-Aylin gözlerini açtığında depodadır. Hareket etmek istediğinde bir şeyin ona engel olduğunu farkeder, demir bir tel örgüye bağlanmıştır. Nerde olduğunu anlamaya çalışırken kafasında keskin bir acı hisseder.
Aylin: Ahh... Nerdeyim ben?
-Aylin ne olduğunu anlamaya çalışırken deponun kapısı açılır ve içeri bir adam girer.
Aylin kafasına aldığı darbeden dolayı adamı tam net göremiyordur, görebilmek için gözlerini kısar.
Aylin: (bağırarak) Kimsin sen?
-Adam gittikçe yaklaşmıştır, Aylin artık adamın yüzünü seçebiliyordur.
Aylin: Sen...
Şadi: Sen de amma dayanıksız çıktın be komiser, alt tarafı kafana demir çubukla vurduk hemen bayıldın.
Aylin: Şerefsiz
-İpten kurtulmak için kendini öne atarak hamle yapar ama yaptığı ani hareket canını yakar.
Aylin: (acıyla) Ahhh...
-Adam kahkaha atar
Şadi: Güzel olduğun kadar aptalsın ha komiser? Hem koskoca depoya tek başına giriyorsun hem de böyle saçma sapan hareketler yapıyorsun.
-Aylin'e biraz daha yaklaşır, Aylin adama tiksinerek bakıyordur.
Şadi: Oysa bütün planımı bozmasaydın seninle daha eğlenceli vakit geçirebilirdik.(sırıtır)
Aylin: Sakın yaklaşma bana
-Adam gittikçe Aylin'e yaklaştığı sırada Aylin suratını ekşitir ve gözünü kapar. Tam o esnada deponun kapısı sert bir şekilde açılır ve hemen ardından bi el silah sesi duyulur.
Aylin yavaşça gözlerini açtığında önce yerde yatan Şadi'ye bakar ve sesin geldiği yöne baktığında elinde silahla Hakan'ı görür.
Aylin: Hakan
-Hakan hemen koşarak Aylin'in yanına gelir. Aylin'in yüzünü avuçlarının arasına alır.
Hakan: Aylin... Geldim canım geldim.
-Hızlı hızlı konuşurken bir yandan da Aylin'in ellerini çözmeye çalışıyordur.
Aylin: Biliyordum, beni kurtaracağını biliyordum.
-Hakan, Aylin'i iplerden kurtardıktan sonra sımsıkı sarılır. Aylin de gözünü sımsıkı kapatarak başını Hakan'ın omzuna gömer.
Hakan: Ben seni bırakır mıyım hiç?
-Bir çift silah sesi duyulur. Aylin refleksle Hakan'a daha sıkı sarılır, yavaşça gözlerini açar ve Hakan'ın omzuna gömdüğü kafasını kaldırıp karşıya bakar. Elindeki silahı onlara doğrultmuş Şadi'yi görür.
Yavaşça Hakan'dan ayrılır. Hakan'ın yüzüne bakar ve daha sonra yavaşça bakışlarını ellerine indirir. Gördüğü manzarayla dehşete kapılır. Elleri kan içindedir, HAKAN'IN KANI....
-Bakışlarını tekrar Hakan'a çıkartır.
Aylin: Hakan...
-Hakan'ın ağzının kenarından kan sızıyordur ve ayakta zor duruyordur, Aylin'e tutunup konuşmaya çalışır.
Hakan: Ben...(öksürür) Ben seni bırakır mıyım hiç?
-Cümlesini bitirir bitirmez yere yığılır, Aylin de onla beraber yere çöker.
Aylin: Hayır Hakan hayır... olmaz olmaz... bırakamazsın, bi daha olmaz... bir kere daha sensiz olmaz!
-Dışarıda çok kuvvetli yağmur yağıyordur ve şimsek çakıyordur.
Aylin: (ağlayarak) Bak dışarıda nasıl şimsek çakıyor. Ben çok korkarım biliyorsun. Hadi kalk yine dizine yatır sakinleştir beni.
-Hakan Aylin'in dizinde yatarken hafifçe gülümser ve gözleri kapanır.
Aylin: (bağırır) HAKANNNNNNNN...
-Birden çakan şimşekle Aylin bağırarak uyanır.
Aylin: HAKANNNN
-Hakan da Aylin'in sesiyle sıçrayarak uyanır.
Hakan: Canım...
-Aylin Hakan'a döner ve ona sımsıkı sarılır, hıçkırarak ağlıyordur.
Hakan: Yine mi kabus?
Aylin: Bitmeyecek... kurtulamıyacağım bu kabuslardan
-Hakan Aylin'in saçlarını okşar.
Hakan: Tamam canım geçti, kötü bir rüyaydı sadece.
-Aylin Hakan'a sımsıkı sarılmış sadece ağlıyordur.
Hakan: Aylin bak bana canım
-Aylin'i yavaşça kendinden ayırır, gözgöze gelmelerini sağlar. Yüzünü avuçlarının arasına alır.
Hakan: Bak ben yanındayım, korkma!...
-Aylinin saçlarını geriye atar.
Hakan: Ben seni bırakır mıyım hiç?
-Aylin ürkek gözlerle Hakan'a bakıyordur.
Aylin: Rüyamda da aynı bu cümleyi kuruyordun... Sonra da....
-Tekrar ağlamaya başlar.
Hakan: Ne gördün, anlatmak ister misin?
-Aylin hatırladığı kabusla gözlerini kapatıp kafasını sağa sola sallayarak konuşmaya başlar.
Aylin: Çok kötüydü Hakan, çok kötü...
-Hakan Aylin'in gözyaşlarını siler.
Aylin: Sen... Sen vuruluyordun
-Hakan Aylin'i kendine çekip sarılır, bir süre konuşmadan öylece dururlar. Aylin kollarını Hakan'dan çekmeden kafasını geri çeker ve göz göze gelip konuşmaya başlar.
Aylin: Ben çok korktum Hakan, ben... ben sandım ki...
Hakan: Ne sandın Aylin?... Öldüm mü sandın?
-Bunu söylerken o kadar net ve ciddi çıkmıştı ki sesi... Aylin'in kaşları çatılır, sorgulayıcı bakışlarla Hakan'a bakar. Hakan ifadesiz bir suratla Aylin'e bakıyordur. Hâlâ Hakan'ın sırtında olan ellerinde bi sıcaklık hissetmeye başlar Aylin, geri çekip ellerine baktığında avuçlarının kan içinde olduğunu görür. Önce eline daha sonra da Hakan'a bakar.
-Hakan buz gibi sesiyle tekrarlar;
Hakan: Ne sandın Aylin?...Öldüm mü sandın?
-Aylin korku dolu gözlerle Hakan'a bakarken bi an gözü arkadaki aynaya takılır. Tam o esnada çakan şimşekle oda aydınlanır ve Hakan'ın sırtındaki kurşun izlerini görür. Bembeyaz tişörtü kan içinde kalmıştır. Yavaşça bakışlarını Hakan'a çevirir.
Aylin: (korkuyla) Hakan?
-Hakan'ın yüzünü dışarıda ardı ardına çakan şimşeklerin ışığı aydınlatıyordur. Buz gibi sesiyle bir kez daha tekrar eder;
Hakan: Ne sandın Aylin?...Öldüm mü sandın?...
-Aylin gözlerini kapatır ve başını iki elinin arasına alıp kafasını sağa sola sallamaya başlar.
Aylin:Hayır...hayır...hayır...
-Hakan Aylin'in kollarından tutup sarsmaya başlar.
Hakan:Cevap versene Aylin!... (sesi gittikçe derinden gelmeye başlar) Aylin, Aylin, AYLİNNNN......
-Birden çakan şimşekle sıçrayarak uyanır Aylin, başında duran Hakan'a bakar.
Hakan: Hele şükür be yavrum. İki saattir sesleniyorum, sarsıyorum uyanmıyorsun.
-Aylin dona kalmış bir şekilde Hakan'a bakıyordur. Korkarak ellerine bakar, bir şey yoktur.
Hakan: İyi misin sen? Sayıklıyordun, kabus mu gördün yine?
-Aylin hızlı bir şekilde yattığı yerden doğrulur ve Hakan'a sımsıkı sarılır.
Hakan: Şşşşş tamam... tamam geçti ben burdayım bak.
-Aylin Hakan'dan ayrılır, Hakan'ın yüzüne dokunmaya başlar.
Aylin: Burda mısın gerçekten?
-O sırada bir şimşek daha çakar, Aylin korkarak Hakan'ın arkasındaki aynaya bakar. Sırtında kan yoktur. Gözlerini kapatır ve derin bi oh çeker.
Hakan: Ne gördün canım?
Aylin: Çok kötüydü gerçek gibiydi, ben sandım ki...
Hakan: Ne sandın Aylin?
-Aylin duyduğu cümleyle beyninden vurulmuşa döner... rüyasında defalarca duyduğu o lanet cümle...
Eliyle kulaklarını kapatır.
Aylin: Hayır sus, sus
Hakan: (şaşkın) Aylin?
-Aylin Hakan'ı duymak istemiyordur, cümlenin devamını söylemesinden korkuyordur.
Hakan: Aylin bana bak, AYLİN
-Hakan Aylin'e sesini duyaramayacığını anladığında onu kolundan sertçe tutup kendine bakmasını sağlar. Aylin gözlerini yavaşça açar.
Aylin: Hakan...
Hakan: Burdayım sevgilim
Aylin: (ağlamaklı sesle) Gitme Hakan... sakın beni bırakıp gitme!
-Hakan Aylin'i kendine çekip sımsıkı sarılır.
Hakan: Ben seni ne zaman bıraktım Aylin?
Aylin: Bırakmadın... Ama rüyalarımda da bırakma bundan sonra
-Hakan Aylin'den ayrılır ve yüzünü avuçlarının arasına alır.
Ortamı yumuşatmaya çalışarak;
Hakan: Sonra sıkıldım demek yok ama
-Aylin hala rüyanın etkisindedir, Hakanın gerçek olduğuna inanamıyordur. Hakan Aylin'in inanmaz bakışlarını farkeder
ve Aylin'i kendine çekip dudaklarını birbirine bastırır. Aylin karşılık vermez, bir süre öyle kalıp ayrıldıktan sonra alnını alnına dayar.
Hakan: Şimdi inandın mı gerçek olduğuma?
-Aylin evet anlamında kafasını sallar. Bir süre sessizce Hakan'a bakar ve elini yanağına koyar.
Aylin: Ama nolur, bir daha rüyamda bile olsa beni yokluğunla sınama...
Hakan: (gülerek) Rüyalarda bile benden kaçışın yok diyorsun yani
Aylin: (güler) Şikayetçi olduğunu bilmiyordum.
Hakan: Asla... hem rüyalarda da birlikte olmak fena fikir değil, ayrı kaldığımız 4 yılı telafi etmiş oluruz bu şekilde. Hatta bir yerde okumuştum, araştırmalara göre birbirlerine sımsıkı sarılarak uyuyan insanların aynı rüyayı görme olasılığı çok yüksekmiş.
Aylin: (gülerek) Bak sennn!
Hakan: Denemeden bilemeyiz.
-Yatağa uzanır ve kolunu yana açar, Aylin gülümser ve Hakan'ın göğsündeki yerini alır. Bir süre öylece kalırlar. Sessizliği bozan Aylin olur.
Aylin: Hakan
Hakan: (gözleri kapalı) Hı?
Aylin: Uyudun mu?
Hakan: Hı hı...
Aylin: (gülerek) Benimle de rüyanda konuşuyorsun o zaman
Hakan: Seninle rüyalarda buluşuyordum işte yavrum sen de uyuyup beni görsene
-Aylin gördüğü rüyayı hatırlar.
Aylin: (hüzünlü bir sesle) Sen bir süre benim rüyama girmesen daha iyi olur Hakan...
-Hakan anlayıp Aylin'i saçlarından öper.
-Aylin parmaklarıyla Hakan'ın göğsüne daireler çizerek konuşmaya devam eder;
Aylin: Eee... ne görüyordun rüyanda?
Hakan: Böyle senle eve geliyoruz
Aylin: (merakla) Sonra?
Hakan: Sonra yukarı çıkıyoruz.
-Aylin daha da meraklanır ve kafasını kaldırıp Hakan'ın suratına bakar.
Hakan: Sonra yatak odasına geçiyoruz
Aylin: (cilveli) Eeee?
-Hakan Aylin'in çenesini tutup yukarı kaldırır ve bakışlarını Aylin'in dudaklarına indirir.
Hakan: Sonra da....
-Aylin'i öpmeye başlar. Öpüşmeleri giderek derinleşirken, Aylin'in hırkasını omzundan aşağı çeker ve Aylin'in üstündeki yerini alır...........
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayhak Evreni
Fanfiction"...Onlar bilmiyor, kimse bilmiyor.. Beni bu şehirden bir tek sen kovabilirsin!" "Sanki bu şehir çok umrumda... Senin olmadığın yerde benim ne işim var?"