ölüm bile susuyor

222 9 8
                                    

"Hayali sezon finali senaryosudur."

"Düşünsene birini son kez görüyorsun ve son kez gördüğünü biliyorsun..."

-Günler geçiyor ve Aylin'le Hakan Kaan'a, Kaan da onlara alışıyordur. Aylin'in kaygıları gitmiş ve artık resmin neresinde duracağını biliyordur.

-Aylin, Hakan ve Kaan birlikte kahvaltı yapıyorlardır.

Hakan: Hadi oğlum aç ağzını. (Kaan kafasını çevirir) Yok yemiyor.

-Aylin o sırada ekmeğe bal sürüp Kaan'a uzatır.

Aylin: Al bakalım küçük adam.

-Kaan ekmeği alır ve yemeye başlar. Hakan şaşkın gözlerle Kaan'ı izliyordur.

Hakan: Ama aşk olsun Kaan, benim burda iki saattir yapmadığım şaklabanlık kalmadı oğlum.
Aylin: Tekniğin yanlış canım, tekniğin.
Hakan: Valla bunun teknikle alakası yok. Baksana küçük bey senden gözlerini alamıyor, sen de bundan faydalanıyorsun hepsi bu.
Aylin: (gururlu) Ee erkeklerin üstünde böyle bir etkim olduğu doğrudur.
Hakan: (iç geçirir) Ona ne şüphe.

-Hakan Aylin'e dalmışken çalan kapıyla kendine gelir.

Aylin: Allah Allah kim ki bu sabah sabah?
Hakan: Sen Kaan'la kal ben bakarım.
Aylin: Tamam canım

-Hakan aşağı iner. Aylin de Kaan'a yemek yedirmeye devam eder.

Aylin: Hadi bakalım şu sütünü de iç. (Kaan sütü içer) Aferin sana.

...
Hakan kapıyı açtığında karşısında gördüğü kişiyle sıkıntılı bir nefes verir.

Hakan: Yine ne var Ebru?
Ebru: Ne demek ne var? Oğlumu almaya geldim, telefonda konuşmuştuk ya.
Hakan: Evet konuşmuştuk ama Kaan'ı ben getiricem diye konuşmuştuk. Sen niye benim kapıma dayanıyorsun?
Ebru: Sevgilinizle rahatsınızı mı kaçırdım yoksa Hakan bey? Kusura bakmayın.
Hakan: (sinirli) Ebru!
Ebru: Of be tamam oğlumu getir de gideyim. Önemli işlerim var, daha alışverişe gidicem.
Hakan: (sessizce) Çok önemli işmiş cidden?
Ebru: Bir şey mi dedin?
Hakan: Yok bir şey Ebru. (içeri seslenir) Aylin, hayatım. Kaan'ı getirir misin?

-Aylin Hakan'ın sesini duymasıyla Ebru'nun geldiğini anlar ve gözlerini devirir. Ayağa kalkar ve Kaan'ı kucağına alır.

Aylin: Hadi bakalım küçük bey. Baba bizi çağırıyor.

-Aylin kucağında Kaan'la birlikte kapıya iner. Ebru, Kaan'ın Aylin'in kucağında olmasına bozulur.

Ebru: (imalı) Babası keşke çıkıp sen getirseydin. CİCİ ANNESİNE zahmet oldu.
Aylin: (içinden) Ya sabır.

-Ebru, Kaan'ı Aylin'den almak için hamle yapar ama Kaan kafasını çevirip Aylin'in kucağından inmek istemez. Aylin ve Hakan, Kaan'ın bu hareketi karşısında şaşırırken Ebru ise sinirler.

Ebru: Bana bak sen çocuğumu bana karşı dolduruyor musun yoksa?
Aylin: (gözlerini devirir) Saçmalama Ebru.

-Ebru Kaan'a doğru tekrar bir hamle yapar ama Kaan yine gelmek istemez. Ebru bu sefer hırslanır ve Kaan'ı Aylin'in kucağından zorla çekiştirerek alır. Kaan ağlamaya başlar.

Aylin: Napıyorsun sen ya? Çocuğun canını acıttın.
Hakan: (sinirlenir) Ebru sen kendinde misin?
Ebru: Gayet kendimdeyim. Görüşürüz Hakan. Zaten bundan sonra çok sık görüşücez.
Hakan: (kaşlarını çatar) O ne demek?
Ebru: Sürpriz, karşı eve taşındım. Komşu olduk yani.
Aylin: Ne?
Hakan: Ebru ne saçmalıyorsun sen?
Ebru: Ne var ya? Oğlundan uzak kalma diye yakınına geldik işte fena mı? Aramızdaki mesafeleri azalttım (gözüyle Aylin'ni işaret eder) Bir de aramızdaki pürüzlerden kurtulsaydık.
Aylin: Sen ne ima etmeye çalışıyorsun?
Hakan: Aylin bana bırak. Bana bak Ebru, kafanda nasıl hayaller kuruyorsun bilmiyorum ama biz diye bir şey hiçbir zaman olmayacak. Bunu anlasan iyi olur.
Ebru: Ama Hakan-
Hakan: (bağırır) Ya sana daha kaç kere söylicem? Ben Aylin'i seviyorum.
Ebru: (alaycı) Madem bu kadar çok seviyordun eski karını, benle ne işin vardı o zaman? (Kaan'ı gösterir) Ben bu çocuğu tek başıma yapmadım herhalde.

Ayhak EvreniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin