Bölüm Şarkısı-Lost In The Fire/ The
İyi okumalar.
◇
"Beni bulmayı nasıl becerdin?" Dedim sesimin soğukluğu beni bile ürpertirken. Gülümsedi. Samimiyetten uzak bir gülümsemeydi bu.
"Benim yapamadığım şey yok, değil mi sevgili kızım?" Dişlerimi sıktım.
"Kendimi senin kızın olarak görmüyorum."
"Çok yazık. Ama bugün buraya, bazı şeyleri bitirmek için geldim."
"Ne gibi şeyler?" Çakıyı tişörtümün üzerinden dikişimde gezdirdi.
"Yarım kalmış hikayeler gibi. Bir hikayenin son bulması, yarım ve acı kalmasından iyidir."
"Buna pes etmek denir. Ve benim pes ettiğimi hiç bir zaman görmedin. Anneme yaptıklarını da asla unutmadım."
"O orospunun adını ağzına alma."
"Ağzını topla."
"Çok uzadı. Hemen halledelim de gitsin, ne dersin?"
"Bence de." Derken yüzüne attığım yumruktan kıl payı kurtularak yüzüme bir tokat atmayı denedi. Ancak bileğini sıkmamla bunu becerememişti.
"Tek söyleyeceğim, karşında o küçük ve savunmasız kız olmadığını bil."
"Göreceğiz, Alina." Çeneme doğru hedef aldığı yumruktan sağa doğru dönerek kurtulurken omuzumda keskin bir acı hissettim. Çakıyla omuzuma bir kesik atmıştı. Ceketin altından akan kırmızı sıvıya bakarken gözüm ona döndü.
Karın boşluğuna ayağımla sert bir tekme attığım da geriye doğru sendeledi.
Seneler sonra, babamla burada dövüşeceğim hiç aklıma gelmezdi.
"Yokluğum da iyi teknikler öğrenmişsin." Dedi doğrulurken.
"Yokluğun da hayat benim için çok güzeldi. En çokta annem için. Senin gibi bir canavardan kurtulmuştu çünkü."
"SANA O OROSPUNUN ADINI AĞZINA ALMA DEMİŞTİM!"
"Bir kez daha ağzından annemle ilgili bir kelime çıkarsa ebeni belleyeceğim."
"Öyle mi? Senin annen tam bir kaltak!" Sinirle yüzüne sert bir yumruk isabet ettirdim.
"Kes sesini!" Derken sinirden gözüm dönmüş bir şekilde elinde ki çakıyı alarak hızla yere fırlattım.
Kahkaha attı.
"Sakin ol güzel kızım."
"Sahte sevgi sözcüklerin sökmüyor artık."
"Farkında olman ne kadar güzel. Şimdi gidiyorum ama bir gün acı dolu bir son için tekrar geleceğim."
"Annemin ve bana yaptıklarının intikamını almak için burada bekliyor olacağım, baba." Dedim son kelimeyi alayla vurgularken. Sanki az önce hiçbir şey olmamış gibi ruh hastası kılığına bürünerek odadan çıktı. Onunla karşı karşıya kaldığım şu kısacık süre bile dizlerimin bağının çözülmesine sebep olmuş, bir yanda içimde ki ona olan nefret harlanırken, diğer yanda bana yaşattığı şeylerin burukluğu içimi kaplamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PUS (+18)
Misterio / SuspensoSıradan bir hayat ve gizem dolu bir adam. Yalanlar ve suçlarla dolu bir dünya. Pus adlı bir ekip. Onlara sonradan dahil olan ve hayatının dönüm noktasında olduğunun henüz farkında olmayan bir kız. "Aşk ve nefret, bu ikisi bir araya gelebilecek en kö...