◇◇◇1 ay sonra...
Bir aydır kalbim ve aklım birbiriyle savaşıyor.
Bir yanda Gurur sayesinde tedavi gören babam. Bir yanda ayağa bir hafta önce kalkan, fakat şehire önemli bir görev için giden abim. Bir yanda ise gözleri durmadan üzerimde olan annem.
Yelda hanım zaten galiba Gurur'un bana olan duygularını önceden biliyordu ve bu yüzden bana olan cephesi vardı. Zaten beni sevmiyordu. Daha da beterdi.
Bir aydır Gurur babasının işlerini hallediyordu. Bekir bey ölmeden önce oğluna büyük sorunlar çıkarmıştı. Konağa geliyordu, benim yanıma geliyor yüzüme bakıyor, günümü anlatmamı istiyor. Sonra başımdan öpüp Konağa gidiyordu. Korkuyordum o her geldiğinde. Fakat duyulmasın bu şey diye maalesef susuyordum.
Kenan beyi dövdüğünden beri daha beterdi Gurur. Soğuk nevale gibiydi. Konağa geldiğinde görüyordum onu. Göz altları morarmış, gözleri kızarmış oluyordu. Çalıştığı belli oluyordu.
Sude ise şehir dışına gönderilmişti. Bize haber verilmemiş, gecenin bir vakti başka bir yere gönderilmişti.
Umrumda da değildi açıkçası. Ben artık umursamıyordum bu tür şeyleri. Umrumda değildi. Kim ne yaparsa yapsındı.
Sadece Yelda hanımdan korkuyordum. Bana gerçekten de korkutucu bakıyordu. Eminim ki rahat durmayacaktı. Konağa gitmiyordum ama konağın önünden her geçişimde pencereden gözleriyle öldürüyordu beni. Gözlerinde tiksinti vardı bana karşı. Hakediyordum onun deyimine göre. Sonuçta biricik oğlu bana kafayı takmıştı.
Derin bir nefes alarak elinde, peçete ve parayla ayakta bana, gözleri kısık bir şekilde bakan Melike'ye baktım. Tedirgindim. Ve biraz da korkmuştum ama bu duyguları görmezden geliyordum.
"Elzem emin misin?" Dedi yanıma oturarak. Dolan gözlerimle sehpaya bıraktığı peçeteye ve paraya baktım. Melike her şeyi biliyordu.
Hatice teyze Melike'ye anlatmış ve beni büyük bir dertten kurtarmıştı. Gurur beyin bana olan o saplantısını, Hicran ablayı, Yelda hanımı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELZEM
ChickLit"Çünkü çok güzelsin. Sana bakınca iç acıtacak kadar güzel bir manzara görüyorum." Sıcak eller hissettim elimde. Elimi tutarak dudaklarına götürerek öptü. Zorlukla yutkundum. "Parmak uçlarındaki, bana dokunduğun anda uçup giden acılarım bile senin ha...