-Yemekten sonra Kaan oyuncaklarıyla oynarken Hakan'la Aylin de çaylarını içip sohbet ediyorlardır.
Hakan: Bu kadın cidden psikopat ya oğlumu kaçırmak için kurduğu planlara bak. Kendini dövdürtmüş bir de ruh hastası.
Aylin: Hakan sakin ol artık. Sonuçta o senin çocuğunun annesi, yani biz bu kadınla ömür boyu karşı karşıya gelicez. O yüzden ortak bir çözüm yolu bulmamız lazım.
Hakan: Aylin nasıl başarıyorsun bunu?
Aylin: (anlamaz) Neyi?
Hakan: Bu kadar sağduyulu olmayı diyorum. Nasıl başarıyorsun?
Aylin: (şaşırır) Böyle mi düşünüyor gerçekten?
Hakan: Tabiki de. Baksana bu kaçırılma olayında ben öfkeden kendimi kaybedip ne yapacağımı bilemezken, sen bana güç verdin. Yanımda dimdik durdun.-Aylin Hakan'ın elini tutar.
Aylin: Ve elimden geldiğince durmaya da devam edicem.
-Hakan da elini Aylin'in elinin üstüne koyar.
Hakan: İyi ki varsın Aylin.
Aylin: Sen de iyi ki varsın sevgilim.-Hakan Aylin'i kendine çeker ve sımsıkı sarılır.
Hakan: Sonsuza kadar böyle durabilirim.
-Bir süre öyle kaldıktan sonra sarılmalarını, Kaan'ın elindeki telsizi yere atmasıyla birlikte çıkan ses böler ve ayrılırlar.
Aylin: (güler) Ya da küçük bey izin verdiği kadar. Babasını mı benden mi kıskandı acaba?
Hakan: Yok canım bence böyle güzel bir kadına sarıldığım için seni benden kıskanmıştır.-Hakan ayağa kalkar ve Kaan'ı kucağına alır.
Hakan: Bana bak Kaan efendi! Eğer şimdiden böyle aramıza gireceksen olmaz.
Aylin: (güler) Hakan napıyorsun?
Hakan: Oğlumla anlaşma yapıyoruz. (Kaan'a döner) Di mi oğlum?-Aylin minik bir kahkaha atar.
Aylin: Delirdin iyice, çocuktan betersin valla.
-Hakan kucağındaki Kaan'ı öper ve bir süre hayranlıkla izler. Aylin de gülümseyerek onları izliyordur.
Hakan: Hâlâ inanamıyorum Aylin ya, rüya gibi geliyor. Babalık ne güzel bir duyguymuş. İlk defa böyle hissediyorum.
-Aylin'in yüzündeki gülümseme yavaşça silinir ve eli istemsizce karnına gider.
Aylin: (sessizce) İlk defa...
"-Ben baba oluyorum, baba oluyorum..."
" -Nasıl ama, sesi var mıymış benim çocuğumun?"
"-Düşünsene üçümüz pikniğe gitmişiz, yavrumuz bisikletiyle geziniyor. Çok tatlı ya.
+Çok tatlı canım, çok tatlı."
...
Hakan: Aylin.-Aylin Hakan'ın sesiyle daldığı düşüncelerden çıkar.
Hakan: Noldu? Daldın gittin.
Aylin: İyiyim canım, sana babalık ne kadar yakıştı onu düşünüyordum.
Hakan: Gerçekten mi, yakıştı mı cidden?
Aylin: Tabiki de baksana sana da alışıyor yavaş yavaş, kucağındayken ağlamıyor artık.-Hakan kucağındaki Kaan'ın yanağını sıkar.
Hakan: Ee usludur benim oğlum, babasını üzmez...
-Hakan bir süre kucağındaki Kaan'ı izler, Aylin de onları.
Hakan: Herkes anlatırdı da inanmazdım, cidden bambaşka bir şeymiş... İnsanın kendi canından, kendi kanından bir çocuğu olması ne demek bilemezsin Aylin.
-Hakan'ın ağzından öylesine çıkan bu söz Aylin'in kalbinde deprem etkisi yaratmıştır. Hakan ise ne dediğini farkında bile değildir. Sadece Kaan'ı izliyordur ve az önce kurduğu cümleyle paramparça olan Aylin'i görmez.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayhak Evreni
Fanfiction"...Onlar bilmiyor, kimse bilmiyor.. Beni bu şehirden bir tek sen kovabilirsin!" "Sanki bu şehir çok umrumda... Senin olmadığın yerde benim ne işim var?"