19

6.7K 736 393
                                    

Yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim♡

Seviliyorsunuz💖

◇◇◇

Hastanenin koltuğunda sabırsızca otururken, önümden gelip geçen hemşirelere bakıyordum.

Ne yorucu bir işti bu sağlık çalışanlarınün işi. Aynı hemşire üç kere koştura koştura önümden geçmişti. Sağlık çalışanlarının hakkını ödeyemezdik gerçekten.

İç çekerek buraya korumasıyla konuşarak gelen Gurur'a baktım. Ciddi ve sert yüzüyle korumasını dinliyordu.

Buraya gelene kadar yüzüme bile bakmamıştı. Bu kendimi birazcık kötü hissettirse de onun haklı olduğunu biliyordum.

Yani en azından bu konu hakkında. Hayır bu konu hakkında da değil. Sadece son söylediklerim konusunda. Aslında orada da haklıydım ama sonuçta bana karşı duyguları olan birine öyle ağır konuşmamalıydım.

Bir hemşire yanıma gelerek gülümsedi ve elini cebine koyarak kaşlarını kaldırdı.

"Babanız, hazır Elzem hanım. Arabaya bindirdi korumalar." Dediğinde ayağa kalktım. "Babanızı çok yormanızı istemiyoruz. Yediklerine dikkat etmelisiniz-"

"Sütlaç, sarma ve börek yiyebilir mi?" Dememle anlayışla gülümsedi.

Onaylamazca başını sallamasıyla omuzlarımın çökmesine mani olamadım. "Maalesef. Menüsünü Gurur bey aldı. Onları tüketmeli ve iki saat sizinle vakit geçirdikten sonra buraya getirmelisiniz. Tedaviye başlayacak Ali bey." Kaşlarımı çattım.

"Tedavi mi? Burada mı?" Dedim nefesim kesilirken.

Hemşire dudaklarını birbirine bastırdı. "Bunu benimle değil, doktorla konuşmanız daha sağlıklı." Başımı salladım dalgınlıkla. "Buraya getirdiğiniz zaman doktorla konuşabilirsiniz."

"Peki. Ben gideyim artık." Elimdeki poşete baktım. Daha sonra hemşireye. "Bir dakika, adınız nedir?" Dediğimde duraksadı.

"Açelya." Dedi kaşlarını kaldırarak.

"Bir saniye." Diyerek poşetimden çıkardığım sütlacı utanarak da olsa hemşireye uzattım. "Biraz yorgun görünüyorsunuz. Lütfen alın. Hem babamın hemşiresisiniz değil mi?" Anlayışla gülümsedi.

"Evet, babanızla ben ilgileniyorum." Elimdeki sütlacı alarak güldü. "Bunu rededemeyeceğim asla." Utanarak gülümsedim.

"Babama iyi bakıyorsunuz değil mi? Babam acı çekse de belli etmez. Ama siz iyi birine benziyorsunuz. Ona iyi bakar mısınız?" Dedim titrek bir nefes alırken. "Ben kimseye güvenemiyorum. Ve babamın acı çekmesini pek-" Gözlerim dolarken, acıyan kalbimi tuttum.

Açelya hemşire beni kolumdan tutarak oturttu ve yanıma oturdu. Kolumu sıvazlayarak gülümsedi. "Baban gerçekten güçlü ve dayanıklı bir adam. Ve bana inan ki, baban burada çok güvende. İstersen hastanemizi araştırabilirsin. Burası son derece güvenli ve preştişli bir hastane. Zaten zamanla anlarsın." Dediğinde başımı salladım. İçim rahatlamıştı. Hemşirenin güzel sesi de içimi rahatlatmıştı.

ELZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin