162 17 31
                                    

Keyifli okumalar dilerim.

Arkamızı dönüp sınıfa doğru ilerledik.
Okulun geniş koridorlarında yürürken sınıfımızın karşısında kalan kapıya baktım.
Bora'nın sınıfı.

Duru'nun gözleri heyecanlı şekilde koridorda gezdirirken, Cenk'i aradığını biliyordum. Cenk fazlasıyla üşengeç biriydi. Bu yüzden, fiziğinin voleybol için elverişli olmasına rağmen oynamayı tercih etmiyordu.

"Cenk'i mi arıyorsun?" Bunu diyen ben değildim. Bora'larla takılan Aytun'du.
Duru bakışlarını kaçırdı. Aytun ile abisi yakın arkadaşlardı. Bu yüzden böyle davranıyordu.

"Ya ne alakası var. Niye o salağı arayayım ki."

Aytun, Duru'nun dediklerine güldüğünde, gözlerimle ona bakmaya devam ediyordum. Kısılan gözleri, kara irislerini perdeliyordu.

"Merak etme Aras'a söylemeyeceğim."

Ben hala onları izlerken Duru, Aytun'un koluna yavaşça vurup, "Söylemeyeceğini biliyorum. Ha! Bu arada bugün bizde toplanacakmışsınız. Abim öyle dedi."

Aytun, Duru'nun dediklerine kafa sallayıp saçlarını karıştırmıştı. Belli ki Duru'yu sinir etmeyi seviyordu çünkü saçlarına dokunulmasından hiç haz etmezdi.

"Bana öyle sinirli sinirli bakma komik duruyorsun."
Duru, Aytun'un söylediklerine karşın dilini çıkardı.

Aytun, tekrardan Duru'ya gülümsedi. Bakışlarını bana çevirdiğinde gülümsemesi hala yüzündeydi.

"Senden n'aber? Uzun zaman oldu konuşmayalı." Söylediklerine gülümserken, "İyi gibi. Gerçekten uzun zaman oldu. En son ne zaman konuşmuştuk?" Dedim.

Aytun'un, cevap verecekken kolundaki akıllı saatine durmadan bildirim geliyordu. Konuşmak için açtığı ağzını tekrardan kapayıp bileğindeki saate baktı.
Sonra da Duru'ya baktı.

"İşim çıktı abine söylersin gelemeyeceğimi."

Dedikten sonra Duru anlamazca yüzüne bakarken, "Ya da boşver ben haber veririm abine." Ve daha fazla bize bakmadan dönüp gitti.

Belli ki saate önemli bir mesaj bildirimi gelmişti yoksa bu kadar fevri davranmazdı. Aytun'u çok olmasa da tanıyordum. Duru'nun abisiyle çok yakın arkadaşlardı. Arada bir Duru'lara gittiğimde karşılaşıyorduk. Beraber PES atmışlığımız vardı.

Çok fazla konuştuğumuz söylenemezdi ama konuştuğumuzda da yeni tanıştığımız biriyle konuştuğumuz gibi konuşmazdık.

"Ne oldu ki? Hiç bu kadar apar topar gittiğini görmedim." Duru'nun dediklerine bilmem dercesine dudağımı büzdüm.

"Hassiktir! Cenk mi o? Yoksa gözlerim mi kör oldu?"

"Hayret sanrı gördüm demedin."

"Öyle demem için fazlasıyla şoka girmem lazım." Seslice güldü. Gerçekten de gelen kişi Cenkti.

"Sanırım gözlerin hala iyi görüyor." Biliyorum der gibi baktıktan sonra kolumdan tutup sınıfımıza çekiştirdi.

Hem Cenk'i görmek için iki saat gözleriyle efradı tarıyor hem de gördükten sonra köşe bucak kaçıyodu.

"Kızım neden girdik sınıfa?" Diye sorduğumda Duru sıramıza oturmuştu.

"Ne yapacaktım? Çocuğu izleyip gozlerimle bitirsemiydim? Geldi, gördüm ve gittim. Benim için yeterli."

"Sende haklısın tabi, bir şey diyemeyeceğim."

Duru önündeki defterini karalamaya devam ederken, ben de kafamı koluma yaslayıp gözlerimi kapattım. Etraftaki sesler uğultuya dönüşmeye başladıktan bir süre sonra kesildi ve uyumaya başladım.

Gözlerimi açtığımda sadece son bir dersimiz kalmıştı. Onda da çözemediğim sorularımı çözmeye ayırdım.

"Gerçekten çok hamlamışım. 8 saat okulda olmak bu kadar yormazdı beni. Artık Cenk'in bile bu okulda olması beni bağlamamaya başladı. Bitsin de defolup gidelim." Sırt üstü kendini yatağına fırlattı.

"Daha ikinci günden böyle diyorsan işin yaş cidden." Çalışma masasındaki pembe kalemi elimde ceviriken bir yandan da Duru'yla konuşuyordum.

Okuldan hemen sonra evlerine geçmiştik yarım saat içinde de evde olmam gerekiyordu. Babamı merak etmiştim.

"Valla okul çokta umrumda değil. Bir an önce bitsin de güzel sanatlara girip resim çizmeye başlayayım."
Duru hala uzandığı yatakta doğrulup oturmaya başladı.

"Okul bittikten sonra keşke öyle demeseydim. Demezsin umarım." Dediğimde Duru alayla bana baktı.

"Hayatta demem. Diyorum ki artık Cenk bile kurtarmıyor. Valla hayat enerjim tükeniyor şu okulda."

Duru'yla biraz daha çene çaldıktan sonra saatin 17.00 e gelmesiyle evime gitmem gerektiğini söyledim. Duru yataktan kalkıp beni geçirmek için kapıyı açtığında karşımda Aytun'u görmeyi beklemiyordum. Bugün gelemeyeceğini söylemişti.

"Hani gelmeyecektin?" Duru'nun bodoslama sorusuna şaşırmıştım. Ama aynı karşılığı Aytun'dan görmemiştim. Duru'nun ona böyle davranmasına muhtemelen alışıktı.

"İşim beklediğimden kısa sürdü. Hem sana hesap mı vereceğim."

Onlar atışmaya devam ederken telefonumun çalmasıyla babamın aradığını gördüm. Hızlıca Duru'ya sarıldım. Aytun'a da görüşürüz dedikten sonra telefonu açıp eve ilerledim.

"Tam da eve geliyordum." Babam nerde kaldığımı sorduğunda verdiğim cevap bu olmuştu.
Telefonu kapatıp eve girdim. Hiç vakit kaybetmeden babamın odasına girdikten sonra yatakta uzanmış babamın yanağından öptüm.

"Hoşgeldin demek yok mu?"

"Benim kızım hep hoş gelir. Asıl deneme gerek var mı?"

Dediğine gülümsediğimde, "Yokmuş." Cevabını vermiştim.

Babam odasında dinlenmeye devam ederken bende ona çorba hazırlamaya başlamıştım. Yemek yapmayı seviyordum. Hatta annemle çoğu zaman birlikte yemek yapardık.

Hazırladığım çorba kasesini tepsinin üzerine koyup merdivenlerden çıkmaya başladım. Kapalı kapıyı tıklatıp gel dediğini duyduktan sonra içeri daldım.

"Baak sana ne yaptım."

"Vayy benim minik kızıma bak sen."

Güldüğümde ki çoğu zaman babamla konuşurken yanaklarım ağrıyordu gülmekten.

"Ya baba minik falan değilim."

"Hayır öylesin." Ona sahte bıkkınlığımla bakarken çorbasını içmeye başlamıştı.

Onsuz okulun ne kadar sıkıcı geçtiğini gün içinde neler yaptığım hakkında konuşurken pantolonumun arka cebindeki telefonumun titrediğini hissettim.

Babamla vedalaşıp odasından çıktıktan sonra telefonu açtım. Bilinmeyenden bir mesaj!

Odama geçip yatağıma sırt üstü uzandım. En son ona görüldü atmıştım ve yine de bana yazmıştı. Ciğerlerime derin nefes çekip mesaj kutusuna girdim.

Bilinmeyen Numara: Neden yüzünü gördüğümde kalbim böyle yanıyor? (19.12)

Tek bir mesaj.

O beni seviyor ondan kalbi yanıyor.

Peki ben? neden bu mesajı okuduğumda nefesimi tuttum?


🩶

Bölümü beğendiyseniz oy ve yorum atmayı çok görmeyin:)

Yeni bölümde görüşmek üzere

Kendinize iyi bakın bebekler.






LAVİN | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin