tanrım,
insanlar yıldızları çaldı geceden ve ben şimdi bulamıyorum yolumu
yazdığım günlüklerden biri bitti. yani yazdığım kişinin hayatı bitmemiştir elbette ama defter bitti. bu yüzden defteri bugün dışarıda bir yere bırakacağım. günlüklerin bulunup okunmasını istediğim için görünür yerlere koyuyorum genelde. parka, kafeye, kütüphanelere, otobüs duraklarına, otogarlara...
düşünüyorum da eğer ben bir günlük bulsaydım en çok nerede bulsam etkilenirdim diye. sanırım otogarda. zaten bir şehirden ayrılmanın hissettirdiği bir yük var içimde bir de üstüne günlük bulsam onu bayağı bir dramatize ederdim diye düşünüyorum. hele akşam otobüse binmeden bulsam ve herkes uyurken karanlıkta onu okuyarak yolculuk yapsam sanırım o günlük benim dönüm noktam olurdu. zaten otogar akşamları bir ayrı soğuk. bir de üzerine birinin günlüğü... büyük ihtimalle unuttu ve gitti diye düşünür insan. ya da günlüğünü kaybetmesini filan.
yine de günlüklerin aslını bilmek benim için olayı komik kılıyor. eminim günlüğü bulan kişi için trajıkomik bir anıdır.
etkilenirler mi, bilmiyorum. sadece yazmayı seviyorum. kaybettiğim şeyleri yeniden bulmak gibi bir his. ve yazarken istediğimi yazabilirim değil mi?
ister gerçek olsun, ister olmasın. ben kendi gerçeklerimi yazıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tanrı'ya mektuplar
Short Storygidiyorum bayım. gidiyorum ve ardımda bıraktığım hiçbir şey umurumda değil. çünkü insan giderken ardında bıraktığı tek şey kendisi oluyor. gidiyorum. gidiyorum ve bu bir veda değil. ölüm hiç değil. gidiyorum ve gidişimde bir anlam gizli değil. yaz...