Hayatım eskisi gibi sıkıcı ve sevgisiz değildi. Hyunjin benim için eksiklerimi dolduracak biriydi. Ve onu hiç bir zaman yanlız bırakmayacağıma dair yemin etmiştim. Çünkü ondan başka kimsem yoktu.
İlk defa karşılaşmamız nefretle keçsede ben aslında ona ilk görüşte aşık olmuştum. Sadece duyğularımı idare edemediğimden bunun farkına bile varamamıştım.
Onunda bana karşı sevgisiz olmadığı her haliyle biliniyordu.
Mutluydu. Mutluyduk.
Arkadaşlarıyla arası düzelmişti ve herkes halinden memundu. Yui ve Changbin'de bir aradaydı. İlk başlarda çok çok kavga etseler bile daha sonralar araları iyiye doğru gitmişti. Her kes çok muyluydu.
Beomgyu'larda bizim kule taraflarda yakın bir yerlerde kalıyorlardı. Sıkıldıkları zamansa bize gelerek oyunlar oynuyorlardı. Onlar bile bu yaşamdan mutluydu.
Ama Jeongin artık eskisi gibi değildi. Günü günden sinirli bir hal alıyordu ve Hyunjin'le arası berbatlaşıyordu. Aralarını yapmaya çalışsam bile sonuç başarısızdı.
Onun için çok endişeleniyordum fakat, herkes kafama takmamamı söylüyordu. İstemesem bile buna kabullenmeliydim.
Kafam karışık şekilde masa oturarak hep birlikte bir kaç şeyi mideye indiriyorduk. Düşünmeliydim, Jeongin'i bir şekilde eskisi gibi yapmalıydım ama aklıma bir şey geliyordu. Haliyle canım çok sıkılıyordu.
Sağ kolumun dürtülmesiyle oraya döndüm.
"Neden bir şey yemiyorsum?" Sorarak bana baktı Hyunjin. Sadece omuz silkinerek yetindim. İştahım bile bir kaç gün içersinde kapanmıştı.
Tekrar yan tarafımda ses duyunca oraya döndüm. Hyunjin ayağa kalkmıştı. Herkes bir anlığa ona bakınca söze girdi.
"Biliyorum, asılında bunu çoktan söylemeliydim ama fırsat bulamadım." Boğazını temizledi. "Eskiden yaptığım herşey için herkesten özür dilerim. Sizleri eskisi kadar çok seviyorum."
Herkesin yüzünde samimiyet vardı. Yui dahil herkes dolu gözleriyle arkadaşına bakıyordu. Hyunjin'in eskisi gibi olması büyük gelişmeydi.
"Aslına bakarsak biz senden özür dileriz. Bu zamana kadar hep ön yargılı yaklaştığımız için senin ne durumda oladuğunu çözememiştik. "
Hyunjin'in durumu şöyleydi. Evde çıkmış olan kavgadan bir kaç gün önce bulduğu kan kolyesi onu değişime sokmuştu. Bu kolye birinin korkularını gerçekleşmesine sebep oluyorken, Hyunjin'in korkusuda arkadaşlarıyla arasının kötü olmasıymış.
Böylelikle kolye bu korkuları gerçekleştirerek, onu arkadaşlarıyla arasını bozmuştu.
Şimdide tek düşündüğümüz şeyse Jeongin'inde bu kolyeyi bulması ve onunda korkularının gerçekleşmesiydi.
Onunla henüz konuşamamıştım. Hyunjin'e sorsam izin vermez diye bu konuşmayı gizlin gerçekleştirmeliydim. Yui'nin bilmemesini gerekiyordu, çünkü şu aralar ağzından her şey kaçırıyordu.
Mesela üç gün bundan önce Changbin'e, "Ben aslında senin kasların için seviyorum." Demişti. Bunun ardından zavallı çocuk durmadan Yui'e trip atıyordu. Haklıydıda.
İşte hepimizin hayatı böyle renklenmişti. Hep birlikte mutluyduk, aramızda Jeongin olmasa bile. Tabi ki onuda anlıyorduk ve zaman içerisinde kendisini düzeltmek için ona vakit bile vermiştik.
Ama ne yazık ki eskiden Hyunjin'in düştüyü duruma oda düşmüştü. Geriye hep birlikte onu kurtarmak kalmıştı.
𖤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙼𝚛. 𝚅𝚊𝚖𝚙𝚒𝚛𝚎 𖤍 𝙷𝚠𝚊𝚗𝚐 𝙷𝚢𝚞𝚗𝙹𝚒𝚗
Vampiros"Ya her şey bir rüyaysa, o zaman..." "Her şey rüya olmayacak kadar gerçekçi YeonSon.." "...Seni seviyorum." "Seni seviyorum..."