Savaş hem merhametli hem de sevecen biriydi. Özellikle çocuklara karşı, ama hayat onu acımasız yapmıştı.
Yine de kalbinin bir köşesindeki iyimser Savaş'ı görmek bile çok güzeldi.
Savaş, hem baba olmayı çok istiyordu, hem de asla istemiyor korkuyordu. Babası Zahir gibi bir baba olmaktan korkuyordu.
Ama eminim babalık ona çok yakışırdı.
Savaş ise kendisine bir sigara yakmış defteri tekrar eline almıştı. Küçük adımlarla ona yaklaştığım sırada geldiğimi anlamış ama bana bakmamıştı. Yanına oturdum, ne konuşacaktım?
"Hayırdır?" dedi ben konuşmayınca konuşası gelmişti sanırım.
"Eski anılarımız geldi aklıma" dedim birden bire, neden bunu dediğimi bilmiyordum ama konu açmam lazımdı
"Ne gibi?" diye sordu sigarısından bir duman alarak.
"Hani senin evinde ilk sabah Zahir gelmişti hatırlıyor musun?" diye sordum başını evet dercesine salladı "Bizim ilk çıtı pıtı samimiyetimiz geldi aklıma işte. Birde bana her şeyini anlatmak istemiyordun, ufak tefek bilgiler veriyordun. Hatırladın değil miii" tatlı bir ses çıkarmak istemiştim. Ama konu nereye gidecekti bilmiyordum bile boş boş konuşuyordum.
"Hatırlıyorum da, ne alaka?" dedi Savaş "Bir yere varmak istiyorsun ama beceremiyorsun"
"Olabilir Allah Allah, herkes her şeyi becermek zorunda mı. Benim de yapamadığım bir şey vardır elbet, ben sen miyim her şeyi kontrol edip adam akıllı cümleler kurayım!"
"Anlıyorum, bana kötü laflar ettin her zaman olduğu gibi. Daha sonra vicdan azabı çektin. Olay bu mu?" dedi ciddi bir sesle, denize bakıyordu.
"Evet!" dedim onu onaylayarak.
"Ee?"
"Özür dilerim Savaş ya, ben öyle bir anda dedim yani başka bir amacım yokt-" diyeceğim sırada sözümü kesti.
"Savcı" dedi normalde savcım diyen adam savcı diyordu "Neyin ne olduğunu biliyorum, elbette cani bir adamı seveceksin diye bir şey yok. Ve ben herkesi affetmem biliyor musun?"
"Ne demek istiyorsun?" dedim titrek bir nefesle. "Ya özür dilerim!"
"Banane" dedi sadece, dümdüz bir sesle. Ne yani banane mi!
"Ya ama ben Gölge'yi de seviyorum. Ben sadece onu bir anda söyledim hem çok stresli bir gün geçirdik olamaz mı?!"
"Sevme, banane" dedi tekrardan, beni sinir etmek istiyordu "İnanır mısın söyleyecek çok sözüm var ama değmez gibi, yine aynı şeyleri yaşarız sanırım."
"Ya ama of..." dedim ona bakarak, gülünç bir ifadeyi yakaladığım sırada hemen ciddileşti "Mafya bir adamla ilişki kurmakta zor!"
"Kurma" dedi yine.
"Ama o mafya adam beni sevmiyor mu??" dedim merakla.
"Seviyor" dedi.
"Bence o mafya adam her kavgada benimle ayrılmak istiyor" dedim bu sefer, kaşlarını çattı. "O mafya adam benden sıkıldı, aptalım ben çünkü!"
YOU ARE READING
MAHKUMİYET
Novela Juvenil"Sen yeter ki gözlerini gözlerimi kapatma, ben senin toprak gözlerine gömüldüm Savcı"