8

487 48 45
                                    

"İşte benim oğlum-"

Noa, tam lafa girip Isagi'yi tebrik edecekti ki, Kunigami ve Yukimiya'nın Isagi'nin iki ayrı omzuna atlaması ile susturuldu. Toplantı salonu bir anda neşelenmişti. Üst düzeydeki yöneticiler dahil hepsinin yüzü gülüyordu.

Bu kumarı kazanmak, onlara 55M Euro'ya patlamıştı. Ama Isagi'ye sundukları bu teklifin, Dünya Kupası'nı kazanmak için anahtar olduğunu biliyorlardı.

Senelerin şampiyonu olarak şimdi Bundesliga'da bile alt sıralara düşmüşlerdi. Dortmund ve Leverkusen gibi geçmişte ezip geçtikleri takımlara; oyunlarının düzensizliği dolayısıyla, ezici farklarla yeniliyorlardı.

Ne zaman, Noel Noa'nın menajeri Isagi Yoichi'den eğlencesine bir oyun kurması istendiyse; işte o zaman Bayern Münih'in kaderi değişti.

Gencin içindeki devasa potansiyel, Noa başta olmak üzere futbol camiasındaki herkesin dikkatini çekti. Bu da onun üzerindeki talebi arttırdı. Bayern Münih'in Isagi'yi elinde tutmasının sırrı; çoğu oyuncularından daha fazla verdikleri maaş, Isagi'nin uzun senelerdir tanıdığı takım oyuncuları, Noa'ya olan saygısı veya Kaiser'le uyuşan kafa yapısı değildi.

Vazgeçmemesinin sebebi, Bayern Münih takımına olan tutkusuydu. Küçük bir çocukken izlediği o takım oyunuydu. Oyuncular ne kadar değişirse değişsin, bu oyunları görmeye devam ettikçe Isagi vazgeçmeyecekti.

"Dünya Kupası'nda seninle rakip olma riskini göze alamazdık. Bayern Münih gibi bir takıma, kendini adadığın için herkesten önce ben teşekkür ederim, Yoichi. Beraber nice sezonlarda çalışacağımızı umuyorum."

Büyük Patron, Isagi'ye hitap etti ve hemen ardından bir alkış başlattı. Tüm toplantı salonunu sarıp, coşturan bir alkış. Islıklar ve tezahüratlar birbirine karıştı. Toplantı salonu yavaş yavaş boşalsa da coşku koridorda da devam etti. Aynı şekilde şirket çalışanları da eşlik edince Yoichi iyiden iyiye kızarmıştı.

Ness; Kaiser ile yan yana gidiyordu, Isagi'yle konuşmak için ona yöneldi ama Kaiser tarafından geri çekildi.

"Hey- N'oldu? Isagi'ye bir şey söyleye-"

"Siz ne ara samimi oldunuz böyle?"

Ness, klasik sırıtmalarından birini sundu.

"Ne o? Kıskandın mı?"

"Ha- Ne kıskanması? Neyini kıskanacağım Yoichi'nin? Neyi var da kıskanacağı-"

Ness, gözle görülür bir şekilde şaşırmıştı. Aslında kendisini kıskandığını ima etmişti ama- Isagi'yi kıskanması daha eğlenceli olurdu zaten. Tepkisinden anlaşıldığı kadarıyla; Kaiser, Isagi'nin ilgi odağı olmasını pek de sevmiyor gibiydi.

"Kuduruyorsun desem yeridir. Sakin ol ve ana karakterimizi yüceltmeye devam et. O olmasa-"

"Ne ana karakteri? Menajerim beni geçip ana karakter olamaz."

Ness, sessizce Kaiser'in tepkisine güldü. Isagi'yi kafasıyla işaret etti ve Kaiser'in bakmasını sağladı.

Şirketlerinde zaten yoğun bir Japon nüfusu vardı. Onların haricinde diğer çalışanlar da Isagi'yi kutlamak için oradaydı. Kaiser, yüzündeki tiksinmiş ifade ile az önceki stajyer kızların Isagi'ye tekrar yılışmasını izledi.

"Fotoğraf çekiliyorlar. Hmmm... Aa- Isagi'nin belini mi tutuyor o?"

Ness'in dediği ile yerinde duramayan Kaiser, kalabalığa atılır. Ness ise yanlarındaki Noa'ya anlamlı anlamlı bakar. Noa, onun bilmediği bir şeyler biliyor gibiydi.

"Tanrım- Yeter ama!"

"Isagi-san! Şu kameraya da bakın, lüüütfeeen! Bu son, cidden!"

Kaiser, hızlı bir hamle ile fotoğrafa daldı. Isagi'nin omzuna kolunu attı ve ağırlığını verdi. Onu aptal bir kızla daha fazla fotoğraf çekinmekten kurtarmıştı.

emperor! kaisagi,Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin