BÖLÜM 34: YENİ BAŞLANGIÇLAR

74 2 1
                                    

ARKADAŞLAR BU BÖLÜM ÇOK GÜZEL OLDU TAMI TAMINA 11 BİN KELİME!!!! İNANAMİYORUM NE YAZDİM BOYLE BEN BİR VİCTOR HUGO MUYUM????

BENCE BU BOLUMU FULL OKUMALİSİNİZ BAZİ FAN FİN FON SEYLER (+18) OLUYOR, HADİ İYİ OKUMALAR BREMİNLER

⚖️

Hiç bırakmayacak gibi...

Daha sonra geri çekilerek gözlerime baktı "Of Alev of!" dedi bir anda iç çekerek ve kendimi kucağında buldum. Hızlı bir şekilde koltuklardan birine oturdu ardından elleri her yanımda dolaşırken ellerine vurdum.

"Ya dur burada olmaz!"

Kaşlarını hemen çattı tabii "Orada olmaz burada olmaz! Olsun ne olacak"

"Ya manyak manyak konuşma kendine gel" diyerek hızla kucağından kalktım "Sevgilim ya babam gelirse" diyerek ellerimle ağzımı kapattım. Korkmadı tabii korkarmı pislik dağ ayısı.

"Ateşimizi çıkarıp bir anda söndürüyorsunuz savcı hanım" dedi kaşları çatık bir şekilde. Ben ise ne yapacağımı bilmiyordum.

Sağ yanağından öptüm ve yüzüne baktım. O ise ifadesizdi. Ayı

"Kalk üstümden de, şurayı toplayalım" dedi, dediğine uyup üstünden kalktım. Burayı nasıl toplayacaktım?

"Bu ne ya? çok tabak var baksana, yiyip bırakmışlar. Ben toplayamam burayı çok kötü hem işim var" dedim, tabii ki işim yoktu ayol hepsi palavra.

Savaş ise bir bana baktı bir dağınık sofraya "İyi, ben toplarım"

"Senin dağınık şeylere alerjin var sanırım" dedim, o ise iki elindede 5 er tane tabak taşıyıp mutfağa ilerliyordu, ben de onun peşinden "Benim kıyafetlerimi de yerden kaldırıyorsun"

"Malum, biraz dağınıksın." Bu bana trip mi atıyordu?

"Napayım?" dedim ben de, yine eline tabaklar aldı ve mutfağa ilerledi ben de peşinden ilerledim "İş yapmak hiç çekici değil"

"Ne çekici?" diye sordu yine aynı işlemi yapmıştı ve bulaşıklar artık mutfaktaydı. Bu soruyu sorarken de gözlerime odaklandı tabii, avcı mısın be adam!

"Bilmem düşünmedim" dedim bilerek, hepsi onu gıcık etmek içindi ve cidden gıcık oldu. Karşısında kahkaha attığımda kudurdu.

"Al şunu, gevezelik yapma da masayı temizle" dedi elime bez vererek, bir çocuk azarlayarak, salak herif, goril, ayı, odun, kömür karası, iğrenç.

Göz devirerek elindeki bezi alarak salona ilerledim ve masayı sildim, eh elimden kaçanlar oldu. Kırıntılar yere döküldü.

Kırıntı değil de...Bir patlıcan atığı yere şaap diye düştü.

Allahım neden?

Çıldıracak, gerçekten beni perişan edecek...Savaş gelmeden hızla elimde patlıcanı yerden almaya çalışırken elimden bez de düştü, orda ki pislikler de yere düştü.

"Aleev! Neden sesin çıkmıyor!?" diye yüksek bir ses duydum.

"Ne yapıyorsun orda!? Sesin çıkmıyor Alev!" diye bağırdı küçük Savaş.

"Ya yok bir şey!" diye karşılık verdi küçük Alev, oysa ki Savaş'ın en sevdiği kitaplara meyve suyu dökmüştü, kirazlı.

"Ya yok bir şey!" diye bağırdım ben de, keko oturuşu yaparak bir çare bulmam lazımdı...Savcılık beynim çalışsana!

O sırada salona elinde yeni bir bez, gırgır ve poşetle gelen Savaş'ı gördüm.

"Ah kahramanım benim canım sevgilim" dedim yumuşak bir tavırla. Erisin ne olur ya.

MAHKUMİYETWhere stories live. Discover now