-Aylin'le Hakan'ın arasındaki İzmir gerilimi gün geçtikçe artmaya devam ederken Hakan'ın Aylin'den habersiz Rıza babayla tayin işini konuşması bardağı taşıran son damla olmuştur. İkili akşam olunca konuşmak için Gazi kafeye gelmişlerdir.
Hakan: Bugün Rıza babayla tayin işini konuştum.
Aylin: Biliyorum.
Hakan: Eee bir şey demeyecek misin?
Aylin: Ne diyim Hakan?
Hakan: Bilmem... Gitme diyebilirsin mesela, gidersen özlerim falan.-Aylin derin bir nefes alır ve oturduğu yerde doğrulur.
Aylin: Yıllar önce boşanma duruşmamızı beklerken bana bir şey söylemiştin hatırlıyor musun?
Ağustos-2019
-Aylin'le Hakan mahkeme salonunun önünde yanyana oturmuş boşanma duruşmalarının saatini bekliyorlardır.
Birbirlerini 2 aydır ilk defa bugün gören iki aşık, içlerinde bin tane duygu olmasına rağmen hiçbir şey söylemeden sessizce oturuyorlardır. Bir süre sonra bu dayanılmaz sessizliği bozan Hakan olur.Hakan: Uzun zaman oldu.
Aylin: (burukça gülümser) Evet uzun zaman oldu.-İkisi de konuşurken birbirlerine değil önlerine bakıyorlardır.
Aylin: Nasılsın?
Hakan: (imalı) Mahkeme celbini yollamak dışında benimle iletişime geçseydin bilirdin nasıl olduğumu...
Ama çok merak ediyorsan söyliyim; Şu an içinde bulunduğumuz durumda nasıl olunabilirse öyleyim. İlk defa boşanmıyoruz sonuçta.
Aylin: Bu kadar mı?
Hakan: Ne dememi bekliyorsun Aylin? Çok kötüyüm, beni bırakma, bitmesin falan dememi mi?
Aylin: Bilmem...-Hakan kafasını çevirip Aylin'in gözlerinin içine bakar.
Hakan: Desem nolucak ki? Benim gitme dememle kalsan nolucak? Sen benden o mektubu bıraktığın gün gittin zaten Aylin. Bugünkü ayrılığımız sadece prosedür...
.....
Aylin: O gün dediğin gibi; sen benden gitmeye niyetlenmişsin bir kere, bu tayin işi sadece prosedür!-Aylin hızla oturduğu yerden kalkar.
Aylin: Ben o şehirde sensiz mutluluğu bulamadım, umarım sen bulursun.
-Aylin giderken Hakan da ayaklanır ve Aylin'in arkasından seslenir.
Hakan: Aylin!
-Aylin Hakan'ın seslenişine aldırış etmeden az ileriye park ettiği arabasına biner ve gaziden ayrılır.
-Hakan az önce kalktığı sandalyeye geri oturur ve kafasını ellerinin arasına alıp sıkıntılı bir nefes verir......
-Bir süre sonra az önceki tartışmalarına şahit olan Selin ve Mesut Hakan'ın yanına gelip otururlar.Mesut: Hayırdır oğlum?
-Hakan derin bir nefes alır ve anlatmaya başlar.
Hakan: Abi ben bugün Rıza babayla konuştum, İzmir'e tayinimi istedim.
Selin: Baya baya ciddiye bindi o iş yani.
Hakan: (başını sallar) Hı hı.
Mesut: Oğlum nedir sizdeki bu İzmir sevdası ya? Önce Aylin, şimdi sen...
Hakan: (burukça gülümser) Aramıza hep aynı şehir giriyor di mi?
Selin: Sen baya baya Aylin'i bırakıp gideceksin yani.
Hakan: Ben ona sordum. "Sen de gel benimle" dedim. O istemedi.
Mesut: Sen de "gelmezsen gelme, ben yine de giderim" dedin yani.
Hakan: Yok abi öyle değil de...-Mesut elini Hakan'ın omzuna koyar.
Mesut: Yıllar önce sana bi uyarıda bulunmuştuk hatırlıyor musun Hakan?... "Bizden kız alması zordur" dedik, "aldın mı mutlu edeceksin" dedik, "edemeyeceksen hiç böyle bir şeye niyet etmeyeceksin" dedik.
-Mesut Hakan'ın omzundaki elini gittikçe daha da sıkmaya başlar.
Hakan: (korkarak) Ha- hatırlıyorum abi.
Mesut: Ee o zaman niye ben Aylin'in yüzünü hiç gülerken görmüyorum Hakan?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayhak Evreni
Fanfiction"...Onlar bilmiyor, kimse bilmiyor.. Beni bu şehirden bir tek sen kovabilirsin!" "Sanki bu şehir çok umrumda... Senin olmadığın yerde benim ne işim var?"