9

1.5K 47 45
                                    

"Selam Melis, Naber bayadır görüşemiyoruz?" dedi yanağımdan makas alarak Yağız.

"İyi." diyerek kısaca defol git demiştim.

"Ee Barış nerede? bir göremedim sanki." dedi küçümseyici bir bakış atarak. Tam o esnada bir el omzuma değdi, elin sahibi Barış'tı.

"Heryerdeyim." dedi Barış göz kırparak. O kadar hoşuma gitmişti ki anlatamam. Tav olmuştum resmen. Yağız birkaç şey daha geveledi ve sonra gitti.

"Bayıldım, şovuna." dedim kafamı omzuna yaslayarak.

"Konu sizin can güvenliğiniz hanımefendi." dedi gülümseyerek, ve anlıma bir öpücük kondurdu. Dünyam ferahlamıştı sanki, Gelip geçen bizi o hâlde görünce mutluluklar diliyordu. Özellikle Abdülkerim ve Kerem Abinin tavırları çok hoştu.

"Gidelim mi?" dedi birden Barış.

"Hıh, nereye? şimdi mi?" dedim telaş içerisinde. Benim bu telaşlı hâlime gülerek devam etti.

"Evet, sıkılmış gibisin. Yalan yok ortam biraz baydı. Gidebiliriz, buna mecbur değiliz." eliyle saçımı geriye atarak konuşmaya devam etti;

"Bi kahve içelim mi, hım?"
"İçelim."
"Tuzlusunu da içirttirecek misin?" dediğinde hızla ona döndüm, o ise hızla belimi kavrayarak kendine çekti. "Umarım, Barış Alper." dediğimde gülerek mekândan çıktık.

"Ay iyi geldi kahve. Kalabalık ortamlar beni boğuyor resmen, onu farkettim." dedim elimdeki fincanı masaya bırakarak.
"Kesinlikle." dediğinde bi sessizlik oldu aramızda, çözemediğimiz.

"Melis, bir şey sorabilir miyim?" dedi Barış.

"Sor."

"Biz şimdi, yani. Ben seninle konuştum falan ama, sen-"  masanın üzerinde duran ellerini tuttuğumda şok olmuş gözler ile baktı bana.

"Ben eğer izin verirsen, sevgilin olmak istiyorum." dedim alaycı bir gülümseme ile.

"Ben sana karşı hislerimin adını koyamamıştım, sana karşı yoğun hissediyordum ama adı aşk mı anlayamamıştım. Senin kadar cesaretli birisi de değilim, belki de sana karşı olan duygularımı hiçbir zaman açıklayamayacaktım. Teşekkür ederim, sarhoştun belki ama söylediklerinin arkasında durdun." yutkunarak nefeslendim ve devam ettim,

"Benim bazı korkularım vardı Barış, o nedenle sana tam anlamıyla yakınlaşamamıştım..."

"Ama sonradan anladım ki beni gerçekten seviyorsun Barış, ve benim yoğun hissettiğim o yoğun duygunun adı aşkmış, sana aşığım." sözüm bittiğinde Barış'ın ve benim gözüm dolmuştu.

"Sana söz veriyorum, seni hiçbir zaman yarı yolda bırakmayacağım. Sen her zaman benim biriciğim olacaksın. Seni çok ama çok seviyorum Melis, benim sevgilim! SEVGİLİM!" dedi bağırarak sevinçle. Etrafta pek bir kalabalık yoktu, bu yüzden çok da umursanmadı bu bağırış. Ayağa kalktığımızda Barışla sarmaş dolaş bir hâlde mekandan çıktık.

Tam o sırada çalan telefonumu duymamazlıktan gelerek arabaya bindim.

"Aç istersen?" dedi Barış. Oflayarak telefonu cebimden çıkarttığımda, "Kim arıyor olabilir sence?" dediğimde ellerini iki yana açarak; "Nereden bileyim." dedi, Telefon ekranını ona doğru çevirerek
Berkan'ın aradığını gösterdim ve hoparlöre alarak telefonu açtım.

"Ha, koy koy. Kere- Hah! ALOOOO!" diye bağırdığında Barış'la kulaklarımız sağır olmuştu.

"Ne bağırıyosun lan hayvan herif!" diye bağırdı Barış. 

bilmiş  , barış alper yılmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin