⤷
BÖLÜM DOKUZ,
BEDELLER.
....Bedeller.
Herkesin hayatına bir şekilde müdahale eden bedeller.Bedel ödemeniz için mutlaka büyük bir hata yapmanıza gerek yoktur bazen.
Çünkü sadece aşık olursunuz.
...
Midem çok kötü bulanıyordu."Hey," diyerek Adar'a döndüm. Gözleri yoldaydı. Yine de kısa bir an bana döndü.
"Ne oldu?"
"Buna katlanamam." Kaşlarını çattı birden. "Neye?"
Güldüm kendi kendime. "Daha bir tanesine katlanamıyorken neden senden iki tane gördüğümü bilmiyorum ama katlanamam ona göre." Adar'ın sesli bir nefes verdiğini duyduğumda güldüm.
"Ne var be? Komik görünüyor-"
"Hâlâ içtiğin şeyin etkisindesin,sus."
"Ya kusmadım mı ben?"
"Üzerime kustun,evet." Doğru. Bu yüzden Yunus ona kendi kıyafetlerinden vermişti ya.
"Salak! Sen zaten bu sene böyle oldun!"
"Nasıl oldum?" Sesi sabır diler gibiydi. Aynen. Gibiydi.
"Kaba ve pislik," dedim ve güldüm. "Eskiden çok kibardın bence."
"Yeter artık be kızım. sus."
"Sen sus. " ofladım kendi kendime. Bir dakika...burası neden böyle karanlıktı?
"O kadar uyu dedim sana. Bir kere de beni dinlesen-"
"Adar!"
"Yine ne var?"
"Ben göremiyorum! "
"Göremiyorsun."
Kafamı salladım. "Hı hı."
"Gözlerini açarsan göreceksin." Dediği gibi gözlerimi açtığımda kendimi tutamayıp gülmeye başladım.
"Ya ben bir an kör oldum sandım."
"Zaten öylesin," dediğinde kaşlarımı çattım. "Ne?" Araba durmuştu.
"Neden durdu bu şimdi?"
"Geldik," dedi kısaca. Ardından önce kendi emniyet kemerini çözdü. Sonra da benim emniyet kemerime uzandı.
Çikolata kokusu hoşuma gidiyordu. Derin bir nefes çektim içime.
"Ne yapıyorsun sen?" Güldüm.
"Çikolata kokuyorsun." Tekrar güldüm. "Bu hoşuma gidiyor." Adar emniyet kemerini açtığında kafasını kaldırıp bana baktı. Göz göze geldik o an.
"Ne?" Dedim gülerken. "Neye bakıyorsun sen öyle?" Gözlerim dudaklarına kayınca daha çok güldüm.
"Dudağının kenarı yara olmuş. Biri yumruk falan mı attı sana?"
"Seni ilgilendirmez."
Bir anlığına mide bulantım geri gelince elimle ağzımı kapattım.
"Umarım tekrardan üzerime kusmayı planlamıyorsundur."
"Umarım..."
Gözlerimi yorgunlukla kapattıktan bir dakika sonra araba kapısının kapanma sesini duydum.
Ardından benim oturduğum koltuğun kapısı açıldı.
"Yürüyebilir misin?" Zor da olsa gözlerimi açtım ve kafamı salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ GÜL
Novela Juvenil"Mavi gül." Arkamı dönüp ona baktım. "Ne?" "Benim için ne olduğunu sormuştun ya. Sen benim için mavi gülsün. Buradasın,benimlesin ama aynı zamanda da imkansızsın. benim için imkansızsın." Kalbime bir ağırlık oturduğunda gözlerimi onun kahve gözlerin...