ortak salonda arkadaşların ile yemek yiyip sohbet ederken çaprazında oturan fred gözüne takıldı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
bir süre bakıştıktan sonra farkına varmış olacak ki hemen başını çevirdi. arkadaşların hemen gülüşmeye başladılar. yeni farketmene şaşırmışlardı.
-uzun süredir böyle zaten nasıl farketmedin
-tabiki farketmedim. sürekli weasley ikizlerini izlemiyorum
-ama o seni izliyor dedi başka bir arkadaşın. fred ile iyi anlaşıyordun. komikti. ama asla ona farklı bir gözle bakmamıştın. sana göre yakışıklıydı evet ama kendini biriyle sevgili olcak türden birisi olarak düşünmüyordun. sen sadece sevdiği kitapları okuyup, derslerinde geri kalmayan biriydin. ama bu olay biraz kafana takıldı. evet, fred herkesle dalga geçerdi ama sana daha farklı davrandığını hissetmiştin hep. yine de fazla takmadın ve yattın. sabah ilk ders snape'in dersiydi. eşyalarını alıp hızlıca oraya gittin. fakat biraz geç kalmış olacaksın ki bir tek fredin yanı boştu. yavaşça yanına oturup eşyalarına göz attın. o sırada fred konuşmaya başladı;
"beni izlediğini bilmiyordum"
"ne münasebet. ben seni neden izleyeyim fred"
"izlemediğini zaten biliyorum. sadece sinirlenince güzel oluyorsun"
"ne"
"şşt snape!"
ders boyunca başka hiçbirşey konuşmadınız. aslında bir kaç kere sormaya çalıştın ama yapamadın. gittikçe tuhaf davranıyordu. akşam onunla bahçede buluşması için bir not yazdın ve önüne verip oradan ayrıldın.
akşam olmuştu. üstüne bir şeyler alıp bahçeye çıktın. bir süre kendi başına dolaştıktan sonra fred'in geldiğini gördün. ona doğru yürüyüp konuşmaya başladın;
"açıkçası direk konuya gireceğim neden bana karşı tuhafsın"
"açık sözlü olman ne tatlı" diyerek güldü.
"bunda komik bir şey yok sadece soru fred"
"çünkü sana karşı ilgim var"
"pardon?"
"yani sanırım senden hoşlanmaya başladım. hep sıcakkanlı gelmiştin ama bilmiyorum artık daha da sıcak geliyorsun. aklıma takılıp duruyorsun. bazen işi gücü bırakıp seni düşünüyorum. veya ister istemez seni izliyorum. o yüzden bütün arkadaşlarımın dilindeyim zaten ne zaman dalgın olsam senin konun açılıyor"
"ben ne diyeceğimi bilmiyorum fred"
"birşey demek zorunda değilsin. ben seni kendi halimde seviyorum. senden bir beklentim yok. yani tabi kabul etsen felaket mutlu olurum tabi ama bunu senin için zorlayamam"
"reddetiğimi kim söyledi ki"
"yanii sende?"
"evet fred"
"ne zamandan beri"
"aslında bence baya bir zamandır ama ben yeni keşfediyorum veya kabulleniyorum diyelim"
"pekii"
"ne zaman müsaitsin"
"ne zaman istersen"
"birşeyler yapmak istersin belki"
"tabiki isterim! ne yapmak istersin benim çikolatam?"
"çikolatam mı?" diyerek kahkaha attın.
"biraz erken oldu değil mi? ama benim en sevdiğim sey olduğu için vee sende öyle oldugun için demek istedim sadece özür dilerim yani sana göre daha erken tabi- daha devam ederken onu susturdun. "hayır bana istediğini diyebilirsin tabiki" dedin ve ona gülümsedin beraber biraz yürüyüşten sonra yatmaya gittiniz...
