(17). BÖLÜM

55 2 0
                                    

'DIŞ GÖRÜNÜŞÜN ÖNEMİ YOK DİYEN İNSANOĞLU NASIL OLUR DA ÇİÇEKLERİ DIŞ GOÖRÜNÜŞÜNE GÖRE AYIRIR'

***

Ben çok korkağım, herşeyden korkuyorum, herkesten korkuyorum, korku benim bedenimin en büyük parçası, korku benim en büyük gücüm, yada en büyük zayıflığım, ben korkağın tekiyim, insanlardan korkuyorum, sadece korkuyorum,  belki de defalarca aynı şeyleri yaşamak ve yeni kötü şeyler yaşamak beni korkutuyor, neden bu kadar korkak olduğumu bilmiyorum, ama korkuyorum.

oruç tamamen TV izliyordu, bende odama çıktım.

İnsanın odası olması çok güzel.

Neredeyse yarım saattir odada oturmuş düşünüyorum, tek hissettiğim korku, çok korkuyorum,bu kadar korkmam beni daha çok korkutuyor, çok korkmam ise daha çok korkutuyor.

Sadece aşık oldum, korkmam normal mi?

Acaba o da benim gibi hissediyor mu?

Kapıyı biri tıklayınca "gell" ikazını verdim, gelen oruç idi, içeri gelip gülümseyerek yanıma oturdu.

"Meriç ve deha geldi"  ona bakıp konuşmasını bekledim, "bana dedi ki bu zarf ı kuzgun bey göndermiş" Dedikleri ile kalbim çırpınmaya başladı, "sana göndermiş, al" elindeki zarfı bana uzatınca titreyerek aldım,  kalbim çok hızlıydı korkuyorum, "ha bide cevap bekliyormuş" yutkunarak kafamı salladım, elindeki zarfı verip odadan çıktı.

Elimde  duran zarfa adeta düşman gibi bakıyorum, zarfı acıp içinde duran kağıdı çıkardım,  bu bir mektuptu.

İşte gerçekten iyi ki telefonum yok, telefonum olsa eğer kuzgun dan kaçarsam bile bulunurum.

Mektubu açmakta tereddüt etsem bile açıp okumaya başladım.

Sevgili küçük bayan

Bugün sizi görmek ne kadar da iyi hissettirdi bir bilseniz.
Keşke şu anda burda, benim yanımda olsanız.

Alkım yarın şirketime gelmeni istiyorum.
Bu kağıt üzerinde çok durdum ama hiçbir şey yazamadım ben size kendi dilimle söylemek istiyorum, malesefki kalemim benim hislerimi yazamıyor.

Bide arkadaşınız hakkında bilgi aldım yarın sizi şirketime bekliyorum.

Bir gece,
Gecede bir uyku,
Uykunun içinde ben...
Uyuyorum,
Uykudayım,
Yanımda sen.

Uykumun içinde bir rüya,
Rüyamda bir gece,
Gecede ben...
Bir yere gidiyorum,
Delice...
Aklımda sen.

Ben seni seviyorum,
Gizlice...
El-pençe duruyorum,
Yüzüne bakıyorum,
Söylemeden,
Tek hece.

Seni yitiriyorum,
Çok karanlık bir anda...
Birden uyanıyorum,
Birden  aydınlık;
Uyuyorsun yanımda,
Güzelce...

Özdemir Asaf

Saygılarımla kuzgun bey!

Mektubu bitirince şaşırdım resmen!
Adam sadece yazmak için yazmış, neymiş beni tekrar görmek istiyor, onun yanında bilmeme kaç saat kaldım adam bana resmen anangillernasıl demediği kaldı, çok belli, hem ben hiç şiir okumadım ki,hep başka kitaplar okudum, bide bey kısmına ünlem işareti bile koymuş, adam ne yapmaya çalışıyor?
Acaba Süreyya hakkında bilgi ne?

168 SAAT İŞKENCE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin