Seni ilk gördüğünde kötü hissetti. Çünkü sana kafaya takacağını biliyordu.
Seni hava almak için gittiği bir sahilde gördü. Kendi halinde kimseyi takmayıp kitabını okuman, o kendince havan onun hoşuna gitmişti.
Seninle tanışıp tanışmamak arasında kararsız kaldı. Bir süre takip etmeyi düşündü ama daha adını bile bilmiyordu bu yüzden tanışmakta karar kıldı.
"Beğendin mi?"
Kafanı kaldırıp ona baktığında yüzünü dikkatle inceledi. Yüzünü beğendi en çok da gözlerini.
"Daha yarısındayım ama evet"
"Diğer kitaplarından da okudun mu?"
"Birkaç tane okumuştum. Sen?"
"Ben çoğu kitabını okudum"
"Herkes başka yazarları denememi söylüyor ama ben bir yazarın bir kitabını beğendiysem diğerlerini de okumak istiyorum"
"Sana katılıyorum. Sonuçta güven veren birşey. Farklı bi yazarı okuduğunda o duyguyu hissetmeyebilirsin"
"Kesinlikle. Seninle daha önce tanışsaydık keşke"
Onu sevmen onu daha da harekete geçirdi artık tamamen kafayı sana takacağından emin oldu.
"Keşke. Bu arada adın?"
"Yn. Senin?"
"Ben Joe, memnun oldum yn"
Adını söylemeyi şimdiden sevdi. Günün her saniyesi söyleyebilir gibi geldi.
"Seni La'ya getiren nedir Joe?"
"Los anegles'lı olmadığım o kadar mı belli?"
"Aslında evet. Konuşma tarzın ve giyiminle tam bir newyorklusun"
"Buraya yeni bir başlangıç için geldim sayılır. Ama bayıldığım söyleyemem"
"Herkes buraya yeni bir başlangıç gelir ama zamanla istedikleri yerine etraftakilere ayak uydurup giderler. sen onlardan olmazsın umarım"
"Yardımcı olursan belkii"
"Elbette. Tek vegan olmayan arkadaşımsın elbette yanında olurum"
"Vegan olmadığımı nerden bildin?"
"Tahmin etmeye daha devam etmeyeyim bence beni sapık sanabilirsin"
İlerleyen zamanlarda sohbet etmek ve kafa dağıtmak için defalarca kez buluştunuz. Kitap randevularına sinema gecelerine çıktınız. Ve o artık emindi seninle bir ömür geçirebilirdi.
Sana birlikte yaşamayı teklif etti. En az onun kadar sende ona kendini kaptırmıştın. Tabiki reddedemedin.
Şu an ise eşyalarını onun evine taşıyordunuz.
"Bu kadar çok kupa getirmemeliydim"
"Sorun değil tatlım istediğin her şeyi getirebilirsin"
Onu öpmek için uzandığında mutfak tezgahında duran koliden çıkmış kupalardan birini elinle düşürdün ve kırıldı.
"Yn! Sen iyimisin?"
"Evet sorun yok ben şimdi temizlerim"
Kırıkları almak için eğildiğinde bir kırık parçası parmağını kanattı.
"İşte şimdi iyi değilim" Dedin joe'ye bakarak.
"Banyoda bir ilk yardım kutusu var getireyim"
"Yo yo Sen işine devam et ben giderim merak etme"
"Demek artık aşktan bardak kırıyoruz"
"Sanırım öyle" eline rağmen gülümseyerek banyoya gittin. Ancak ilk yardım kutusunu ararken banyo dolabının arkasında bir bölme keşfettin.
İlk başta bakıp bakmamak konusunda şüpheye düştün. Bu Joe ile ilgili olabilirdi de olmayabilirdi de. Eski ev sahibinden de kalan birşey olabilirdi. Ama emin olamazdın ve bakmaya karar verdin.
Bölmede ufak bir kutu buldun. Kutuyu açtığında ise şoka girdin. Kutunun içinde türlü tuhaf şey vardı. Bazı dantelli kadın çamaşırlarından dişlere kadar. Hatta tırnaklar bile vardı. Kullanılmış dış fırçaları, ve tokalar. Bunlar en basitleriydi. En son bir ambalaj içinde parmak bulmanla kutuyu yere attın ve kustun.aklın ve miden parmağın kokusu ve görüntüsüne dayanamamıştı.
"Her şey yolunda mı tatlım?" Joe sesleri duymuş olmalıydı.
"Evet hayatım iyiyim sadece biraz midem bulandı"
"Anlaşılan bugün hastanede bitecek"
"O kadar da değil canımmm" bir yandan Onunla konuşurken dikkat çekmemeye çalışarak kutuyu geri toplayıp yerine koydun. Derin bir nefes aldıktan sonra joe'nun yanına gittin.
"Heyy Şu ilk yardım çantasını bulamadım da ben ileriki sokaktaki markete gidiyorum"
"Aslında ben kutuları atma işini bitirip bize yemek söylüyordum ama istiyorsan seninle gelebilirim bebeğim"
"Sen yemeği söyle ve bir film seç ben hemen gidip geleceğim. İstediğin birşey varmı?"
"Sadece sen aşkım" dedi ve seni kendine çekip öptü.
İnanmamak istiyordun o kutunun Onunla ilgisinin olmamasını istiyordun ama bunu ona soramazdın en iyisi Şu anlık biraz uzaklaşmaktı.Çantanı almak için odana çıktın ve hızla telefonunu bilgisayarını ve paranı alıp hızla kapıya doğru ilerledin. Tam çıkacakken bir ses duydun.
"Yn!!"
Sanırım kutuyu bulduğunu anlamıştı.
"Banyoyu mu karıştırdın?"
En iyisi hızla çıkmak diye harekete geçtiğin sırada kafanda hissettiğin sert darbe ile kapıyı açamadan yere yığıldın...