Takıntılı arkadaş..
Sesizcede olsa yanına yaklaşarak karşısında oturarak beni fark etmesini bekledim. Sadece bekledim. Çünkü beni fark etecek kapasitezi şu an kapalıydı.
Tam ağzımı aralayıp bir söz söyleyecektim ki onun konuşmasıyla durdum.
"Seni, bu hayata geldiğin ilk günden bu yana kadar tanıyorum ve hep senin yanında sana destek veriyordum..."
Beni görmesede kaşlarımı istemsizce çattım. Beni çocukluktan mı tanıyordu?. Soru sormak istemiyordum o yüzden söylediklediklerine sesizce onu dinlemeye karar verdim.
"Çocukluğun iyi geçsede babanı kayb ettikden sonra hayatın alt-üst olmuşdu ve ağır bir ergenlik geçiriyordun. Sana çok üzülmüştüm ama yapacak bir şey yoktu. Çünkü ortaya çıkıb 'ben sana yardım edecem' diyemezdim. Aksine seni kayb ederdim. "
Kafasını kaldırıp benimla aynı hizaya gelerek konuşmaya devam etti. Kırmızı sanki onun rengiymiş gibi ona çok yakışıyordu.
"Zaman geçtikçe dahada kötü bir hal alıyordun ve bu artık benimde canımı yakıyordu. Eski günlerdeki gibi samimi ve masum değildin. Çok değişmiştin."
"Bir gün annen biriyle evleneceğini söylediğinde ona karşı çıktığın zaman bende ordaydım. Annen odadan çıktıktan sonra sinirden krizler geçiriyordun ve ben bir şey yapamıyordum. O kadar korkmuştum ki..."
Son söylediği sözler sanki kalbimi bir okla delip geçmişti. Yaşadığım hikayeyi ikinci kişinin ağzından duyunce ben bile kendime acıdım.
Gözlerimden istemsizce akan göz yaşını silerek Jeongine yakınlaşarak sarıldım. Belki Hyunjin bunu hiss ede bilirdi ancak umrumda bile değildi.
Sarılmama karşılık verince daha çok ağlamaya başlamıştı. Galiba alkolün verdiği etki yüzündendi bu sulu gözlülüyü. Bende ondan geri kalmıyordum nede olsa alkol kullanmamıştım.
Dakikalarca bir birimize sarılarak sadece iç seslerimizi dinledik. Bence hayat kötü anlarımla birlikte bana iyi bir şeyde vermişti. Jeongini ve arkadaşlarını.
İlk tanıştığımızdan bir gün sonra bana 'Biz Vampiriz' dedikleri anda nedensizce onlardan korkmamıştım. Ve şimdide Jeongin bana 'Sana doğulduğun ilk andan beri hep yanında oldum ' dediğinde bile rahatsız olmamıştım. Aksine bir korumacı ve destekçi bir Vampire sahip olduğum için şanslı olmalıydım.
İşte hayat garipliyide bu sayılıyordu.
Boşuna demedim ben hayat bir çöp. Gereksiz ve yarasız. Sadece boş kalmasın diye her tip yaratıklarla donatılmış bir yer.
Dakikalar sonra benden ayrılarak karanlık odadan çıkarak gözden kayb oldu.
Jeongin, sana yakın olsakta, aynı zamanda çok uzağız..
O beni tanımasına rağmen ben onun hakta hiç bir şey bilmiyordum. Hakıslıktı sadece..
Oturduğum yerden ayağa kalkarak odadan çıktım. Artık bu odayı her gördüğüm zaman bu olayları hatırlayacaktım.
Karanlık kolidorda yürüdem bile yorğun olduğum için korkmuyordum. Ama korkulacak bir şey vardı..
Uyandığım odanın yerini kayb etmiştim.
'Tabi ki kayb edersin. Ev mi? Kule mi koridor mu? Belli değil ki!. Sanki Çin sehtti anasını satayım. Changbini getirin ya. O güzelim kaslarını boşuna mı yaptı sanki?!. Özledim aşkımı..'
Doğruluk fışkırıyor senden. Bana mı benzemeye çalıştın sen?
'Olum sana benzemek istersem neden deneyim ki? Direk aptal rolü oynasam aynı senim.'
Kes Yui. Bilmiyorsan söyleyeyim iç seslerini nasıl kapatıyorlar biliyorum.
'Ha demek öyle.. O zaman söyle nasılmış o öğrendiğin şey?!'⁰
Kafan yetmez senin öyle şeylere. Artık sağık konuşma bak kapatırım!
'...'
Uykum gelse bile Yui ile uğraşmak çok hoşuma gidiyor. Keşke Yui iç sesim değilde gerçek bir arkadaşım olsa
𖤍
Tam yarım saat boyunca tüm odalara bakmış ardındanda kendi uyandığım odayı bulmuştum. Gerçi olaylardan sonra Jeongine sormamamıştım neden buraya geldik diye.
Hızlıca giysi dolabındayı gecelikleri giyerek soğuk yerime tekrar girdim. Yanlız tek şey vardı. Kafam çok ağrıyor, üşüyordum.
Hyunjin'siz hastalıklarım artık bedenimde 'ben burdayım, burda.' Dermişcesine ortaya çıkmaya başlamıştı. Hızlıca uyursam geçer.
Ama düşüncelerim izin vermeyecekti bu gece uykumun hızlı bir şekilde başlamasına.
Şu aralar günümün iyi geçmesini dilemekten başka çarem yoktu.
Şimdiden arkadaşlarımı bile özmemiştim. Eskiden okulda kendimize ait grup vardı. Şarkılar söyler bir yer kiralayıp orda dans ederdik. Ta ki arkadaşlarımızın birini bir cinayette kurban verene kadar.
İşte hayatım bu kadar berbattı.
Şimdi bu saçmalığa son vermek o kadar güzel olurdu ki..
Ama bunu düşünerek derine gitmek istemiyordum. Nede olsa her şey berbatken ortalığı barırmak istemem.
Uykum artık gözlerimi işğale alıyordu. Bence kendimi uykuya teslim etmeliyim.
'Ah, bi kendine gelemedin sen. Bak beni de üzüyorsun kendinide.'
Yui neden hep uyumaya çalıştığım an her şeyin içine ediyorsun!!? Kes sesini!!.
'Besle karğayı, oysun gözünü..'
SUS!!
'Tamam be uzatma!'
𖤍
Güneşin şuaları göz kapaklarımı açmasam gözlerimi delik-deşik edecekti. Bundan yüzde yüz emindim.
Ama açamıyordum.
Tam ellerimi gözlerime götürecektim ki kapını kimse tıkılatarak sakince içeri girdi.
Tabi Jeonginden başkası olmaz.
Gözlerimi açmak istemedim. Neden gelmişti ki? Birde sabah sabah..
Belki de filmlerdeki gibi bana şaşıracağım bir şeyler söyleyecek bende gözlerimi şaşırarak açacak ve oda bana şaşırarak bakacaktı.
'Filmi çok izliyoruz. Ortam az heyacanlı oluyo..'
Doğru söyledin Yui..
Bana yakınlaşan Jeongin yatağımın üzerinde oturdu. Ve ardından elinin tersiyle sol yanağımı okşamaya başladı.
'Ne yapıyorsun Jeongin?' Demeğin tam sırasıydı. Ama bekledim.
Sol yanağımı okşayan eli dudağıma kaymaya başladı. Ve eli dudağımın üzerinde durdu.
Hiç bir şey yapmıyordu ama sanki dudağım yanıyormuşcasına hiss ediyordum. Yoksa Hyunjin hiss ediyormuydu?
"Sana Hyunjin şerefsiz değilde ben sahip olmalıydım. Sana sahib çıkamadığım için özür dilerim. Bu dudaklar onunkılara değilde benim dudaklarımla mühürlenmeliydi. Sen bana aittin ve hâlâ'da öylesin.."
Derinden nefes aldı. "Ama önce o şerefsizi gebertmeliyim. Yoksa sana kavuşmam imkansız olur güzelim."
Jeonginin son söylediklerine karşılık tüm bedenim buz kesildi.
Bana karşılık sapıklık ve takıntılı olduğunu bu kadar belli etmemeliydi.
Hyunjini öldürmekten de başka hiç bir şeyi düşünmüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙼𝚛. 𝚅𝚊𝚖𝚙𝚒𝚛𝚎 𖤍 𝙷𝚠𝚊𝚗𝚐 𝙷𝚢𝚞𝚗𝙹𝚒𝚗
Vampire"Ya her şey bir rüyaysa, o zaman..." "Her şey rüya olmayacak kadar gerçekçi YeonSon.." "...Seni seviyorum." "Seni seviyorum..."