BÖLÜM 25: KAOS

58 3 0
                                    

Savaş Duman

"Alev, işin bitince Selim savcılara gel. Orada olacağım" dedim, hala şirketin dışında yanımda Çağatay vardı.

"Tamam geliyor-"

Kurşun sesleri duydum.

"Alev?" dedim kaşlarımı çatarak, Kaan'ın sesi vardı. Bağırıyordu.

"Alev!" diye bağırdım korkuyla, kurşun sesleri baskındı. Telefonu hızla kapattım Çağatay bana korkuyla bakıyordu.

Korkutuğum başıma gelmişti, sevdiğim kadını öldürmeye çalışıyorlardı. Tek bir kişi vardı, Sinyor.

"Çağatay! Alev'in telefonundan adresi bulun hemen!" diyerek hızla arabaya bindim. Çağatay panikle arabaya bindi.

Alev'e bir şey olmayacak, olmayacak Gölge sakin kal. Düzgün düşün.

"Hızla sür şu arabayı!" diye bağırdım tüm gücümle, Çağatay korkudan bir şey diyememişti.

Ne zamandan beri bu kadar korkuyorsun Gölge?

Alev'e bir şey olamaz. Olmaması lazım. Olmasın.

"Sakin ol bir şey olmayacak" dedi Çağatay. "Nefes al"

Nefes alamıyordum.

"İzin vermemeliydim, arabama binmesine izin vermemeliydim. Düşünemedim" dedim acı dolu bir sesle, nefes almaya çalışıyordum.

"Senin suçun yok, her şeyi planlayamazsın" dedi Çağatay, onu duymak istemiyordum. Gözlerimi kapattım.

Yarım saat geçti aradan, arabada telaşla bağırıyordum. Her geçen dakika Alev'e bir şey olacak diye korkuyordum.

Otoban yolundaydık, polisler etrafı sarmalamışlar. Hızla arabadan indiğim sıra uçurumun kenarında hasat olmuş arabamı gördüm.

"Alev!" diye bağırdım, polisler beni tutmaya çalışıyorlardı. "Alev!..Alev!
...Alev!" gözlerimden kan aktı.

Çağatay kolumdan tutuyordu, ve polislerde.

Etrafa bakındım, yerde Alev'in bugün giydiği ayakkabısı yerdeydi. Alev'e aitti.

En son hatırladığım şey ise dizlerimin üstüne yere yığıldığımdı.

Alev'i bulmasaydım başına bunlar gelmezdi.

Onu karanlık dünyanın içine sokan cani bir herifim.

"Savaş! Alev hastanedeymiş. Gidelim" dedi Çağatay.

⚖️

Kendimden geçmiştim sanki, Alev'in ayakkabısını gördüğümden beri aklımda her şeyi kurdum.

Hastanenin önüne gelmiştik, arabadan harabeye dönmüş bir halde indim. İçeriye hızlı adımlarla girdiğimde Selim savcı bana bakıyordu. İlk defa bana böyle bakıyordu, beni hiç böyle görmemişti. Ağladım. Uzun süre sonra. Hıçkırarak.

"Alev neden burada Savaş!" diye bağırdı Selim savcı, sinirliydi ve de haklıydı.

"Benim arabama binmek istedi" dedim kısık bir sesle. Bağırmaktan sesim kısılmıştı.

MAHKUMİYETWhere stories live. Discover now