İyi okumalar☆
◇
"Çiçekler dalında güzeldir derler, halbuki insanlar sırf onları ellerinde tutmak için koparıyorlar.
Peki, değer mi saniyelik bir mutluluk için onu soldurmaya?"...
Gecenin köründe, resmen gecenin köründe eve girdiğimde ilk yaptığım şey topuklularımdan kurtulmak olmuştu. Ayaklarım sızlarken kendimi banyoya attım. Makyajım ve yorgunluğumdan arındıktan sonra bornozuma sarılıp odama girdim.
Yaz sıcağı odamı 38 dereceye çıkardığı için camı açıp, perdeyi kapattım. Dolaptan şort pijama takımımı çıkarıp hemen giyindim ve saçlarımı havluya sardım.
Saçımın neminin geçmesini beklerken açık camdan içeri yine bir motor sesi gelmişti fakat bu sefer kim olduğunu biliyordum.
Cama doğru ilerleyip perdeyi açtım.
"İyi geceler motorcu." Diye seslenip camı kapattım. Gülüp kaskını çıkardı ve binasına girdi.
Daha fazla saçım ıslak durmamaya karar verip, elime kurutma makinesini aldım ve öylesine kurutmaya başladım.
"Yok ya, sizin tesadüfünüze sıçayım!"
"Kulağım çınladı Ekin!" Dedim telefondan.
"Ay kusura bakma, yükseldim bir an."
"Neyse, bugün zaten çok geç geldim eve, yatıyorum ben."
"İyi geceler Alin'im."
"İyi geceler." Dedim güldüğümü belli eden bir sesle. Telefonu kapatıp, kendimi yatağıma attım.
Tekrar telefonuma uzanırken üstten gelen bildirimler dikkatimi çekmişti.
Bilinmeyen; Çiçekler dalında güzelse insanların onları koparması çok saçma çöl kızı.
Siz ; Motorcu?
Yağız(Motorcu) ; Baya doğru tespit.
Siz ; Numara mı nereden aldın?
Yağız(Motorcu); Davette kartın dağıtıldığında almış olabilir miyim?
Siz ; O silinmiş aklımdan.
Yağız(Motorcu) ; Camı yüzüme kapattığın için buradan diyorum, iyi geceler.
Siz ; İkinci kez iyi geceler.
...
Gözlerimi açtığım da hala karanlık olan havaya aldanmadan yataktan kalkmıştım fakat daha gün bile doğmamıştı.
Gecenin üçünde gelen bağırış sesleri beynimden mi geliyordu öyleyse?
Cama çıktığım da Yağız'ın tanıdığım yüzü karşısında tanımadığım bir yüz duruyordu. Ve buradan bakılırsa evin önünde kavga ediyorlardı.
Ve ne olduğunu bile anlamadan adamın son sözüyle Yağız'ın adama yumruğu geçirmesi bir oldu. Çocuğun kaşını patlatmıştı gerizekalı.
Yağız adamı yakasından tutarak sertçe ayağa kaldırdı ve gözleri ölümcül bir şekilde bakarken tek bir şey söyledi. Bu sırada kollarında ki damarları belirginleşmiş, ve iri kolu kasılmıştı.
Adamı tekrar yere fırlattığın da binaya girdi ve gözden kayboldu.
Ve o andan sonra adamsa yalpalayarak ayağa kalktı ve yürümeye başladı.
O da bir süre sonra gözden kaybolmuştu.
Gördüğüm şeylerin etkisiyle açılan uykum tekrar yatağa gitme isteğimi bastırıyordu.
Delicesine merak ediyordum ne olduğunu.
Ve o an kendimi kapının önünde beyaz terliklerimi giyerken bulmuştum. Karşı binaya doğru yavaş adımlarla ilerledim ve yarım açık kapıdan içeri girdim.
Yağız'ın kaçıncı katta olduğunu bilmiyordum. Bu yüzden burada olmam kadar saçma bir şey yoktu ama buradaydım işte.
Rastgele Asansöre binip, 5. Kata bastım.
Asansörden çıktığımda karanlık koridoru sensörlü ışık aydınlatmıştı.
"Çöl kızı?" Arkamı döndüm ve açık kahve gözleriyle karşılaştım. Yorgun duruyordu.
"Gir." Dedi eliyle içeriyi göstererek. Terliklerimi çıkarıp, Eve bir adım attım.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PUS (+18)
Mystery / ThrillerSıradan bir hayat ve gizem dolu bir adam. Yalanlar ve suçlarla dolu bir dünya. Pus adlı bir ekip. Onlara sonradan dahil olan ve hayatının dönüm noktasında olduğunun henüz farkında olmayan bir kız. "Aşk ve nefret, bu ikisi bir araya gelebilecek en kö...