5. Bahçedeki tesadüf

192 19 0
                                    

Hyunjin şu anda bahçeye gidiyordu zira Bang chan ile bugün için dersleri vardı. Hyunjin kılıç için ders lazım değildi ve bunu gayet iyi biliyordu ama paslanmak istemiyordu bu yüzden derse gidermiş gibi ara sıra gidiyordu.

Bang chan Hyunjini gördüğünde hemen egildi ve konuşmaya başladı.
"Majesteleri duyduğuma göre yeni cariyeniz varmış hata onu ilk günden yanınıza çağırmışsınız."
"Doğru duymuşsun hata bugün ona mor mendil verdim." Bang chan şaşırmış bir şekilde soru sordu.

"Gerçekten mi? Sizin yanınızda mor mendil taşıdığınıza bile inanmam."
"Bu melezde ilgimi çeken bir şey var tam olarak ben de çözemedim ayrıca annemin zoruyla mor mendil taşıyorum."

"Bu habere en çok kraliçe sevinecek." Hyunjin başını salladı ve pozisyon aldıktan sonra kılıçları savurmaya başladılar. Hyunjin kılıcıyla resmen dans ediyordu hata o Bang chanda bile iyi kılıç salıyordu.

Felix hala şoku atlatamamıştı bu yüzden Mi-youngla kütüphaneye gitmekten vazgeçmişlerdi. Şu anda Felix yatağına oturmuş ne yapacağını düşünüyordu.

Herkes başına toplanmış nasıl bu kadar çabuk kral tarafından çağrıldığını düşünüyordu ama hiçbiri kötü bir şey düşünmedi en azından şu anlık zira o hepsine karşı arkadaşça davranmıştı.

Felix kara kara na yapıcanı düşünürken birden içeri Ji-a girdi ve Felixe baktığında kötü bir şey olduğunu düşünerek onun yanında gitti ve konuştu.

"Felix ne düşünürsun böyl-" Lafını bitiremeden onun elindeki mor mendili gördü ve anlamaz bir şekilde soru sordu.
"Mor mendil almışsın niye üzgünsün. Şu anda senden mutlusu olamaması lazım ."Felix kendine geldi ve yalan söylemeye başladı güler bir yüzle.

"Ben sadece şoktayım yoksa çok sevindim gerçekten. "Dedi ve konuyu değiştirmeye çalıştı.
"Sen niye buradasın?"
"Şey doktor Seungmin seni cagırdı bahçeye. Seninle biraz dolaşıp sohbet etmek istiyormuş."

Felix gitmeye karar verdi çünkü zaten buraya bunun için gelmişti ve mor mendil hakkında düşünmek istemiyordu. Bu sefer samimi bir gülümseme ile konuştu.

"Tamam hadi gidelim."
"Bak seni oraya götürüçem ama çok oyalanma zira seni daha hamama götürmem lazım sonra hazırlanman lazım sen daha odaya girdiğinde ne yapman gerek onu öğreticem. Her şeyden önce kraliçeye haber vermem lazım." Dedi bir solukta.

Haremde ki herkes Felix de dahil kendilerini gülmemek için zor tutular.
"Sakin ol Ji-a her şey yolunda gidecek" dedi Mi-young.
"Hadi Felix sana bahçenin yolunu gösteriyim sonra daha kraliçeye haber vermem lazım."dedikten sonra ikisi bahçeye doğru yol aldılar.

"Ji-a biraz yavaş yetişemiyorum sana."dedi Felix.
"Ben çok bile yavaş gidiyorum ayrıca sen bu mendili aldıktan hemen sonra bana haber vermen lazımdı ben gelmesem hiç bir şeyden haberim olmaz."

"Ya dedim ya şoktaydım diye hem zaten ben mendili aldıktan yirmi dakika sonra sen geldin."
"Yirmi mi? Biz o yirmi dakikaya neler yapardık biliyor musun. Felix sakın bahçeyede çok oynanma."

"Tamam anladım oyalanmam." Felix aslında bunun kötü bir fikir olmadığını düşündu eğer çok oyalanırsa belki de halvet olamaz. Bunları düşünürken Ji-aya baktı ve kesinlikle bunun kötü bir fikir olduğunu anladı.

Sonunda bahçeye varlıklarında Felix Seungmini gördü ve el salladı. Sonra Ji-anın sesini duydu.
"Ben gidiyorum sakın oyalaniyim deme"
Felix Ji-anın ona uyarıcı bir şekilde baktığını gördüğünde tamam anlamında başını salladıktan sonra Seungmin yanına giti.

"Merhaba Felix "dedi Seungmin
"Merhaba Seungmin" dedikten sonra Felix arkada ki kişiye baktı ve soru sordu.
"Kim bu yoksa huysuz yardımcın mı?"
"Evet bu o adı da Jeongin" dedi Seungmin.

"Merhaba Jeongin" dedi Felix
"Merhaba Felix" dedi Jeongin sonunda konuşmuştu.
"Felix bahçeyi gezmek ister misin?" Dedi Seungmin ve Felixde
"Isterim" dedikten sonra gezmeye başladıar.
"Bu arada ben sizinle çok kalamam zira Ji-a bana çok kızar"
"Neden sana kızsın ki? Istersen ben konuşurum onunla."

"Şey bugün kral bana mor mendil verdi de o yüzden çok zaman olmayacak. "
Jeongin ve Seungmin aynı anda birbirine şaşkın bir şekilde baktılar. Ve sonra Jeonginde sohbete katıldı
"Ciddi misin Felix ?" Felix kısık bir sesle "maalesef" dedi ve sonra ikiliye dönüp

"Ciddiyim "dedi ve bir süre daha yürüdükten sonra sol tarafından kılıç sesleri geldiği için sol tarafına baktı.
"Aaa Bang chanla Kralımız burada "dedi Jeongin. Bunu duyan Felix ve Seungmin soluna baktı.

Felix Hyunjinne baktığında adeta kılıçla dans ettiğini gördü. Seugmin zaten Bang chana karşı hisleri yüzden birazcık kızarmaya başladığında Jeongin ve Felix görmemesi için yere bakarken konuştu.

"Sanarım gitmemiz lazım."
"Evet zaten benim dönmem gerek benimle en azından sarayın önüne kadar gelir misiniz?
"Tabi."dedi Seungmin ve tam gidecekleri zaman Hyunjinin sesini duydular
"Ne işiniz var sizin burada?"

Umarım bu bölümü beğenmişinizdir. Bu bölüm hakkındaki düşüncelerinizi bekliyor olacağım.

Royalty Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin