emperor! kaisagi,

7

"-Beraber uyuyalım diye de sen demiştin, sonra da benden ayrı uyumak için kanepeye yattın. Gayet mantıklıydı benim yaptığım."

Isagi, kafasını allak bullak eden bu aptal Alman'dan en kısa sürede kaçmak istiyordu. Olayın saçmalığına daha fazla katlanamıyordu çünkü.

Kaiser'in anlattığına göre, gecenin bir yarısı kendisini kanepeden yatağa taşımıştı. Isagi ise uyanmış ama sorun etmeden Kaiser'e sarılıp uyumuştu. Kim inanırdı lan buna?!

"Bugün izin günün. Döne döne yatağında yatabilirsin. Ama benim toplantım var. Gidiyorum. Sorun olursa haber et."

"Oooy. Canım Yoichi'm beni mi düşünüyor?"

"Yoichi'n değil, menajerin düşünüyor. Geçen seferki gibi şirket çalışanlarından biri ile ilişki haberin çıkmasın diye gidiyorum toplantıya. İzin günüm senin yüzünden gidiyor."

"Akşam Rin yerine benimle buluşabilir-"

Kapının sertçe kapatılması ile Kaiser'in sözü yarıda kesilir. Yoichi, evden olabildiğince hızlı şekilde kaçmıştı. Sarışın, Yoichi'nin ne zaman kendi telefonundaki Kaiser fotoğraflarını fark edeceğini merak ediyordu. Gecenin bir yarısı; üstünü çıkarıp, saçlarını yapıp uğraşa uğraşa çekmişti o fotoğrafları.

Yoichi gittikten sonra da Kaiser kendi kendine gülmeye devam etti. Bu aptal ile uğraşmayı seviyordu.

----

"Isagi Yoichi? Micheal Kaiser'in son zamanlarda elde ettiği başarıyı nasıl yorumlarsınız?"

Isagi, toplantının bu kadar ciddi ve resmi olacağını tahmin etmemişti. Real Madrid'in sahibi niye buradaydı ki mesela? Sadece menajerler ve birkaç müdürün olacağı söylenmişti ona. Büyük Patron'un burada olması demek- Oyuncu satışı mı demekti?

Isagi, sakin kalmaya çalıştı. Bu sakin tavrı üstleri tarafından, hatta Büyük Patron tarafından övülen bir yanıydı. Kaiser ile iyi anlaşmaya(?) yeni başlamıştı ve bir başkasının menajerliğini yapmak istediği yoktu. Bayern Münih'i bırakamazdı. Boğazını temizledi ve etkileyici aksanıyla konuşmasına başladı.

"Kaiser, son zamanın gözde oyuncularından. Son maçlardaki performansını, yüksek motivasyonuna ve hırsına borçlu olduğunu düşünüyorum. Takımdaki diğer oyuncularla olan iletişimini iyiden iyiye sağlamlaştırdı, oyun kurma becerileri de buna bağlı olarak geliştirdi. Onunla birlikte daha da ileriye gideceğimize inanıyorum."

Büyük Patron'un sorusuna soğukkanlı bir şekilde cevap verdi, Isagi. Paçayı kurtardığına inanmak istiyordu. Fakat, yaşlı adamın dedikleri ile iyice gerilmişti.

"Biliyorsun, Isagi... Takım dahilinde Kaiser kadar popüler olan tek bir kişi var. O da sensin. Birçok ünlü takım seni istiyor, ve buna bağlı olarak güzel teklifler sunuyorlar. Bizle kalmanı elbette bizzat çok isterim. Ama teklifleri değerlendirmek istersen... Sana karışamayız."

İşte bunu duyacağını beklemiyordu, Isagi. Namı ne zaman bu kadar yayılmıştı ki?

"Real Madrid, PSG, Arsenal, Liverpool, Manchester City. Senin için yanıp tutuşan takımların en üstleri onlar. İngiltere'nin en iyi 3 takımını birbirine düşürmüşsün bile... Real Madrid oyuncularını yakından tanıyorsun, seni Itoshi Sae önermiş. Yine yakından tanıdığın Itoshi Rin de PSG için önermiş. Liste uzayıp gidiyor. Buyur, kendin göz at."

Isagi, Büyük Patron'un uzattığı listeyi alır göz atar ve bakar.

Real Madrid, forvet menajeri, 45M Euro