Onunla bir süredir çıkıyordunuz. Buna rağmen o yıllardır evliymişsiniz gibi davranıyor bazen.Şimdi ise aileni ziyarete gidiyorsunuz beraber. Ailen onu gördükleri ilk dakikadan sevmişlerdi.
"Sence ne tepki vereckler"
Dedi matt bir yandan arabayı sürerken hafiften kolundan dürterek."Sevinecekler bence"
"Heralde sevinecekler ben geliyorum tatlım"
"Orası çok doğru işte" dedin göz devirerek.
"O niyeymiş?"
"Seni daha çok seviyorlar sanki artık"
"Kıskandın mı"
"Hayır tabiki"
"Sevmeleri iyi bisey bence. Sevgilisinin ailesine kendini beğendiremeyen bir sürü arkadaşım var"
"Evet. İyi tabiki ama sanki biraz fazla seviyorlar. Seni sıkıyorlar gibi geliyor sadece"
"Ben gayet memnunum"
"Öyle olsun"
"İşte geldik"
"Yanaklarının acımasına hazırlan"
"Hep hazırım" dedi gülerek ve arabadan indiniz.
"Hoş geldin canımm" dedi annen matt'e doğru yürüyerek.
"Sanada merhaba anne"
"Oh merhaba kızım"
"Sağol anne bende iyiyim"
"Seninle hep konuşuyorum zaten kızım dur iki dakika"
"Hoşgeldin damat" babanın ona verdiği isim buydu. Hiç ismini kullanmadı. Tanıştıkları andan itibaren adı buydu. Matt'in canını sıkmıyordu bu durum. Aksine her duyduğunda bir gün evlenebilceğinizi düşünüp kızarıyor ve hayallere dalıyor.
"Hoşbulduk efendim" dedi matt kızararak.
"Oğlum kaç kere konuştuk efendim demene gerek yok"
"Olsun saygıdan ben diyeyim gene de"
"Sizin için en sevdiğiniz tatlıdan yaptım yermisiniz çocuklar" dedi annem. Hayır desende onları koyacağına o kadar emindin ki.
"Biz aslında yiyip geldik anneciğim"
"Sırf anneciğim dedin için bile bir tabak yemek zorundasın şimdi" dedi ve mutfağa gitti annen.
"Ben Bi dışarı çıkıp geliyorum siz keyfinize bakın" dedi ve baban çıktı.
"Bisey sorabilirmiyim"
"Elbette sevgilim" dedin merakla.
"Neden hiç odanı göstermedin bana"
"Utanacağımı biliyorum da ondan"
"Ama çok merak ediyorum lütfen"
"Hayır matt"
"Lütfen sevgilim" dedi ve önünde ellerini birleştirip hafif diz çöktü matt.
"Çocuğu ne hallere sokuyorsun kızım" dedi annen elinde tatlılarla.
"Evet yn ayıp değilmi" dedi matt 32 dış sırıtarak.
"Pekala gell"
"Nereye?"
"Odamı merak ediyor sadece anne"
"Ama tatlı getirdim"
"Birazdan geliyoruz" dedi matt ve koşarak odana koştu matt.
"Pekala gir"
"Vayy canına" küçük bir çocuk gibi hayranlıkla etrafında döndü.
"Neye vay canına?"
"Kendi odama çok benzettim de"
"Ortak yönlerimiz olduğunu yeni mi keşfediyorsun tatlım"
"Biz kesinlikle ruh eşiyiz" dedi ve kendini yatağa attı matt.
"Hey buda ne?" Dedi elindeki peluşu göstererek.
"Küçüklüğümden beri yanımdan ayırmadığım bir oyuncak sadece"
"Bence şu an alındı bu dediğine"
"Niyeymiş
"Yani ben olsam alınırdım. Hem yıllarca birinin hep yanında ol, sonra gün gelsin sadece sana oyuncak desin"
"O cansız biliyorsun değil mi"
"Oyuncak hikayesi izlemedin mi sen!"
"Evet ama o animasyon-"
"Ssh! Ruh eşi olmadığımız hakkında şu an şüpheye düşmedim değil"
"Hadi amaa"
"Keşke seni daha da uzun süre önce tanısaydım"
"Neden ki"
"Çünkü senle daha çok konuda dalga geçebilirdim"
"Bence şu halin Bike yeter"
"Ayy yn"
"Noldu"
"Aklıma bir gün çocuğumuza da bu odayı gösterdiğin hayali Aklıma geldi. Bugünü anlattığını, hepimizin güldüğünü"
"Kızlar gibisin matt"
"Ama çok tatlı olmazmı"
"Kızmı erkek mi olacağına göre değişir" dedin gülümseyerek.
"Bana laf edene bakın!"
"Çocuklar hadi gelin artık" dedi annen içerden.
İçeri gittiniz ve akşama kadar harika vakit geçirdiniz. Artık bir kez daha emin oldun. O senin için en iyisiydi...