"Çünkü çok güzelsin. Sana bakınca iç acıtacak kadar güzel bir manzara görüyorum." Sıcak eller hissettim elimde. Elimi tutarak dudaklarına götürerek öptü. Zorlukla yutkundum. "Parmak uçlarındaki, bana dokunduğun anda uçup giden acılarım bile senin ha...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yorumlarınızı görmek beni mutlu eder:)
Keyifli okumalar♡
◇◇◇
Melike kıkırdayarak dizime vurduğunda elimde olmadan gülümsedim. Heyecanlıydım aslında. Uzun zaman sonra ilk defa arkadaşım olmuştu.
Merdivenlerin üstüne oturmuş çay içiyorduk.
Kitapları temizledikten sonra kilitlemiş ve aşağıya inmiştim.
Gurur beyin önemli bir işi çıkmıştı. Bu yüzden adamları ile konvoyla konaktan gitmişlerdi. Büyük ihtimalle kötü şeyler yaşanacaktı.
Gurur beyden her ne kadar korksam da onun evinin hizmetlisiydim. Bu yüzden onun hakkında konuşmak da yanlış gibiydi.
Ya da annemin düşünceleri yüzünden böyle de düşünüyor olabilirdim.
Melike ile evdeki işleri hallettikten sonra mutfağın önündeki merdivenlere oturmuş sohbet etmiştik.
Yarım saattir sohbet ediyorduk ve o kadar tatlı bir kızdı ki Melike, onu şimdi daha da çok sevmiştim.
Buraya sevdiği adamla evlenerek gelmişti.
Sevdiği adam, burada korumaydı ve babasının zulmünden sevdiği adamla beraber kaçmıştı.
Onun da hayatı zor geçmişti. Çok zor geçmişti.
Şimdi ise bizim gibi bir müştemilatta kalıyorlardı.
Fakat o kadar tatlı bir kızdı ki, iyi ki gelmişti buraya.
"Ya, Elzem döverim bak seni. Bu kadar tatlı olma." Dediğinde yüzüm düştü.
Döver miydi ki?
Yüzümü buruşturdum. Bir an karşımda Sude'yi görür gibi olmuştum.
Yüzümdeki ifadeyi değiştirerek omuz silktim.
"Biliyor musun? O gün sana dediklerimden sonra benimle kavga etsen o kadar utanmazdım ama bana öyle davranman beni hem utandırdı, hem de kendimden nefret ettirdi." Dedi iç çekerek.
