Oy vermeyi unutmayalım canlarım🖤
Ayrıca yorumlarınızı esirgemeyin ki ne düşündüğünüzü bileyim.Öpüldünüz. Kendinize iyi bakın.
Yeni bölüm alıntısı ve duyurusu profilimde olacak.
*********
LEYLA
Bir haftadır olduğu gibi bugünde arabamla "LEKELİ" yazan büyük, şaşalı tabelanın önünden geçtim.Yapmam gereken tek şey; sağa yanaşmaktı. Ama her defasında teğet geçip gidiyordum. Hesap sormak benim ona karşı yaptığım belki de en cesur hareketti. Bu korkak tavır bana göre değildi. Lakin karşısına geçip evimi nereden biliyorsun diye soramıyordum. Çünkü içimdeki cılız ses Akça'ya hak veriyordu.
O gece Ali bizi kurtarmıştı. Korkunç olabilecek her sondan bizi çekip almıştı. Bundan mıdır nedir? Karşısına dikilemiyordum. Yine rotamı eve çevirdim. Bu işin peşini bırakmalıydım. Yoksa yollarımız biryerlerde denk düşmeye devam edecekti. Tabelayı son anda farkettim. Sıkıntıyla iç çekip direksiyonu pat diye sağa doğru kırdım. Arkamdan toplu bir korna çaldılar ve oldukça haklıydılar. Hele biri ki, o hemen arkamda olan siyah bir arabaydı, çok uzun kornaya bastı. Bir de benden ötürü neredeyse o da sağa dönecek gibiydi ama arabayı zor toparladı. Düz devam etmek zorunda kaldı gibi geldi. Aşırı düşünüp kurmaktan neredeyse sapağı kaçıracaktım ve daha da beteri benim yüzümden kaza olacaktı. O kadar hızlı geçmiştim ki arkada seyir halindekilerden küfür yediğim belliydi.
Kaza yapmadan eve kadar varabilmeyi umdum. Ayrıca bu son denemem olmuştu. Bir daha yüzleşmeyi denemeyecektim. Kendime hak vererek başımı aşağı yukarı salladım. Sesli halde "Evet kızım, daha zorlamanın anlamı yok. Demek ki olduğu gibi bırakmak lazımmış. Hem adama hesap sorunca ne olacaktı? Konuyu uzatmış olacaksın."diye konuşmaya başladım.
Sesli düşünmek, özellikle de yalnız ve kararsız olduğum anlarda bana oldukça iyi gelen bir huyumdu. Haliyle konuşmama devam ettim. "Belki de Feyza verdi adresimi. Zaten kaç gündür cin çarpmış gibi bakıyor bana. Beni kovacak kesin! Bir bahane bulsam diye etrafımda dolaşmıyorsa hiçbir şey bilmiyorum." Kendi kendime hırslandım. Feyza olacak kibir budalasını peşime takan da yüzsüz Ali olmuştu neticede. Kendi halinde bir öğretmenken, okulda hedef tahtası halini alıvermiştim. Üstelik işsiz kalırsam ayvayı köklü yerdim. Arabanın kredi taksiti, evin kirası, faturası benim tek birgün işsiz kalmamı kaldıramazdı. Özetle yine hayatımın bir şekilde içine etmeyi başarmıştı.
Hayır bir de bir haftadır buralara doğru gelip yakıt harcıyordum. Bu ekonomide fazladan yakıt ne demekti? Sağ elimle direksiyona bir tokat patlattım. "Aferin Leyla! Hep böyle mal ol!"diye söylendim. Bir saatten fazla eve dönüş yolunu çekiyordum bir de! Yumuşuyor muydum yoksa? Bir haftadır bu saçmalığın amacı neydi? Artık adını hakaret etmeden kullandığımı fark ettiğimde irkildim. Ona karşı yumuşamak kendime ihanetti bir kere! Sırf beni bok gibi bir durumdan çekip aldı diye her şeyi sindirmiş miydim sanki? "Yazıklar olsun sana mal Leyla!"diye kendime bir ton daha hakaret ettim. Kendime atarlanmam geçmeyince radyoyu açtım. İçeri dolan müzik sayesinde kafamdaki sesler susmaya başladı. Hareketli iki şarkıdan sonra radyocu kız "Az da hüzünlenmeyelim mi?"dedi. Sanki milletçe çok huzurluyduk da! Kalben'den "Saçlar" çalmaya başladığında iç çektim.
Ben de başladım söylemeye. "Ben olsam almam beni. Adamdan saymam beni." Şarkıyı kendime yordum. Buralarda hak verdiğimden olsa gerek bağıra bağıra eşlik ettim şarkıya. Söyledikçe kendime olan hırsım azaldı. Küfür etmek gibi iyi geldi valla. Haftasonuna geçiyor olmamız da bir nebze mutlu etti. Okulda olmayı seviyordum ama bu son haftam Feyza'nın dik bakışları nedeniyle fazla gergindi. Tutacağa taktığım telefonum çalmaya başladığında Akça'nın aradığını gördüm. Cevaplaya bastığımda "Kuşum."diyen sesi aracın içinde yankılandı. Müziğin sesini direksiyondan kıstım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP YARASI
AçãoAli, en yakın arkadaşını köy meydanında vurduğunda iki şey oldu; artık kimsesizdi ve her şeyi olan genç kızı tamamen kaybetmişti. Hikâyede cinsellik, şiddet ve argo vardır. +18 Bilginize..