Oy ve yorum unutmayalım 😍
instagram için;
@ bonita hikayeleri
@ wattpadkalpyarasi********
LEYLA
Ali'nin sorusu o gece beni uykusuz tutmaya yetmişti. Ertesi gün yarı uyur halimden kurtulmak için kahve üzerine kahve içmiş, tatlı öğrencilerime dönmüş olmanın sevinciyle güzel bir sabah geçirmiştim. Ama her boş anımda kafamda sadece ağabeyimin hangi mektubu yazdığı ve kime yazdığı sorusu takılı kalmıştı. Ara sıra koridorda denk geldiğim Feyza'nın dik bakışlarına aynı tavırda dik dik bakarak karşılık vermeyi de ihmal etmemiştim. Okul saat dört sularında bittiğinde apar topar otoparktaki yeni arabama yönelmiştim. O gün okulda dönen dedikoduları işitmiş ve bunu Feyza'nın çıkardığını düşünmeye başlamıştım. Kimse yüzüme doğrudan soracak kadar cesur değildi. Lakin yeni arabam baya bir sorgulanıyordu.
Beş Ekim günü okuldan çıkar çıkmaz Lekeli'ye gitmiş ama Ali'yi bulamamıştım. Hatta her gittiğimde beni karşılayan Tarık bile orada değildi. İçerisi akşama hazırlanıyordu. Garson kadın ve erkeklerin sorgulan bakışları altında fazla bekleyememiş ve eve gitmiştim. Altı Ekim günü de aynı şey oldu. Ali, Alparslan, Tarık hiçbiri Lekeli'de yoklardı. Barmene özellikle Ali'nin ne zaman geleceğini sormuştum. Aldığım cevap şüphelerimi gerçek kılmıştı. Adam gözlerini kaçırıp "Belki gece gelir ya da gelmez."gibi zırvalamıştı. Merdivene yönelip üst kata çıkmayı düşünmüştüm ama özellikle merdiven önünde toplanan garsonları ve iki gündür her geldiğimde basamakları temizleyen görevlileri gördüğümde artık emindim. Benden kaçıyordu.
Mektupla ilgili soru sorcağımın farkındaydı ve bunun için benden kaçıyordu! Çıkmak üzereyken hemen kapı üzerindeki güvenlik kamerasına ters ters bakmış "Seni bulacağım."demiştim. Ve altı Ekim akşamı Akça'yı sıkıştırmak için doğru zamanın geldiğini düşünmüştüm. Alparslan'la ilgili sorulara hala yarım yamalak cevaplar verse de adamın telefonunun kendinde olduğunu itiraf etmiş ve benim zorumla ona mesaj atıp bir konuşma başlatmıştı.İstemem yan cebime koy yapıyordu. Şükürler olsun ki Akça insanın ağzından laf almakta bir ustaydı. Bundan ötürü Alparslan'a hiç çaktırmadan Ali'nin yerini öğrenmişti. Şimdi ne mi yapıyordum?
Yedi Ekim günü açılışı yapılacak restauranta gitmek için elbise seçiyordum. Akça'da bana yardımcı olmak yerine elindeki telefona bakıp salak salak sırıtıyordu. Elimdeki kısa, mavi elbiseyi havaya kaldırdım. "Bu nasıl?"diye ona gösterdiğimde göz ucuyla baktı. "Sıkıcı. Madem onu dikkatini çekmek istiyorsun, o zaman daha cesur bir şey giy."dedi. "Hım."derken dolabıma geri döndüm. "Yani sorularıma cevap verecek kadar onu yanımda tutabilsem bana yeter aslında."dedim. "He Leyla he."diyerek benimle alay etti. Ne giysem acaba diye düşüne düşüne elime elbiselerimi alıp bakıyor sonra da başka bir öflemeyle yerlerine asıyordum.
Arkamdan Akça'nın "Buldum."diye bağırmasını işittim ve şaşkınlıkla döndüm. "Ne oldu kız?"dememe kalmadan yataktan fırladı ve kendi odasına daldı. Bense hala dolabımın karşısında dikiliyordum. Elinde siyah,dantel bir elbiseyle geri döndü. Askıdaki elbiseyi boyundan yukarıya kaldırıp "Ali seni bunla görünce kesin kalp krizi geçirecek."diye heyecanla şakıdı. Elbiseye bakarken gözlerimden kalp çıktığına emindim. Hemen uzanıp elinden aldım. Dediğine hiç takılmayıp elbisenin modeline baktım. "Bu harika."dedim ama sonra göğsündeki derin hatta fazla derin duran dekolteye baktığımda yutkundum. "Bu açılış için fazla kaçmaz mı?"diye tedirgin oldum.
Akça "Aman!"dedi elini havada sallayarak "Kaçmaz. Yarın oraya senin Feyza cadısıda gelir. Şöyle bir salında birileri mekanın sahibi kimmiş görsün."dedi. "Abartma!"derken hala elbiseye bakıyordum. "Ayrıca dövmende gözükecek. Ay!"diye heyecanla yerinde zıpladı. Ellerini yanaklarına koyduğunda "Kızım, seni bu elbisenin içinde göğüslerinin altındaki dövmeyle gören her erkek güzelliğinden kör olacak."dedi ve benimde kahkahayla gülmemi sağladı. Bu kızın abartılı hayal gücü beni öldürüyordu. İki gündür suratım asık geziyordum. Mektuplar dışında bir şey düşündüğüm yoktu. O da bunu biliyordu. Keyfimi yerine getirmek için çabalıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP YARASI
AcciónAli, en yakın arkadaşını köy meydanında vurduğunda iki şey oldu; artık kimsesizdi ve her şeyi olan genç kızı tamamen kaybetmişti. Hikâyede cinsellik, şiddet ve argo vardır. +18 Bilginize..