neredeyim ben? hangi hislerle boğuşuyorum yine. ah füsun, bari sen olsaydın yanımda saksıdaki kırık fesleğenden başka.
tanrım, inceldiği yerden kopmuyormuş bazen lakin dirilmiyormuşta.
mesele o değildi tavırlarıdan bıktım, bir şeyi kendisi yapmak yerine başkalarından bekleyen insanlardan bıktım, ben burada bekleyim dünyada tüm güzellikleri benim önüme bıraksıncılardan bıktım. mesele senin kendine çiçek almansa eğer, mesele sadece odur.
abartılmasından bıktım. evet bir şeylerin abartılmasından cidden bıktım.
tersliklerinden, düzlüklerinden, yokuşlarından, bütünüyle tüm bu hayattan, idare edememekten artık, kendimi bilmemekten çok yoruldum. yoruldum.
anda hissetmemekten, bazense sadece hissedememekten sıkıldım. bakın cidden sıkıldım.
aldığım nefesi bütünüyle içime çekememekten, sürekli bir şeyler boğazımda kalmış gibi hissetmekten, bak tam şuramda kalıyor işte diye açıp gösterememekten, şurası işte şurası diyememekten, direnememekten, bana direnilmesinden, hepsinden, artık hepsinden.
füsun'un yokluğundan, füsun'un olmayışından, fesleğenin solmasından, kendimi sokak aralarında kaybetmekten, bilmemekten, bilmemekten, bilmemekten...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
tanrı'ya mektuplar
Historia Cortagidiyorum bayım. gidiyorum ve ardımda bıraktığım hiçbir şey umurumda değil. çünkü insan giderken ardında bıraktığı tek şey kendisi oluyor. gidiyorum. gidiyorum ve bu bir veda değil. ölüm hiç değil. gidiyorum ve gidişimde bir anlam gizli değil. yaz...