MAHKUMİYET

BÖLÜM 33: BAĞIŞLANMA

ARKADAŞŞAKLAR BU BÖLÜM ÇOK GÜZEL VE ÇOK UZUN OLDU TAMI TAMINA 7690 KELİME MAHKUMİYET KİTABININ EN UZUN BÖLÜMÜ

⚖️

Aradan 3 gün geçmişti, ilk gün, ben evden erkenden çıkıp adliyeye gitmiştim. Kaç saat durdum saymamıştım bile, Leyla ile de konuşmuştum. Neden ona bu kadar yükseldiğini neden bir şeyleri kabullenmediğini sormuştum, tek cevabı korkuyorum demişti. Abime anlatacağım söz özür dilerim demişti. Birkaç saat göğsümde uyumuştu. Ben ise bu süreçte Tunç adlı herifi daha fazla araştırdım ama adam öğleden sonra ulaşılmaz olmuştu sanki. Telefonu kapatılmıştı, bilgi alamıyordum belli ki bir şeyler olmuştu. Babam da benimle birlikte araştırmıştı, o da bir şey olduğunu anlamıştı. Daha sonra bakacağım diyip yanımdan ayrılmıştı. İnci ise üzgünde her iki taraf için, belki de en çok Savaş'a. Ama konuşmuyordu, istemiyordu belli ki. Sadece oğlu ile ilgileniyordu. Salih, Çağatay ve Yavuz ise yoktu. Savaş ise...Banyodan ses kesildikten sonra evden çıkıp gitti ve daha da gelmedi. Sevdiğim adamın üzüntüsüyle üzülmeyeceksem neden vardım? Savaş artık benim için hayattı, o yoksa yoktum, o varsa vardım. Küçüklüğümden beri tanıdığım adamdı Savaş. Yaralarımı kapatan, küçükken hep pamuk şeker alan, beni dedemden her daim koruyan, ağladığım zaman yanıma gelen, bana aile olan bir adamdı Savaş.

Savaş'sız 3. gün.

Sıkıcı. Bunaltıcı. İğrenç.

Adliyede ki nursuz yüzlerle uğraşmak daha da bunaltıyordu beni, hep bir ciddilik...Tamam işim gereği ciddi biriyim ama insan her dakika ciddi kalamaz be kardeşim! Ciddilik sadece Savaş'a yakışıyor. Gelsin yanıma kaşlarını çatsın, yine kabulum. Her zaman olduğu gibi, yanından ayrılmam bile, bit gibi yapışırım. Çok özledim.

Hayat önceden çok sıkıcıydı ama Savaş geldikten sonra çok güzel oldu. Anladık aşıksın Alev!

Yatağımda boş boş yatarken saate baktım 23.00 olmuştu. 3 gün boyunca her günüm böyleydi zaten.

Savaş gelsin artık.

⚖️

Karanlıkta ışıklar Savaş'ın gözüne çarpıyordu. 3 gün olmuştu evine gitmeyeli sevgilisini göremeyeli hasretiyle yanıp tutuşuyordu. Her an aklında olan kişi belliydi, Alev Ateş. Ve yakında Alev Ateş Duman olacak kişi.

Sinyor'un aramasından sonra pek çok konu hakkında düşünmüştü, kumarhaneye gidip gitmemek arasında kalmıştı ve 2 gün yatında kalıp kafasını dinledikten sonra Sinyor'u arayıp 'Yarın mekanındayım, güzel hazırlat' demişti. Sinyor ise hemen kabul etmişti.

İçinden bir ses, Leyla kendi isteğiyle bunu yapmamıştır diyordu. Ne de olsa kardeşi tanıyordu. Selim savcının dediği sözler aklına gelmişti, herkes hata yapar ama çok az insan 2. bir şansı hak eder demişti. Leyla 2. şansı hak ediyor muydu bilmiyordu. Ama Gölge kimseye 2. bir şans vermezdi. Leyla'nın da hataları vardı her insan gibi, herkesin özürle geçebilecek hatalar sandığı gibi.

3. Gün saat 22.00. Günlerden 15 Aralık.

Siyah minibüsün kapısı açıldığında adamlar direkt Savaş'ı koruma altına aldı. Savaş ise arabadan ağır adımlarla indi. Ne kadar 3 günde zor şeyler yaşasa da dışarıdan gören birisi için güçlüydü. Yeni sinek kaydı tıraşı, beyaz gömleği, siyah iç yeleği, siyah ceketi, siyah kumaş pantolonu ve siyah kabanı ile şahane duruyordu. Erkeksi kokusu ise her yere siniyor, imzasını bırakıyordu.

Sağında aynı şekilde olan Çağatay, solunda ise ciddiyetinden ödün vermeyen Salih, ve arkasında emri amede olan Yusuf duruyordu.