Selamlar.
Öncelikle uzun sayılacak bir aradan sonra bölüme hoş geldiniz.
sizi şimdiden olası yazım yanlışları konusunda uyarıyor, beğenirseniz de oy ve yorum yapmanızı rica ediyorum.
İyi okumalar ballarımm
...
Kahvaltı masasında Adar ile tek kelime etmeden öylece birbirimize baktığımız saniyelerde teyzem sonunda araya girmeye karar vermişti."Ne öyle yabancı gibi duruyorsun oğlum? Yesene yemeğini."
Teyzeme tip bir bakış attım. "Yabancı çünkü."
Güldü teyzem. "Bize öyle olabilir ama sana pek yabancı olduğunu sanmıyorum ben şahsen."
"Enişte," dedim teyzeme müdalahe etmesi için. "Bir şey söyler misin?"
"Güler," dedi anında eniştem.
Teyzem ise saniyeler içinde en güzel gülümsemesini enişteme sundu. "Efendim hayatım?"
Kısa bir an ne diyeceğini şaşıran eniştem sonunda, "Bir...çay daha alabilir miyim?" diye sormaya karar kılmıştı.
Genelde çatık kaşlarla gezerek etrafındaki herkese-genel olarak Aras'a ve market çalışanlarına- terör estiren adamın siniri bir gülümsemeyle yok oluyordu. Şaka gibi.
Teyzem eniştemin çayını tazelerken Aras aptalı da Adar'ın zaten tıka basa dolu olan tabağına bir şeyler daha ekleme derdindeydi.
"Aras," dedi sonunda Adar. "Bak. Tabak dolu zaten."
"Farkındayım enişte."
"Ne eniştesi lan?" diyerek ters ters Aras'a baktı eniştem. Sabah siniri geri gelmişti sanırım. "Bu masadaki tek enişte benim."
"Ama Adar abi de eniştem olmuyor mu?" Bu soruyu sorarken sırıtıyordu Aras. "Başka ne diyeyim?"
"Bence enişte dışında her şeyi diyebilirsin Aras."
Direkt olarak bana baktı Adar. "Neden?"
Gülümsedim hafifçe. "Bir eniştesi olacağı kesin ama o sen olmazsın diye düşünüyorum."
Eniştem çayını içerken güldüğü için öksürmeye başladığında teyzem bir yandan sırtına vururken bir yandan da onun gibi gülüyordu.
"Sanki bir sevgilin varmış gibi," dedi Adar bana bakarken. "Fazla emin konuşuyorsun."
Aslında bunu söylerken sesinde bariz bir sinir vardı ama o konuşurken Aras ağzına börek tıkmaya çalıştığı için güldüm.
Sinirlerim fena halde bozulmuştu.
Aras'ın ağzına tıktığı böreği yemek zorunda kalan Adar ona döndü. "Lan dur iki dakika."
Güldü Aras. "Ablam her sabah en az iki kişilik kahvaltı yaptığı için ona uyum sağla istiyorum."
Çatalımı elime aldığımda Aras, sandalyesini anında Adar'ın yanına çekmişti.
Sonuç olarak şuan dip dibe oturuyorlardı.
"Annem ne zaman çıktı?" diye sordum iki aptalla da daha fazla diyalog kurmamak için teyzeme dönerken.
"Uyandığımda odasında yoktu," dedi teyzem omletini yerken. "Hiçbir şey işinden önce gelemiyorsa demek ki." Güldü. "Çalışkan ablam benim."
Teyzemin cümlesi bittiği an kapı çalınca ondan önce ayağa kalktım. "Ben bakarım."
Teyzem hafifçe kafasını salladığında beklemeden onların yanından uzaklaşıp kapıyı açmaya gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ GÜL
Teen Fiction"Mavi gül." Arkamı dönüp ona baktım. "Ne?" "Benim için ne olduğunu sormuştun ya. Sen benim için mavi gülsün. Buradasın,benimlesin ama aynı zamanda da imkansızsın. benim için imkansızsın." Kalbime bir ağırlık oturduğunda gözlerimi onun kahve gözlerin...