AĞA / BERDEL / [BXB]

20

"Bebiş, gelsene buraya!" Diyerek Aycan'ı yakalamaya çalışırken, minik böcek sürekli bir oraya bir buraya koşturup duruyordu.

Salonda sıkılmış öylece dikilirken yanıma gelmiş "Ebe!" Diye bağırarak beni peşine takmıştı. Normalde çocuklarla aram pek iyi değildi, uzaktan sevenlerdim ben ama bu kızda şeytan tüyü vardı. Ailesine nazaran daha sarışın olan kızın Ayşe'ye çektiği belliydi. Boncuk boncuk siyah gözleri vardı üzerine bir de kıvırcık saçlarıyla oyuncak bebek gibiydi. Alıp sürekli sevesim geliyordu.

"Gel kız buraya!" Diyerek yakalayınca kucağıma hemen çıkan minik bacaklarını belime, kollarını boynuma sararak yapıştı bana. O kadar tatlıydı ki yemek istiyordum bunu ben. "Seni yesem annen bana kızar mı?" Dediğimde gülerek "Beni yeme Devyan amca! Sakallayın batıyo hem çenin!" Diye ismimi peltek peltek söylediğinde, yanağına kocaman bir öpücük bırakmıştım. Cidden sakallarımdan dolayı kızaran yanağına baktığımda da gülmeden edememiştim.

"Ah ah, benim abim de bebekleri çok sever de yazık seninle evlendi" diyerek yanıma gelen kadınla iki dakikalık mutluluğumun içine edilmişti resmen. "Bayılır çocuk sevmeye, hep bir kız bir erkek ikiz bebekleri olsun istemişti. Hayal oldu tabi artık" dediğinde kaşlarım çatılmaya başlamıştı bile.

Hacı ne yapayım doğrayım mı? Anan baban beni vermeden önce düşünseydi oğluna!

Sinirle kaşlarım ne kadar çatıldıysa Aycan elini tam iki kaşımın arasına bastırmıştı. "Aynı Aday Amcam gibi oldun Devyan amca! O da hep böyle kaşlarını çatıyo" diyerek gülüp parmağını yüzümün diğer yerlerinde gezdirmeye başlamıştı.

"Kim bana benziyormuş bakalım minik?" Diyerek odaya giren Adar ile tüm sinirim bir puf sesiyle havaya karışırken, yakışıklı kocamı süzmeye başlamıştım bile. İyice uzamaya başlamış olan saçlarını geriye doğru taramış, aynı benim gibi hafiften sakal bırakmaya başlamıştı. Kollarını her zamanki gibi dirseklerine kadar katlamışken, kaslarını ortaya sermişti beyefendi. Bize doğru gelirken de kravatını çözmeye başlamıştı bile. Bal rengi gözleri öyle güzel parlıyordu ki içim gitmişti. Yavaşça yanımıza gelip önce benim alnımı, sonra da Aycan'ın alnını öpüp, bir elini minik kızın sırtına koyarak okşamaya başladı.

"Devyan Amcam aynı çana benziyo Aday amca! Kaşlarını aynı çenin gibi çatıyo" heyecanla lafını anlatırken o da kaşlarını çatmış ve dudaklarını büzmüştü. "Eh yavrum kimin kocası? Tabiki benim gibi sinirli olacak" derken saçlarını iki kuyruk yapmış olan kızın kıvırcıklarına daldırmıştı.

"Oy kuzularım toplanmış" diyerek gelen kadınla iyiyce kalabalıklaşmaya başlayan salonla benim de içim ısınmaya başlamıştı bile. Bir kaç kişi hariç tabiki. "Oy sizin de böyle bebişiniz olsa ne güzel olur" diyerek bize yaklaşan kadın Adar'ın yanağını okşamıştı.

"Aman anne, onların nasıl çocukları olsun!" Diyerek dudak büken kıza hepimiz aynı anda öldürücü bakışlar atmaya başlamıştık bile. "İkisi de erkek, çocuk falan beklemeyin yani. Anca abim kuma getirirse olur" dediğinde sinir katsayım iyice arşa çıkıyordu.

"Bak Aday Amca aynı senin gibi yaptı! Bak!" Diye bağırarak Adar'ın gözlerini Fatma'dan ayıran kızla gülümsemeye çalışmıştım. Başarmış mıydım orasını bilmiyordum ama.

"Sus kız sen! Bu aralar dilin çok uzadı bak dikkat et kökünden kesmeyeyim! O nasıl laf kuma falan!" Diyen kaynanama arkadan pankart açacaktım neredeyse. Üzerinde de canım kaynanam yazacaktı.

"Aycan kuzum hadi gel benim kucağıma da yeni evliler biraz rahat etsinler odalarında!" Diyerek bizi gönderen kadına hayran kalmıştım. Canım kaynanamdı o işte.