"Maçın başından beri, Bayern Münih santraforu Micheal Kaiser'in formu düşük görünüyor. 35. dakikaya girmiş durumdayız. Arsenal, maçı 1-0 önde götürüyor. "Tanrının Seçilmiş İmparatoru"nun yapabilecekleri bu kadar mı?"
Kaiser, tüm kariyerinin en zor maçlarından birindeydi şu anda. Mental olarak vasattı, bu yüzden de adam akıllı oynayamıyordu. İlk golü onun yüzünden yedikleri yetmiyormuş gibi bir de karşı takım baskıyı sürdürüyordu.
Kaiser, iki sinir bozucu defans tarafından maçın başından beri tutuluyordu. Takım arkadaşlarının oyununu izlemeye mecbur kılınmıştı, Kaiser.
Maçtan hemen önce Kunigami ile ettiği şiddetli kavga yüzünden pek de iyi hissetmiyordu zaten. Bu takım oyununda onun yeri yoktu.
Takım baştan aşağı Kunigami'yi öne çıkarmak için çalışıyordu. Hiori ve Kurona'nın paslarıyla da bu mümkündü. Fakat gerçekleşememişti bir türlü, tek eksiklik vardı.
Onları yedek kulübesinde destekleyen Isagi Yoichi.
Isagi, maça yetişemeyeceğini maç öncesinde gruba yazmıştı. O andan beri oyuncuların kondisyonu iyi değildi. Kaiser ve Kunigami'nin "öne çıkan oyuncu olma" tartışması da cabasıydı.
Kaiser, bu kavgada suçlu olan taraftı. Neden Kunigami'nin gol atma şansı daha yüksek deyip ona yumruk atarsın ki? Baştan aşağı bencillik ve kıskançlık dolu bir hareketti.
Kunigami, anı gayet iyi yönetmişti. Ona vurmaktan kaçınmış ama altta da kalmamıştı. Elmacık kemiğinin üzerinde bir morlukla maça çıkmış, takımı maça odaklamaya çalışıyordu.
Sahadaki 11 oyuncunun gözü, sürekli olarak yedek kulübesine kayıyordu. Isagi'nin onlara yaptığı tezahüratın eksikliğini, bu kadar hissedeceklerini tahmin etmemişlerdi.
"Arsenal'dan Havertz kaleye ilerliyor! İkinci golünü atmak üzer- Kunigami Rensuke, topu ondan çaldı! Bayern kendine geliyor!"
Kaiser, dibinde duran iki defans oyuncusundan bir türlü kaçamıyordu. Kunigami'ler atak yapabilmişti, o da onlara katılmalıydı-
"Arsenal'dan üst düzey bir hücum! Bayern Münih onlarla başa çıkamıyor! Arsenal'ın korkulu rüyası Bayern Münih, onların hakimiyeti altında!"
"Çekilin önümden am-"
"Becerebiliyorsan çeksene, düşmüş imparator."
"Seni iki kişi tutmaya gerek bile yokmuş."
Kaiser, iki defansın mide bulandırıcı Almanca seviyeleriyle kendisiyle dalga geçtiğine inanamıyordu. Sıyrılmaya çalıştı fakat yapılı vücutları ona izin vermiyordu.
Kaiser, başının döndüğünü hissetti. Cidden daralmış, bunalmıştı. Midesi ağrıyordu. Üzerlerine kusma fikri kulağa hiç de kötü gelmiyordu.
Kaiser, kafasını eğdi. Hiçbir şey yapamamasına rağmen nefes nefeseydi. Yoichi'nin bu anı görmediğine şükretti. Güzel bir azar çekebilirdi.Kafasından bu düşünceyi hemen sildi.
Yoichi'nin kendisini izlemesini istiyordu. Ne pahasına olursa olsun, gözlerini üzerinde istiyordu.
"KIMILDASANA KAISER! NEYİ BEKLİYORSUN?! DAVETİYE Mİ?!"
Kaiser, kafasını sesin geldiği yedek kulübesine çevirdi. Oh-
"OYNASANA SAĞIR HERİF!"
İki takımın oyuncularının da dikkatini dağıtan Isagi Yoichi, hakem tarafından sarı kartla cezalandırılır. Isagi, karara itiraz etmez; Kaiser'in hareketlerine dikkatini vermiştir. Ama aynısı Noa için geçerli değildi, hakem ile derin bir tartışmaya girmişti bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
emperor! kaisagi,
أدب الهواةIsagi Yoichi, bir aydır dünyadaki en iyi forvetlerden biri olan Micheal Kaiser'in menajerliğini yapıyordu. Birbirleri ile asla uyuşmayan kişilikleri, iletişim kurmalarını iyice zorlaştırıyordu. Futbolun zirvesine uzanan bu yolculuklarında aralarında...