Kalpte Bin Korku

806 79 34
                                    

Oy ve Yorum unutmayalım bebitolar.

Her oy ve yorum bir motivasyon neticede. Hikayeyi severler gösterin kendinizi😁😘

O zaman başlıyoruz.

********************

LEKELİ

Ölümü sayısız kez düşünmüş biri olarak diyebilirim ki; ölümün korku dolu yüzüne meğerse hiç denk gelmemişim.
Kollarımın arasında ufacık kalan Leyla’yı, ellerime bulaşan kanını ya da solgun yüzüne rağmen dudaklarında asılı kalan kıvrılmayı asla unutmayacağım. Ben bundan sonra ölümden korkmadığımı haykıra haykıra asla bağırmayacağım. Çünkü artık biliyorum ki; korkuyordum. Hem de titrememe neden olacak kadar korkuyormuşum.

Omzumu sarsan elle gözlerimi diktiğim bej renk duvardan çektim. “Abi!”dedi Alparslan. Baktım da ne gördüğümden emin değildim. Leyla’nın yere düşen bedeninden sonrası beynimde kaybolmuş gibiydi. “Abi!”diye seslendi yeniden  bana. Konuşmak bir insana zülüm gibi gelir miydi? Ben öyleydim. “Bir saattir öyle dikiliyorsun abi. En azından otursan.” Başımı yeniden çevirdim ve bej duvarı izlemeye koyuldum. Sedyeye onu ben yatırmıştım. Ameliyathane yazan kapıdan onunla bir girmeye çalışmıştım ki engel olanlara bir iki yumruk savurduğumu hayal meyal hatırlıyordum. Ama hemşirenin birinin bana “Enfeksiyon kapmaması için girmemen daha iyi olur. Durumunu kötüleştirirsin.”dediği anı çok iyi hatırlıyordum ve ondan beridir tam onu bıraktığım yerde hala dikiliyordum.

Kader miydi benden bu kadar nefret eden?

Neden sınavlarım hep yitirmek üzere oluyordu?


Şu sikik kafamın içindeki uğultuyu tek mermiyle kesebilecekken neden hala yaşamak için direniyordum ki?

O an Leyla’nın kokusu geldi burnuma çaldı sanki. Şurada birkaç saat önce aynı yataktaydık. Ona sarılmış haldeydim. Kafam göğsündeydi. Ömrümde ilk kez evimi bulmuştum.
Benimde bir evim varmış oysa ki!
Biz birlikte bir ev olabilirdik ve o da bunu kabulleniyordu.

Ben neden burada sik gibi dikiliyordum? Etrafı yakıp yıkmam gerekirken, içeride Leyla’mın başında durmam gerekirken, ben burada felç geçirmiş gibi hareketsiz kalan bir bedenle ne yapıyorum?

On iki yıl önce, o gecede tıpkı bu geceki kadar soğuktu. Kurşun sesi havayı yarıp Vural’ın göğsünü parçaladığı vakitte bana böyle bir şey olmuştu. Leyla’yı görene kadar bedenim bana ait değil gibiydi.
Şimdi iki kardeşinde kanı ellerimdeydi.

Benim bahtım kirliydi. 

Başımı eğip kurumuş kanla lekelenmiş avuçlarıma baktım. Neden onunla bir inmemiştim ki? Üzerimde ki gri tişörtün önü koyu bir renge dönmüş, kumaş sertleşmişti. Eşofmanımda, ayakkabılarımda damla damla kan vardı. Parmaklarım avucuma doğru büküp göğsüme bastırdım. Boynumu geriye yatırıp beyaz tavana baktım. “Sana yalvardım.”dedim önce kısık çıkan çatlak bir sesle.
“Sana yalvardım.”dedim yeniden daha yüksek bir sesle.

“Beni onunla bir daha sınama diye sana yalvardım!”diye bağırdım.
“Bunu bir daha yaşayamadım dedim sana!” Boğazımı yırtıp geçen bir haykırış koptu. “Beni yak onu bırak diye sana kaç kez dua ettim!” Kurumuş kan kaplı ellerimi yukarıya doğru kaldırdığımda “Çektiğim onca ıstırabın karşılığı bu muydu? Beni…”dediğimde boğazım cayır cayır yanıyordu. “Beni…neden sevmiyorsun?”

KALP YARASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin