20.Yemek masasında çok sıcak bir hava vardı.

41 4 0
                                    

Hyunjin Felixi taşırken Minho Jisungu uyandırmaya çalıştı. Ancak Jisung mızmızlandı ve uyanmadı. Minho onla konuşmaya denedi.

"Sincap hadi ya neyin uykusu bu." Dedi Lee know. Jisung da ona uykulu sesle bir şeyler söyledi.
"Beni taşir mısın?"(uykulu oldu için doğru konuşamıyor) Lee know hiç bir şey demeden onu alıp Hyunjini takip etti.

Hyunjin buraya daha önce bir davet için gelmişti bu yüzden az çok evi tanıyordu. Evin kapısını giderken önce küçük bir bahçe vardı. Felixin ailesi de zaten onları orda bekliyordu.

Buraya geleceklerini bildikleri için elinden geldi kadar rahat etmeleri için hazırlıklar yapmıştıkar.Kralı karşılayan anne ve baba hemen egildi.

Kafalarını kaldırdıklarında Felixi ve Jisung öyle görünce endişeleri yüzünden okunuyordu. Hyunjin bunu anlayıp ona dürümü izah eti.
"Felix yolculukta uyuya kaldı. Sanırsam Jisung da öyle. "

Lee know onun dediklerini onaylayan baş hareketi yaptı. Aile rahatlamıştı. Anlaşılan Felixin ailesine atlayarak sarılma hayale ertelenecekti. Sessizliği bozan Felixiin babası olmuştu.

"Kralım bizim evimiz toplam dört oda var. Birisi bizim odamız diğeri de en büyük olan Felixin odası diğeri Jisungun kalan odada ise hizmetkarlar var." Hyunjin ne demek istediğini anlamıştı. Ona nerde yatmak isteğini soruyordu.

O bir kraldı istedi odayı alabilirdi istese o oda kimin de olsa yalnız kalabilirdi.
"Ben Felixin odasında onunla kalıcam. Lee know da Jisungla aynı odada kalsın." Dedi kral net çıkan sesiyle. Felix biraz kucağında kıpırdatmayan başlamıştı.

"Bize odaları gösterin." Bu bir emirdi. Felixin annesi onları Felxin odasına babası da Lee know ve Jisungu onların odasına yönlendirdi. Felixi yatağına bıraktığı anda Felix yüzünü sömürüp birini arayan hareketler yapmıştı.

Anlaşılan karlı arıyordu. Hyunjin bunu anlayınca onun yanına yatıp sarıldı. Yüzünü onun boynuna sokup kokusunu solurken o da uyuya kaldı.

Lee know ise odaya girdiğinde Jisungu yatağa bırakmaya denesede Jisung ısrarla onun kucağından inmedi. Lee knowun başka çaresi olmadığını anlayıp yatak başlığına yaslanıp ikisininde rahat edice bir pozisyon yaptı.

( Lee know yatak başlığında Jisung ise onun kucağından yüz üstü eleri boyunda Lee knowun eleri ise belinde. Anlamışsınızdır umarım çünkü analatamadım galiba.)

Lee know da onun kokusuyla mayışp uyudu. Yol yorgunu oldukları için akşam yemeği zamanına kadar uyudular. Felix uyurken birden kapıdandı ve gözlerini açtı.

Hyunjini görünce gülümsedi. Onu incelerken burası onun yatak odası olduğunu anlayıp yavaşça Hyunjinin elerini çekip kalktı ve ses etmeden kapıya kadar vardı.

Burası ikinci katı bu yüzden hızlı bir şekilde merdivenleri inip annesini ve babasını aradı. Onları yemek mamasını hazırlarken gördü. Büyük ihtimalle yemekleri hizmetkarlar yaptı ancak onları istirahat etmeleri için gönderdiler zaten sadece servis yapmak kalmıştı.

Ailesini gören Felix ikisinede aynı anda sarılıp öptü.
"Yavrum biraz daha uyusaydın."dedi annesi.
"Ya ne uyuması bütün yol boyunda sizle nasıl hasret gidericem diye düşünmüştüm uyuya kalmışım keşke uyadırsaydınız."

"Oyy bizim Feliximiz bizi mi özlemiş?" Dedi babası onu severken. O sırada Jisung indi aşağıya ve o da Felixin ailesine sarıldı. Jisung bir hizmetkar da olsa onu kendi evlatları gibi severlerdi.

Bu gürültüye Hyunjin de uyanmıştı. Aşağıya indi yavaş bir şekilde. Hyunjin her ne kadar bu evde kral gibi davranmama çalışsada aurasında vardı sanki. Onu gören Jisung ve Felixin ailesi eğilirken Felix ona sadece tebessüm etti.

Hyunjin de ona karşılık olarak tebessüm eti. Bu Jin-honun gözünden kaçmamıştı ancak hesabını sonra soracaktı.
"Kralım isterseniz yemek yiyebiliriz." Dedi Jin-ho.
"Elbette yeriz ancak Lee know yok." Dedi kral. Araya Felix girdi bu sefer.

"Jisung Lee knowuyu çağır mısın? "
"Elbete efendim." Dedi Jisung. Yukarı bindiğinde yataktaki Lee knowya bakıp gülümseyip yanına gitti. Ona bakıp yüzünü okşayıp sevdi. Bir an içinden geldi gibi davranmak istedi ve onun dudağına bir buse koyup çekildi.

Birden kendine gelip ayağa kalktı.
"Lee know kalk hadi aşağıya inmemiz gerek. " Lee know birden kalkıp onu duvarla arasına aldı.
"Bence buarada kalıp başladın işi bitirelim hm?"

Jisung utanıp kafasını yana çevirip ona kızmaya başladı.
"Ne saçmalıyorsun sen be? Rüya mı gördün?"
"Hiç sanmıyorum sincap eğer Rüya olsaydı şu an domates gibi kızarmazdın."

Dedi gülerek Lee know. Jisung ona birden tekme atınca Lee know inleyip karnını tutup daha çok gülmeye başladı.
"Aşağıya gel." Dedi Jisung ve aşağıya indiler. Yemek masasında çok sıcak bir hava vardı.

Herkes hem yemek yiyordu hem sohbet ediyordu. Yemek bittiğinde Hyunjin salonda Lee know ile kralık hakında işleri hakında konuşmaya başladı. Jisung da Felixin annesiyle konuşuyordu. Jin-ho bunu fırsat bilip Felixi bahçeye cagırdı.

Felix te babasını dinleyip bahçeye kadar onu takip etti. Bahçeye vardıklarında Felix babasına baktı konuşmasını beklediğini göstergesiydi bu bakış.
"Oğlum ben seni oraya ilaçlar için göndermedim mi? İkiniz arasında olan bu çekim ne?" Sordu Jin-ho.

Evet bu da bölümün sonu. Çok kısa olsa da bence eğlenceli bir bölüm. Diğer cuma umarım görüşürüz.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Royalty Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin