Bedenim alkol diye bağırıyordu. Her bir damarım içinde alkol dolaşsın diye çığlıklar atarken, midem artık isyan bayrağını çekmişti.
En son içmek amacıyla arkadaşlarla çıktığımda berdel olayı olduğu için içememiştim. O zamandan beri de sürekli koşuşturma içinde ve birazcık da evli olmam nedeniyle zaman bulamamıştım. Bu tatil ise benim için bulunmaz bir nimetti. Götüm çıkana kadar içsem ne olurdu ki? Adar toplardı beni bence.
"Pişt! Ben şimdi çok içsem, sonra götü başı dağıtsam, beni burada mı bırakırsın yoksa odaya kadar götürür müsün?" Diye sorduğumda karşımda elit elit kokteylini yudumlayan adam üstten bir bakış atmıştı bana.
"Çok içme" diye iki kelimelik cevap verdiğinde gözlerimi devirmiştim. "Toplamam burada bırakır kaçarım, soran olursa da tanımıyorum derim, sabaha kadar kumların içinde yuvarlana yuvarlana uyursun sende" dediğinde önüme konan içkiye bakıp yüzümü buruşturdum.
Sonuçta zengin adamdı, elit bir otel tutmuştu, tamamen zengin ve üst tabaka insanların olduğu bu yerde benim gibi fakir alkolü olan bira olmadığı için Adar'a güvenerek bir kokteyl söylemiştim. Buradan çıkışta bakkaldan bira alalım desem ne derdi acaba?
"Of!" Diyerek iç çektiğimde gülmüştü. Şu an ona sinir olduğum için bedenimi arkaya çevirip, açık alandaki barda gözlerimi gezdirmeye başladım.
Beklediğimden daha çok insan varken kalabalığın içinde kendimi yorgun hissettiğimi fark ettim. Hastalığım geçtikten hemen sonra kendimizi balayına atmış, ilk günden de gezmeye başlamıştık. Dinlenmeye vaktim olmadığı gibi bir de üstüne az da olsa alkol içersem çok geçmeden uykumun geleceğine emindim.
"Gözlerini çok gezdirme" diyen adama döndüm sakince. Bu tavırları başta beni bayağı sinir ediyor ve anlamsız geliyordu, hatta acaba kıskanıyor mu diye düşünürken yüzüme vuran gerçekle kendimi ona uyum sağlarken bulmuştum.
Adar aşiret ağasıydı, şirketleri vardı, tanınan bilinen birisiydi. Nerde olursa olsun rahatça gezip, içinden geldiği gibi davranması zordu ki buna rağmen fazlasıyla rahat davrandığını da göz ardı edemezdim. Tabi bunların bana da dönüşü oluyordu. Teknik olarak dışardan birisi için Adar'ın eşi olan benim de ağırbaşlı olmam gerekiyordu. Bu yüzden takındığı tavırların altında anlam arama yoluna bile girmeden kabullenmiştim bu hallerini.
Kafamı sallayarak onu onaylarken, gözlerimi cam sile benzeyen içeceğime çevirdim ve sakince pipeti tutup içmeye başladım.
"Uykun mu geldi?"
"Yoruldum galiba" dediğimde kafasını anlıyorum anlamında onaylayıp sandalyesinde bana doğru yaklaşmıştı.
"Çok yorulduysan masaj yapayım mı odaya gittiğimizde karıcığım?" Duyduklarımla dişlerimi sıkıp "Karıcığın siksin seni" diye devam ettikten sonra kendimi uzaklaştırdım.
"Yapma böyle ama aş-" derken bir anda cümlesinin kesilmesiyle gözlerimi duraksayan yüze çevirdim. Çatılı kaşlarıyla dümdüz karşıya bakan adamla, ben de dönerek, baktığı yere baktım. Sinirli gözlerinin hedefinde dümdüz bakan bir adam vardı. Yapılı, uzun boyluydu, yani belki benden biraz daha kısa olabilirdi ama iriydi. Gözlerini yüzümüzden hiç ayırmazken daha fazla bakma gereği duymadan Adar'a döndüm.
"Tanıyor musun?" Dediğimde kafasını iki yana sallamıştı. "Ee niye salak salak bakışıyorsunuz oğlum?" Söylediklerimle yüzünü bana doğru çevirdi. "Sana bakıyor sabahtan beri, sikecek herhalde puşt" diye yükseldiğinde şaşırmıştım.
"Lan benim neyime bakacak koca adam? Boşver gece gece olay çıkarmayalım" dediğimde çatık kaşlarıyla hala bir bana bir de adama bakıyordu.
"Yok ben bunu sikicem! Bakışlara bak seni soydu beş dakikada!" Diyerek elindeki bardağı sertçe masaya koyup ayağa kalkmıştı ki kolundan tutup onu engelledim. Elimdeki bardağı bir anda kafama diktikten sonra sakince koluna girip barın çıkışına doğru yönlendirdim.
"Gece gece başımıza bela almayalım kocacığım zaten yorgunuz. Odamıza bir iki bira alıp geçelim, içer çok durmadan da yatarız" derken aklımdan geçen tek şey bira içebilecek olmamdı. İşte biz buna krizi fırsata çevirmek diyorduk.
"İyi, tamam"
Sinirle söylenen Adar'ın bu çocukça hali gülmeme neden olurken hızlıca yolda gördüğümüz markete girip bir paket bira, bir kaç çeşit fıstık ve biraz cips alıp odaya geçmiştik.
"Film mi açsak ya?" Dediğimde üzerini değiştiren adam kafasını sallayıp onayladı beni. Anladığım kadarıyla hala sinirliydi, hayatımda benden daha sinirli olan birisi varsa o da kesinlikle bu adamdı.
"Ne izleyelim?" Soru sorarken bir yandan da soğuk biraları açıp, paketleri açmaya uğraşıyordum.
Ağam hiçbir işe de elini sürmüyordu sağ olsun.
Eline kumandayı alıp sinirle kanalları gezerken göz devirmeden edememiştim. Hani ne gerek vardı bu kadar büyütmeye olayı? İkimiz de gayet oturaklı davranıp, herhangi bir sorun olmadan çıkmıştık işte. Daha ne istiyordu anlamıyordum ki?
Onun siniri farkında olmadan beni de sinirlendirirken, elimdeki birayı hızla kafama dikip yarıladım.
"Yavaş!" Dediğinde gözümün seğirmeye başladını hissediyordum.
"Ulan!"
Yatak başlığına yaşlanmış olan bedene bakıp, dişlerimi sıkarak kendimi sakinleştirmeye çalışsam da olmamıştı.
"Abicim bak niye sinirlisin anlamıyorum. Olay çıkmadı, kimse bizi görmedi merak etme kocana biri baktı diye olay çıkmaz! Sakin sessiz de odamıza geldik konu kapandı. Beni de gerdin iki dakikada ya!" Dediğimde bana şaşkın bakışlarla bakmaya başlamıştı.
"Ne bakıyorsun öyle?"
"Oğlum sen salak mısın?" sinirle elimi enseme atıp kaşıdım. "Sorun sence de olay çıkması mıydı? Ulan zaten olayı ben çıkaracaktım"
"Ee derdin neydi o zaman da bu kadar büyütüyorsun bunu?" Dememle ayağa kalkmış ve dibime kadar girerek işaret parmağını göğsüme koyup hafifçe bastırmıştı.
"Bak Devran, ister sahte olsun, ister zorla sen benim eşimsin ve bizim anlaşmamız bitene kadar da bu anlaşmaya uyum sağlamımız gerekiyor. O yüzden başkaları ile ilişkin olursa inan bugün olduğu kadar sakin kalmam" dediğinde parmağını avcumun arasına alıp indirdim. "Ben de zaten başkasıyla bir ilişkide bulunmadım ve ne olursa olsun saçma olan bu ilişkimize sadık kalıyorum. Olayı büyütmenin saçma olduğunu söyledim sadece!" Dememle elini çekmiş ve bir hışımla kapıya doğru ilerlemişti.
"Ben biraz hava alacağım, çok geç olmadan gelirim!" Diyerek cevabımı bile dinlemeden odadan çıkan adamın arkasından bir tur sövmüştüm.
Neydi lan bu yaptığı şimdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞA / BERDEL / [BXB]
RomanceBerdel konulu bir GAY hikayesidir. Eşcinsel evliliğin yasal ve normal olduğu bir evrende geçmektedir. •Şiddet, cinsellik ve olumsuz öğeler içermektedir. +18 yani.