşkın bakışları Yüzümü bulduğunda kendimi toparlayarak, elimi bileğinden çektim.
"Gitme."
"Ne?"
"Gitme işte şu Daire denen iblisin yanına. Kim olduğunu bilmiyorum ama Hafsa'nın tepkilerine bakılırsa sana zarar verebilecek potansiyelde biri."
"Yani?"
"Kısa ve öz, Gitme Yağız." Eli avucumu hissedilmeyecek kadar hafif bir şekilde okşadı.
"Bir şey olmaz Alina." Asansöre bindiğinde ağır adımlarla mutfağa girdim. Bir bardak suyu tekte içerek derin bir nefes aldım.
Gözlerimi kendime gelmek için kapatıp açarken içeriden gelen bir çığlık sesi yerimde öylece kalmama sebep oldu. Çığlık üst katlardan geliyordu.
Koridora çıkmamla ekipten bir kaç kişiyle karşılaşmıştım. Hep birlikte yukarı çıkarken yine beynimde dönen bin bir türlü düşünceyi susturmaya çalıştım.
Lera'nın açık kapısından içeri girdiğimiz de yerde oturmuş, hıçkırarak ağlayan bir kız görmek zihnimden geçmemişti.
"Lera?" Hafsa ve Asel Lera'nın başına çökerken Çağan odanın neden bu hale geldiğini sorguluyordu. Benimse tek dikkatimi çeken yatağın üstündeki fotoğraftı. Fotoğrafta betonda yatan ve karnı boylu boyunca yarık bir kız duruyordu. Betonu kırmızıya bulayan ve karnından akmış olan koyu renkteki sıvı kötü bir görüntü elde ediyordu.
"Bu kim?" Diye herkese dönerek sorduğumda tek duyduğum ve gördüğüm şey Lera'nın daha çok ağlamaya başlamasıyla, ekibin fotoğrafa bakakalmasıydı. Muhtemelen bu karede ki kişiyi hepsi tanıyordu ve şuan dumura uğramışlardı.
"Elif..." Diye fısıldadı Çağan gözlerini Fotoğraftan ayırmazken. Çağan elini saçlarına götürdü ve arkasını dönerek gözünde ki bir kaç damla yaşın yere düşmesine izin verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PUS (+18)
Mystery / ThrillerSıradan bir hayat ve gizem dolu bir adam. Yalanlar ve suçlarla dolu bir dünya. Pus adlı bir ekip. Onlara sonradan dahil olan ve hayatının dönüm noktasında olduğunun henüz farkında olmayan bir kız. "Aşk ve nefret, bu ikisi bir araya gelebilecek en kö...