emperor! kaisagi,

19

Bileğinin ağrısı bir türlü geçmeyen Kaiser, karşısında yere düşen Rin'e acıyarak baktı.

"Orospu çocuğu."

"Ne bekliyordun? Maça çıkmana izin mi verseydim?"

"Katkısız orospu çocuğusun. Benden bu kadar mı korktun? Bana tekrar kaybetmekten bu kadar mı korktun?"

"Yoichi'yi bir yarış olarak mı görüyo-"

"Kolpayı kessene yarrak kafalı."

"Senin a-"

İkili kendilerine koşar adımla yaklaşan orta yaşlı adama korkuyla bakarlar. Ne ara yanlarında bitmişti bu?

"Siktir. Kaiser. Taşşak mı geçiyorsun lan sen? Bu puştla gece yarısı ne işin var? Sevgilin evde meraktan çatlıyor. Ness sayesinde konumunu buld- Bekle. Bileğine n'oldu?"

Noel Noa'nın sesi ilk başta endişeliydi. Gece gece geçerli bir mazaret sunmadan ortadan kaybolması hepsini meraklandırmıştı. Kaiser, gözlerinden ne zaman yaş boşaldığını bilmiyordu. Yanaklarındaki ıslaklığı çok sonra fark edebildi. Canı çok yanıyordu.

"Noa... Lütfen Yoichi'ye söyleme."

"Ayağa kalk."

"Yapamıyorum..."

"Ayağa kalk."

"Acıyor. Kalkamıyorum."

Noa'nın gözündeki umut zerrecikleri tek tek kaybolur. Noa, yerde yatan Rin'i siklemiyordu bile. Gözünün tek gördüğü, bileğini sakatlamış Micheal Kaiser'di.

"Bunun hesabını kime vereceksin?"

"Özür dil-"

"Budala."

Noa, duraksamadan Kaiser'i yerden kaldırır. Sarışının ağırlığını üzerine alıp onunla yürümeye başlar. Arkadan bağıran Rin ise gram umrunda değildi.

"Hey! Ben n'olacağım?!"

"Seninle sonra görüşeceğiz, korkak pezevenk. Oyuncumu sakatlamanı yanına bırakacağımı düşünmedin herhalde?"

Rin, kendi başına yerden kalkar ve banktaki telefonunu kapıp uzaklaşır. Gitmeden önce dedikleri ise ikisini de deli etmişti.

"Hadi ya? Kanıt göremiyorum."

Kaiser, Noa'yla arabaya ulaşana kadar ona her şeyin nasıl geliştiğini anlattı. Ön koltukta ikisini bekleyen Ness'i görünce Kaiser'in içi rahatladı.

Sevgilisini görmediğine sevindiği tek andı bu.

"Kaiser. NE DEMEK GECENİN BİR YARISI PSİKOPAT TAKINTILI DELİ ITOSHI RIN'LE BULUŞTUM?!"

Ness'in bağırışı ikisinin de kulağını tırmalar. Kaiser, son anda Ness'in Yoichi'yi aramak üzere olduğunu fark eder ve onu zorla durdurur.

"Yalvarırım... Şu an değil."

"Ama-"

"Ness, bekle. Hastaneye süreceğim. Isagi'yi panikletme daha fazla."

"Eğer Isagi'yi şimdi aramazsam öldürür beni. Hastaneye çağıracağım onu. Başının döndüğünü ve serum falan taktıklarını söylerim. En mantıklısı bu. Aptal Kaiser. Kendini düşünmüyorsan bari sevgilini düşün."

Kaiser, sessizce kaderini kabullenir. Noa, gecenin bir yarısı hastaneye sürerken sesini keser ve arka koltuğa uzanır. Her yeri ağrıyordu.

Aklından geçen, maça çıkamayacağı değildi. Sevgilisinden yiyeceği büyük azardı. Bu azarı sonuna kadar hak ettiğinin de farkındaydı. Bir de hastaneye gidip onu endişelendirecekti.