⤷
BÖLÜM İKİ,
SENİN ADIN NEYDİ?
...."Burada ne arıyorsun sen!" Diyerek bir anda yükseldim.
Tepkimi umursamayarak omuz silkti.
"Sadece kafa dinlemeye çalışıyorum." Gözlerimi devirdim.
"Sen beni aptal mı sanıyorsun?"
Gözlerini kıstı. "Sana böyle düşündüren nedir?"
"Bu odanın iki anahtarı var," dedim her bir kelimenin üzerine basarak. "Biri bende-"
Elini havaya kaldırıp anahtarı gösterdi. "Diğeri de bende." Gözlerim şaşkınlıkla açıldığında elindeki anahtarla bakışıyordum.
"Sen o anahtarı nasıl aldın?"
"İstedim,verdiler." Ciddi olamazdı değil mi? Hayır ciddiydi. Öfkeyle ayağa kalktım.
"Başkasının özeline saygı duymak zorundasın."
"Aynen." Kaşlarımı çattım. "Sen benimle dalga mı geçiyorsun?" "Belki?"
"Seni varya-" Adar bir anda ayağa kalkınca geriye doğru bir adım atmak zorunda kaldım.
"Seni dinliyorum küçük tilki."
"Küçük tilki derken?" güldüm sinir bozukluğuyla. "Kafan mı güzel senin?"
Kısa bir an için düşünceli bir ifade yerleştirdi yüzüne. "Nereden anladın sen onu?"
"Cidden, " derken sesim gereğinden fazla kısık çıkmıştı. Yüzünde öyle umursamaz bir ifade vardı ki aklıma ister istemez geçen hafta sonu Aras ile izlediğimiz seri katil filmi geliyordu.
Cidden..
Bıkkınlık dolu bir nefes verdim. "Seninle uğraşamam Karahan."
Piyanonun kapağını kapatıp hızlıca eşyalarımı çantama koydum ve ona döndüm.
"Bari çıkmadan kapıyı kilitle." Yanından geçtiğim sırada Adar bir anda kolumu tutarak beni durdurdu.
"Ne yapıyorsun ya?" Kolumu ondan kurtardım. "Gidiyorum ben."
"Bu saatte tek başına dışarıda olmamalısın." gözlerimin için bakıyordu. "Düşündüğünden daha tehlikeli olabilir."
Ve sonunda göz temasını bozan ben oldum. "Senin gibiler yüzünden mi?"
Bir suçlu gibi ellerini kaldırdı birden. "Seni takip eden bir sapık olmadığımı biliyorsun."
"Her halükarda sana ihtiyacım yok."
"Tabi," dedi. "Eminim öyledir." Birkaç saniye bakıştık.
"Yürüsene."
Adar'ın elindeki anahtarı almak için bir hamle yaptığımda aynı anda o da anlık bir refleksle anahtarı havaya kaldırmıştı.
Sanırım şuan onun göğsüne yapıştın. "Başlayacağım şimdi!" Hızla geriye çekildiğimde tam bir şey söyleyecekti ki işaret parmağımı yüzüne doğru kaldırarak onu susturdum. "Tek kelime etme."
Bu hareketime gülen Adar sınıftan çıktığında mecburen bende hemen arkasından sınıftan çıktım ve elimdeki anahtarla kapıyı kilitleyip ona döndüm.
"Gidelim tilki." Bana arkasını dönüp koridorda yürümeye başladığı sırada gözlerimi devirdim.
Onunla geleceğimi düşünmesi aptallıktı. Arkamı döndüğüm an sesini duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ GÜL
Teen Fiction"Mavi gül." Arkamı dönüp ona baktım. "Ne?" "Benim için ne olduğunu sormuştun ya. Sen benim için mavi gülsün. Buradasın,benimlesin ama aynı zamanda da imkansızsın. benim için imkansızsın." Kalbime bir ağırlık oturduğunda gözlerimi onun kahve gözlerin...