-Aylin ve Hakan gergin bi şekilde eve girmişti. Aylin anahtarı ve ceketini sinirli bir şekilde vestiyere fırlattı ve yukarı çıktı. Hakan da peşinden sessiz bir şekilde merdivenleri çıktı. Sessizliği bozan Hakan oldu.
Hakan: konuşabilir miyiz artık?
Aylin: konuşacak bir şey yok.-Aylin tam odaya yönelmişken Hakan kolundan tutup Aylin'i durdurdu.
Hakan: Ebru geçmiş gitmiş bi mesele, senden sonra dağıldığım dönemde bir kaç gün takıldık sadece. Kız yıllar sonra aradı yardım istedi ben de yardım ettim o kadar neden bu kadar büyüttün ki anlamadım.
-Hakan bunları söylerken Aylin'in arkası dönüktür derin bir nefes alır ve Hakan'a döner.
Aylin: Gerçekten konuşmak mı istiyorsun? Her şeyi...
-Aylin son kelimesini imalı bir şekilde bastırarak söylemişti.
Hakan: Evet Aylin, konuşalım güzelim böyle anlamadan dinlemeden yargısız infaz yapıyorsun.
-Aylin sessizliğini korur.
Hakan: Sen gittikten sonra yaptığım bir hataydı Ebru, çok yalnızdım ve...-Aylin Hakan cümlesini bitirmeden kahkaha atmaya başlar.
Hakan ne olduğunu anlamaz şaşkınca Aylin'in suratına bakıyordur.Aylin: Yalnızdın öyle mi?
yalnızdın demek...
Tek yalnız kalan sendin çünkü di mi Hakan?
Hakan: Ne demek istiyorsun?
-Aylin birden bağırır.
Aylin: Ben de yalnızdım Hakan...
hem de senin olduğu gibi benim yanımda ekip, aile, arkadaş hiç kimse yoktu.
-Aylin birden sessizleşir, gözleri dolmuştur. Sesi titremeye başlar.
Aylin: Tamam sana bunları söylemeye hakkım yok belki biliyorum, ben gittim, çünkü ben bıraktım.
Ne demişler; "gidenin dostu olmuyormuş",
senin hayatına benden sonra girenlerle ilgili hesap sorma hakkım da yok onu da biliyorum, çünkü ben dedim sana "hayatına devam et" diye o lanet mektupta.
-Hakan dona kalmış sadece Aylin'i dinliyordu.
Aylin: Ben sadece seni bırakıp gitmedim Hakan, ben arkamda bir hayat bıraktım... hayatımı...
Hayat benden çok şey aldı Hakan.
Benim annem babam yoktu, babam zaten varken de yoktu. Bi ailenin parçası olmak, evlat olmak nedir? bilemedim ben doğduğum evde. Sonra Rıza baba çıktı geldi... o annesinin soğumuş bedeninin yanında uzanan kızı ayağa kaldırdı ve ona "ailen biziz" dedi. O gün annemle beraber çocukluğumu toprağın altına gömüp ekibe sarıldım ben. Ne yaşadıysam onların yanında, onların kanatları altında...
-Aylin bunları söylerken gözyaşlarını tutamıyordu. Hakanın da gözleri dolmuştu.
Hakan:Aylin...
Aylin:Sonra sen geldin... bi bomba gibi düştün hayatıma. Sana aşık oldum ve ben bu duyguyla ne yapacağımı bilemedim. o kadar yabancıydı ki bu duygu bana; biriyle bi hayatı paylaşmak, yol arkadaşı olmak ben bunları bilmiyordum. Sen öğrettin bunları bana sevgilim. Sonra o kadar mutlu olduk ki ben bu mutluluğa minik birisi daha tanıklık etsin istedim sadece...
-Hakan da ağlamaya başlamıştır. Aylin'e sarılmak ister ama Aylin onu durdurup konuşmasına devam eder
Aylin: Ama olmadı koruyamadım onu, o da yetmedi bir daha anne olamayacağımı öğrendim.
Sonra cihan... der ve yutkunur.
Hayat benden o kadar çok şey aldı ki Hakan, benim elimde kocaman bir hayal kırıklığı ve içimde yeri dolmayacak bir boşluk kaldı. Ve ben kucağıma bırakılmış bu kocaman boşlukla nasıl başa çıkacağımı bilemedim.
Hakan: Birlikte başa çıkabilirdik, bana tutunabilirdin.
Aylin:Belki de, ama ben öylesini bilmiyorum ki... hayatım boyunca bütün zorlukları tek başıma aştım ben, aşmak zorunda kaldım. Ne sırtımı yaslayabileceğin bir babam vardı ne de dizine yatırıp saçlarımı okşayan bir annem...
-Aylin gözyaşlarını silip konuşmasına devam eder.
Aylin:Ben içimdeki acıyla nasıl başa çıkacağımı bilemedim Hakan, gittikçe hırçınlaştım, seni de o acının içinde boğmaktan korktum.
Sana sığınmayı değil senle arama duvar örmeyi seçtim. Belki de seni kendimden bu şekilde korurum sandım bilmiyorum.
Hakan:Ve sen de kaçmayı seçtin; acılarından, hayatından, bu şehirden... benden.
Aylin: Evet, sen mutlu ol diye
-Hakan bağırmaya başlar
Hakan: Benim sensiz nasıl mutlu olacağımı düşündün gerizekalı!
Aylin: Ben mutlu mutlu muydum peki gittiğimde ha? Ben bebeğimi, cihanı, ailemi...seni kaybetmiştim. Tutunacak bi dalım yoktu, kimsem yoktu, yapayalnızdım.
Hakan: Tek kaybeden sensin di mi? Bu saydıklarının hepsi benim de kayıplarım.
Aylin: Hayır Hakan, senin burda hayatın olduğu yerinde duruyordu. benim kimsem yoktu yanımda İzmir'e gittiğimde.
Hakan:(sessizce) sensiz hayatım...
-Hakan derin bi nefes alır ve cümlesine devam eder.
Hakan: Evet benim yanımda bir sürü insan vardı belki ama
"sen yoktun Aylin" Bu şehir, bu
insanlar çok mu umrumdaydı sanki? senin olmadığın yerde benim ne işim var Aylin? Sen gittin ben bi cesetten farksız kaldım burda.
Aylin:Ben de izmire ilk gittiğimde bi enkazdan farksızdım. Aylarca uyuyamadım biliyorum musun? Uyuduğumda da hep ağlayarak uyanıyordum. Rüyamda sürekli bebeğimi kaybettiğim anı görüyordum, seni görüyordum... Sen başıma gelmişsin "geçti bitanem, kötü bi kabus gördün" deyip saçımı okşuyorsun. Sonra uyanıyorum yine o soğuk yatakta tek başımayım.
-Son cümleyi ağlamaktan zor söylemiştir Aylin, Hakan dayanamaz ve Aylin'e sımsıkı sarılır. Aylin karşılık vermeden sadece Hakan'ın omzunda ağlıyordur.
Aylin: Sen benim rüyama gelme diye ben uyumadım biliyor musun?
-Hakan Aylin'in saçlarını öper.
Hakan: Özür dilerim sevgilim, çok özür dilerim, çok özür dilerim...
-Aylin Hakan'dan ayrılır, gözyaşlarını siler ve konuşmasına devam eder.
Aylin: Baktım ben bunları tek başıma aşamıyacağım terapiye başladım. Kendimi iyileştirmeye, yaralarımı sarmaya başladım. 2 yılımı aldı kendimi toparlamak ama başardım. Kendimle barıştım, yaralarımı sardım... bi yara hariç...
-Hakan soran gözlerle bakar.
Aylin:Sensizlik... onun tek bir ilacı vardı ve o ilaç da benden çok uzaktaydı.
-Hakan buruk bir şekilde gülümser.
Aylin: Dönmeye karar verdim sonra, bu şehire, sana dönecektim. Uçak biletimi bile almıştım biliyor musun?
Hakan: Nasıl yani, ne zaman?
Aylin: 2 yıl önce
Hakan: Neden vazgeçtin peki?
Aylin: Ögrendim ki meğer hayat benim bıraktığım yerde durmuyormuş... Sana sürpriz yapacaktım, ama asıl sürpriz bana oldu...
-Derin bir nefes alır ve konuşmaya devam eder.
Aylin: Önce bizimkileri arayayım dedim haber vereyim. Kimi aradım biliyor musun?
Hakan: Kimi?
-der çekinerek
Aylin: Bahar'ı aradım. Açmadı biliyor musun?
-Hakan kafasını önüne eğer bir şey demez, Aylin gittikçe yükseliyordu.
Aylin: Ben de acaba "ARKADAŞIMA" bir şey mi oldu? diye meraklandım, dedim Selin'i arayayım.
Selin utana sıkıla anlattı telefonda, ama siz hiç utanmamışsınız.
Hakan:Aylin bi dinle önce...
-Aylin Hakan'ın sözünü keser
Aylin: Hani bana "çok kişi geldi. isim isim, tarih tarih anlatıyım mı sana?" demiştin hatırlıyor musun?
-Hakan sadece başını sallamakla yetinir.
Aylin: Çok merak ediyorum Bahar'a sıra gelince ne diyecektin?
"teselliyi en yakın arkadaşının kollarında buldum" mu?
-Hakan Aylin'in son cümlesiyle sinirlenir ve Aylin'e yaklaşıp kolunu tutar.
Hakan: Ben onun kollarındayken ne diye sayıkladım peki ondan haberin var mı?
Aylin: Duymak istemiyorum.
Hakan: Hayır efendim duyacaksın, ben senin adını sayıkladım onun yanındayken. "Gitme Aylin" dedim ona. benim aklımda, ruhumda, kalbimde sen vardın çünkü hep...
-Aylin bir şey demeden sadece Hakan'a bakıyordur.
Hakan: Senden sonra çok kişi geldi gitti evet, Allah kahretsin en yanlışı da oydu. Ne desen haklısın. Ama dediğim gibi geldi gitti hepsi.
-Hakan Aylin'in elini alır kalbinin üstüne koyar, Aylin dolu gözlerle Hakan'a bakıyordur.
Hakan: Bi tek sen... sen gitmedin burdan. Sen bu şehirden, evimizden, bizden gittin ama burdan hiçbir zaman gitmedin Aylin.
-Aylin gözünden bi damla yaş akar ve konuşmaya devam eder.
Aylin: Biliyorum...
-Hakan bir şey demeden Aylin'e bakıyordur.
Aylin: Nerden biliyorsun diye sormayacak mısın? Sorsana hadi...
-Hakan aklına gelen şeyle hafif gülümser.
Hakan: İyi tamam sordum say. Ne?
-Bu sefer Aylin Hakan'ın elini alır, kendi kalbinin üstüne koyar.
Aylin: Kendimden biliyorum, sen de burdan gitmedin çünkü hiç... gittiğim her yerde, izlediğim her filmde, dinlediğim her şarkıda senin için attı bu kalp. Senden kaçtığımı sandım ama sen benim içimdeyken ben senden ne kadar uzağa gidebilirdim ki? Bak yine döndüm dolaştım sana geldim.
-Hakan gülümser ve önce gözyaşını öper Aylin'in, sonra alnını, en sonda dudağına bir öpücük kondurup geri çekilir ve konuşmaya devam eder.
Hakan: 4 yıl gecikmeli bi geliş oldu ama...
-Aylin kollarını yavaşça Hakan'ın boynuna dolar.
Aylin: Evet yıllar, yollar ve bazı gereksiz insanlar girdi araya.
Çok hasret kaldık birbirimize, benim bir dakika daha hasret çekmeye tahammülüm kalmadı.
-Bunları söylerken bakışlarını Hakan'ın dudaklarına indirir.
Hakan: Benim de...
-der ve Aylin'i öpmeye başlar, Aylin de hemen karşılık verir ve bir süre sonra Aylin geri çekilir ve Hakan'ın kulağına yaklaşır ve fısıldar.
Aylin: Geçmişin bütün acılarını bu gece silebilir misin ruhumdan?
-Aylin kafasını geri çeker ve Hakan'a bir nefes kadar yakındır şimdi.
Hakan: Bunlar çok derin mevzular komiserim, tek bir gecenin yeteceğini sanmıyorum.
-Aylin minik bir kahkaha atar.
Aylin: Ee tabiki üstünden tekrar tekrar geçmek gerekir ama bir yerden de başlamak lazım.
-der ve Hakan'ın dudaklarına yapışır. Hakan dudaklarını ayırmadan Aylin'i geri geri iterek yatak odasına götürür ve beraber yatağa uzanırlar......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayhak Evreni
Fanfiction"...Onlar bilmiyor, kimse bilmiyor.. Beni bu şehirden bir tek sen kovabilirsin!" "Sanki bu şehir çok umrumda... Senin olmadığın yerde benim ne işim var?"