Avengers kulesinde hep beraber yaşıyordunuz. Tony bunun daha iyi olacağını düşünmüştü.
Bucky de sizle yaşamaya başlamıştı. Steve ona öğrendiği şeyleri gün gün anlatıyordu. İki arkadaş bu şekilde de hasret gideriyorlardı. Zaten Steve dışında zorunda kalmadıkça kimseyle konuşmuyordu.
Bir de sen vardın. Arada sana birşeyler sormak için uğrardı.
Kulede yemek işleri ile uğraşan biri olsada, arada bir iki tatlı veya yemek yapmayı seviyordun. Bugün de kek canın kek çekmişti. Sende yapmak üzere mutfağa gittin.
Gittiğinde Steve ile bucky'i şakalaşırken buldun.
"Merhaba çocuklar"
"Selam yn. Bizde tam senden bahsediyorduk" dedi Steve bir kahkaha patlatarak. Bir yandan da bucky'nin omzuna vuruyordu.
"Dedikodu yapmayı sevdiğinizin bilmiyordum"
"Hayır sevmeyiz zaten. Senin hakkında öyle birşey asla yapmayız değil mi steve" onu yanlış anlama ihtimalin onu endişelendirmişti. Sana zarar verecek veya üzecek bir şeyi asla yapmazdı.
"Biliyorum zaten merak etmeyin"
"Evet buck biraz sakinleşmeye çalış"
"Pekala"
"İstediğiniz birşey varmı? Eğer yoksa tatlı olarak kek yapacağım Bugün"
"Yok kek güzel olur. Hem bucky keke bayılır. Özellikle çikolatalıysa"
"O zaman çikolatalı kek yapıyorum. Hatta işiniz yoksa beraber yapalım"
"Aslında benim bi tony'nin yanına uğramam gerek ama bucky'nin işi yok" dedi ve mutfaktan çıktı.
"Mutfak konusunda pek iyi sayılmam"
"Bende şef sayılmam. Hem sadece kek yapacağız"
"Pekala ne lazım?"
"Hımm öncelikle yumurta ve şeker"
Dolaptan yumurtaları aldı ve tezgaha koydu.
"Hey elin titriyor. İyimisin Bucky?"
"İyiyim iyiyim sadece biraz şekerim düştü sanırım"
"Oh Pekala"
Aslında heyecandandı. Ama sana bunu söyleyemezdi tabi ki. Senden yaklaşık iki haftadır hoşlandığını anlamıştı ve bunu steve'e anlatmıştı. O günden beri steve'e eğlence çıkmıştı.
"Sen bunları karıştır bende çikolatalı varmı Bi bakayım"
Mikseri ona doğru uzatırken aynı anda harekete ettiniz ve biraz yakın durdunuz. En azından bir iki saniyeliğine.
Anında geri çekildi ve bir yandan karıştırırken bir yandan yüzünü izlemeye devam etti."Kim yediyse çikolatayı azaltmış ama hala biraz var sanırım bu yeter"
"Tony ve steve olabilir. Bu aralar beraber fazla film izliyorlar"
"Tony'nin açtığı filmlerin konusunu az çok tahmin edebiliyorum"
Gülüştünüz ve keki yapmaya devam ettiniz. Sıra un'u eklemeye gelmişti. Fakat bucky abiden döktüğü için etraf biraz toz olmuştu.
"Tanrım. Özür dilerim yn böyle olsun istememiştim" derken birden durdu ve kahkaha atmanı izledi. İkimizinde Yüzü bembeyaz olmuştu ve hayalete benziyordunuz.
"Bizden kesinlikle şef olmaz"
Biz. Bu kelimeyi sevdi. Özellikle kendi ve senin için kullanıldığı zaman. Biraz da şımarıp yüzüne az daha un attı."Heyy bak ben hiç durmam hemen karşılık veririm"
"Durma o zaman"
"O zaman savaş başlasın!"
Dedin ve sende ona doğru biraz un attın. Fakat onun suratının düştüğünü gördün."Şey yanlış birşey yaptıysam özür dilerim buck"
"Sorun değil. Sadece savaş lafı duymak hatıralarımı gözümün önüne getiriyor"
"Bundan sonra dikkatli olurum. Söz"
"Tamam. Hadi keki yapmaya geri dönelim"
Keki fırına verdikten sonra etrafı topladınız ve bir süre sohbet etmeye devam ettiniz. Geldiğinden bu yana ilk defa bu kadar çok konuşmuştu. Adeta dili birden çözülmüş gibiydi.
"Ohoo biz burada kek yemeyi bekleyelim siz sohbet edin" dedi Tony steve ile yanınıza gelirken.
"Kek fırında pişiyor Tony. Artık tek yapman gereken beklemek"
"Pekala biraz dayanabilirim"
"Hadi Tony. Biz gidip film filan bakalım"
"Olur. Kumrular da sohbet etsin" dedi ve gülerek mutfaktan ayrıldılar.
Film eşliğinde keki yediniz. Bucky filmden çok seni izledi. Sen dışında herkes farketti.
"Heyy dostum ekran burda yn'nin yüzünde değil" dedi Tony alayla.
"Biliyorum Tony dalmışım"
"Dikkat et de dalgınlıkla öpme kızı"
"Tonyy"
"Ne oldu yn"
"Ayıp"
"Öpüşmek mi? Hiç de değil hatta bence öpüşün de rahatlayın "
(Bir ay sonra)
"Hadi ama bucky yapabilirsin. Artık yapman lazım"
"Ya redderse? Ya konuşmak istemezse artık? Artık genç değilim steve birini daha kaybetmek istemiyorum"
"Emin ol o'da seni seviyor buck. Hadi git artık konuş"
Kuleyi biraz dolaştı
Ardından seni odanda buldu."Selam yn"
"Selam buck naber?"
"İyidir. Müsaitmisin"
"Şu anlık bir işim yok"
"Pekala. Ben seninle bir şey konuşmak istiyorum"
"Tamam ne hakkında?"
"Sen"
"Sen derken?"
"Yani biz hakkında. Ben.. ben senden hoşlanıyorum yn"
"Bilmiyordum bucky"
"İstemezsen anlarım. Bende benim gibi birini istemem"
"Sen harikasın bucky. Aslında bende senden hoşlanıyorum"
"Ciddimisin! Ah beni ne kadar mutlu ettin anlatamam yn. Günlerdir nasıl konuşacağımı bilemedim"
"Aslında sende beni"
"Peki şimdi biz sevgilimi oluyoruz"
"Sanırım öyle"
"Umarım hiç ayrılmayız"
"Umarım sevgilim"
....
Devamı gelsin mi?