"SaeJin senden sakladığım için özür dilerim."
"Jungsoo,keyfine bak şimdilik."
Jungsoo, bir süredir bir kıza aşıktı. Aşıkmış demeliyim sanırım; çünkü bana söylememişti. Açıkçası benden bir şeyler saklamış olması canımı acıtsa da o şu an benden daha fazla acı çektiği üstüne gidemezdim. Ne tür bir kadın Jungsoo'yu aldatırdı?!
"Ben... Onunla evlenip grubu bırakmayı bile düşündüm ama... Ama o, şu ikinci sınıf oyuncuyla fingirdeşiyor!"
Ağlayarak bunları anlatıyordu bana. Bense sessizce dinlemekle yetiniyordum.
"Bir de geçen gün Kyoung menajerin büyük arabası kaybolmuştu ya... Onu ben kaçırmıştım. Sırf o aptal kadını sinemaya götürebilmek için! İnsanların beni tanımasını önemsemeden elini tutmuştum! Aish! Lanet olsun!"
Sol eliyle çerçevelerden birini devirdi. Neyse ki kırılmamıştı. Ben de sıçrayarak tepki vermiş oldum.
"Yah! Ne oluyor?!"
Kangin yere düşen çerçevenin sesiyle uykudan uyanıp yanımıza gelmişti. Şu an gecenin ikisiydi ve herkesin bir an önce yatıp beşteki provalara yetişmesi lazımdı. Bu yüzden Kangin haklıydı. Ne kötü ki Leeteuk da haklıydı.
Yerdeki çerçeveyi alıp yerine koydum. Fotoğrafta Leeteuk'ın ailesi vardı. Babası,annesi ve çok ama çok sevdiği ablası... Fotoğrafta Leeteuk, Leeteuk değil. Leeteuk'lığa dair hiçbir iz yok. O tamamen Park ailesinin küçüğü Park Jungsoo.
Bazen,hayır her zaman, Leeteuk için üzülürdüm. Nedeni ise Super Junior için ailesinden vaz geçmiş olması. En başından beri mutlu bir ailesi var mıydı bilmiyorum; ama Leeteuk lise sona giderken anne babası boşanmış. O,annesi ve ablası beraber kalıyorlardı. Leeteuk ise ailesine bakmakla yükümlüydü. Kimi zaman dondurma satmış, kimi zaman başka işlerle uğraşmış. Kim ne derse onu yapmış yani. Sonunda bir de SM'de denemiş şansı. Leeteuk için değil, SM için bir şanstı onun katıldığı bu seçme. (Aslında keşfedildi ama keşiften sonra da seçmelere katılmak zorunlu.) Park Jungsoo ne aradıkları şekilde şarkı söyleyebiliyor ne de öyle dans edebiliyordu; ama o herkesten çok daha fazla çalışabiliyordu. Dayanıklı ve dik bir ruhu vardı. Tüm acılarını içine gömüp şirketin istediği gibi bir artist olabilirdi. Zaten onun katıldığı sırada şirkette stajyer yoktu. İlk stajyerlerden biri olan Jungsoo'nun tüm SM artistlerinin lideri olma serüveni işte böyle başlamıştı. O zamanlar dört büyük stajyer vardı. Büyükten kasıt yaş değildi elbette. Sözü geçen, saygı duyulan anlamında söylüyorum. O stajyerler gün geçtikçe elendi. Jungsoo elde kalan tek akıl hocası haline geldi. Aynı zamanda "Çıkış yapamayacak mıyım?" endişesinin ilk tohumları içinde filizlenmeye başlamıştı. Şimdi sorsak, DBSK de dahil olmak üzere SM çatısı altındaki herkesin iyiliğini düşünen bir melekti o. 1004 lakabını bu yüzden hak ediyordu. Bence o da bunun farkında. Ne kadar iyi biri olduğunun farkında. Öyle olmasa ara sıra aileme haksızlık ediyorum diye göz yaşı dökmezdi. Öyle olmasa seneye çıkış yapması planlanan dokuz kişilik şu gruba akıl verdikten sonra kendini bir odaya kapatıp iki saat oturmazdı. Öyle olmasa Park Jungsoo pek de katlanamazdı."Canım arkadaşım..." deyip sarıldım. Onun yaşadıklarını düşünmek bile bana acı verirken, o nasıl olur da bunlarla yaşayabilirdi?
*Bir Hafta Sonra*
Şirketin önüne otobüsümüzle geldiğimizde bahçedeki hayranlar yalnızca benim değil; üyelerin de dikkatini çekmişti. Korkuyorduk çünkü bu yeni bir eylem olabilirdi.
Çekingen adımlarla araçtan indiğimizde beklediğimizin çok daha üstünde şeyler gerçekleşmişti. Super Junior hayranları, taze isimleriyle E.L.F, ellerinde hediyelerle sıraya dizilmiş, üyelerin kendileriyle ilgilenmesini bekliyorlardı. Sevinçle üyelerin arkasına geçtim. Bu şekilde onları daha iyi kontrol edebiliyordum. Önde Leeteuk, hayranların hediyelerini kabul ediyordu. Benim hemen önümdeki Kibum ile ara sıra birbirimizin dengesini kaybettirip şakalaşıyorduk. Bu sırada arkasını dönüp fısıldadı:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Kralların Menajeriyim (B.K.M.)
FanfictionºNormal bir kitap mı? ºFangirl hayalleri mi? ºHayır, sadece 슈퍼주니어(Super Junior)'ın "biyografisi". ºGerçek olaylardan yola çıkılarak yazılmaktadır. ºSadece E.L.F. ve okusaydı Super Junior'ın anlayabileceği,hissedebileceği bir kitap. ºProg...